Sultan KILIÇ
Bugün Malatya caddelerinde rastladım. Eşiyle pazar alışverişinden dönüyorlardı.
44 yıl sonra rastlamak... Taaa, Maraşlı günlere gitmek...
Meslek dersi öğretmenimizdi Maraş Kız İlköğretmen Okulu'nda. O kadar güzel, o kadar anlaşılır işlerdi ki dersini, zamanın nasıl geçtiğini anlamazdık.
Uzun boylu, sık gür dalgalı koyu sarı saçları, düzgün burnu, beyaz düzgün dişleri, masmavi gözleri vardı. Yakışıklılığının yanı sıra öğrencileriyle mesafeli bir ciddiyete sahipti. Pazar alışverişinden dönerken bile takım elbiseli, kravatlıydı. Günlük gazetesini de almayı ihmal etmemişti.
Ses tonu, kimseyi rahatsız etmezdi. Sesini çok yükseltmediğinden sınıfta çıt çıkmazdı. Tiyatrocularınki gibi tok, pürüzsüzdü sesi.
Ciddiydi, ses tonunu asla yükseltmezdi, tane tane anlatırdı... Teorik bilgileri, hayatla bağdaştırabileceğimiz şekilde örneklerle somutlaştırırdı. Öğrencilerin onurlarına, kişiliklerine yönelik tek bir söz söylemezdi. Öğrencilerine saygı gösterirdi, öğrencileri de ona saygı duyardı. Ondan korkmazdı kimse; onu korkmadan sayar severdi öğrencileri.
Adaletliydi; harika bir öğretmen, harika bir insandı...
Malatya’nın Arguvan ilçesine bağlı Eymir köyünden Ali Turhan Hoca ve eşiyle ayaküstü konuştuk Malatya’nın Başharık Mahallesi, Cengiz Topel Caddesi’nde.
Maraş Kız İlköğretmen Okulu, eğitim enstitüsüne dönüştürüldükten sonra 1975’te Maraş’tan ayrıldığını… Uygulama sınıflarının siyah- beyaz fotoğraflarını hâlâ sakladığını söyledi. Bizler gibi Ali Turhan öğretmenimiz de Maraşlı günleri hasretle andı…
1976 yılında maraş kız öğretmen okuluna gittiğimde görüşmüştüm. aynı zamanda malatya'da mahalle komşumuz oldu kırk yıl kadar...