SEÇİMLE GELMEK Mİ İKTİDARLARIN TAVRI MI?

       Günümüzde sık konuşulan yakasına yapışıp ve öngörülen  ‘’demokrasiler de’’ asıl arananın huzur olduğunu demişlerdi bizlere…
        Sistemde sıkıntılar oluştuğunda, çare yine demokratik yolların denenmesinin gerekliliği esastır ve bundan kaçınılması da, demokratik bir eksik ve suç olarak biliniyor diye anlatılmaktadır…
 
       O açıdan, İnadına,‘’bizi halk iktidar etti, deyip koltuğa yapışanlar, kendilerine oy veren seçmeni ‘’Günün Halk hareketi karşısında’’ mutlu ederiz düşüncesi ‘’büyük bir yanılgıdan başka bir şey olarak düşünülmemelidir ..
        Birlikte yan yana, barış içinde yaşamış ve yaşamaktan yana olan milyonların huzuru mu, yada mevcut iktidarların ‘’devlet olanak ve güçlerine sırt dayayıp, onunla korunup kollanması mı çoğulculukta esastır?  Hayır olamaz..
        GEZİ PARKI Ve TAKSİM gibi önemli bir konuda böylesi bir  karar verildiğinde, önlerinin kesileceği niçin düşünülmedi ise?, ‘’Hep benim dediklerim olur’’ gibi inadına kararlar karşısında demokratik halk hareketi devreye girecektir elbette ki…
 
         Şöyle ki, sermayenin yönetimlerde ağırlıklı olduğu ‘’yarı demokratik ülkelerde bile, o tip durumlar karşısında iktidarlar el değiştirmeyi en uygunu seçenek olarak düşünmektedirler…
         Çözüm, en tezinden seçmene gitmektir, eğer demokrasiden söz ediliyor ise, yapılması gereken de budur…
 
         10 buçuk yıldır iktidarda olan AKP’ ti  her konuda olduğu gibi ‘’Gezi Parkı Ve Taksim konusunda ‘’dedik benim dediğimdir ‘’ inadı karşısında  halklarımız  kazanacaktır..
          Gezi Parkı için halk oylaması da ne oluyorsa’’ S.Başbakan milyonlara karşı, anlaşılan o ki inadını dayatmakta  ısrarlı..
 
        Yurtta ve dışardan da yükselen seslere kulak verme yerine ‘’topu taca atarcasına’’ Taksim Ve Gezi Parkı meselesinin ‘’halk oylamasına götürülmesi düşünülmekte.. Oda ne demek oluyorsa.. O yöntemi dayatmakla da ‘’halka  karşı bir üstünlük mü  aranacak ?
             
        Bu tip dayatmacı sistemlerde demokrasiden söz etmenin tek anlamı yalan olur.. Bana göre yalanın tarifi ise  ‘’karşı tarafı kandırmak için, zararlı kelimelerin bir araya getirilmesi ile oluşan uyduruk cümlelerdir..
         Halkın kendi kendisini temsili  olarak bilinen çok partili anayasal sistemlerde, iktidar olanların icraatlarında ‘’baskı ve dayatmalar varsa, onun da adı bence ‘’faşizm dir’’ dostlar..
 
    ‘’Kavgam kitabını yazan’’ Alman Faşist Adolf Hitler de 1933 de seçimle iktidar olmuştu. 60 Milyon insanın ölümüne ve sayısız sakatların ve yakılan yıkılan yerlerin sorumlusu olarak intihar yada kurşunlanarak öldürüldüğü söylenir.. Parlamento binası ve dönemin binalardaki savaş izleri ibret için halka açık olarak bırakılmıştır..
       Seçimle gelenler bu geçmişten ibret almalılar diye bu notu da buraya düşmüş oldum.
  
       Saygılarımla..     

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56