AZZET BİBİ: SAĞLIH BAHANI, ALLAH HAKKINDAN GELE, EYİ Mİ…

             AZZET BİBİ: SAĞLIH BAHANI, ALLAH HAKKINDAN GELE, EYİ Mİ…
 
                                               Azzet Bibi Göz Doktorunda
 
Azzet bibiyle göz doktoruna gittik. Doktor, Azzet bibinin gözlerini, bir güzel muayene etti. Şakalaşa söyleşe reçetesini düzenledi. Azzet bibinin gözlerine iki çeşit merhem yazdı ve nasıl kullanacağını da Azzet bibiye anlattı. Doktorun oturduğu koltuğun tam karşısındaki duvara asılan, Mevlana’nın şu dörtlüğü dikkat çekiciydi:
İstiyorsan Hakk’a varmayı
Meslek edin gönül almayı
Bırak, saraylarda mermer olmayı
Toprak ol, bağrında güller yetişsin
 
Doktorun muayenehanesinden ayrıldık. Eczaneye vardık, reçeteyi eczacıya verip oturduk. Aczacı, ilaçları buldu. İlaç kutularındaki barkotları bilgisayarda taradı ve bize döndü: “İki ilaç eşdeğer olduğundan, birini alabilirsiniz. Diğer ilacınızı, kurumunuz ödemiyor. Sistemde böyle görünüyor.” dedi.
Azzet bibi şaşkın:” Çağam, lüzumu olmasaydı tohdor yazar mıydı? Bu sisdem dediğiniz herif, tohdordan daha mı eyi bülüyü?”dedi. Sıkıntılar gelmeye başladı. Azzet bibi, başındaki kareli çarşafı, omuzlarına indirdi.
Eczacı, bu serzenişlere alışmış tavrıyla rahat rahat anlatıyor. Ben bilmem, sistem bilir, havasında. Ha, bir de bir tek ilacın da tamamını ödemiyor. Sizden fark almamız gerekiyor, diyor. Azzet bibi, çarşafını omuzlarından, oturduğu sandalyeye indiriyor. “Hele bah, hanı benim sosyal gövencem varıdı? Hanı ben yıllarca çalışıp vergimin yanında bir de bu gövenceme para yatırdıydım? İlaçlarımın tamamını da ödemiyiler anam. Bu nasıl iş? diyor.
Eczacı, taksit taksit veriyor kara haberleri. Azzet bibinin yüzüne korkarak bakıyor artık. “Muayene ücreti 12 lira, emekli aylığınızdan kesilecek. Bir de bize muayene ücreti olarak üç lira ödeyeceksiniz.” der demez Azzet bibi ayağa fırlıyor: “Abooooooooğ! Beni dohdor mayana etmişdi. Hanı, burada mayana mı oldum kü benden mayana parası isdiysin? Mayışımdan 12 pangınotu neye keseceklerimiş. Yıllarca ödedim, öleneçe de mi ödeyecem? Maleteli Özal da gatma değer mi Fatma değer mi, neyise işde ondan icat etdiydi.
Aha, Allah hakkından gele sağlıh bahanı! Aha, Allah hakkından gele malıya bahanı! Sac üsdündeki gavurga gibi çatırdayasın sisdem! Soyguncu bunlar gurban. Adımığı at, soyul; adımığı geri çek, soyul. Sanki dersin ki Azzet bibi gıyah emekli.
Gözlüğümü büle 3 seneden evvel vermeme gararı almışlar. Bıldır, gözlüğümün üsdüne düşdüm. Gırıldı gözlüğümün sapı. İp bağladım çağam. İpinen gulağıma asıyım gözlüğümü. Daha iki sene beyle at gözlüğüynen gezeceem.
 Ganlar sıça, mezer mezer geze, türemiyesiceler… Haydı gurban, haydı gedek. Ölmüşüm de ağlayanım yoh. Ört kü ölem, ört kü ölem çağam… Aboooooooğ, ölem dedim de ölmek de paraynan deel mi? Mezer yeri, kefen, yuma, imam… Hep para… Neydeceem ben?”
 
Sultan KILIÇ- Malatya      


                     

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56