Beri gel beri de boyu güzelim
Alma yanağında kaldı nazarım
Yol üstüne kazın benim mezarım
Yar gelip geçtikçe bana can gelir
***
Armut ağacına yaslanmayasın
Yarim var diye de güvenmeyesin
El gızı dediğin uçan bir guştur
Sakın sözlerine inanmayasın
***
ARGUVAN'ın yolu tozdur dumandır
Bizi böyle eden ahdır amandır
Gidiyorum geleceğim gümandır
Nasıl oldu bizi gurbet ele saldılar
***
Beri gel beri gel ben adam yemem
Saklarım sırrını ellere demem
Ellerin yarine benimsin demem
Benim dersem şu yüreğim sızılar
(Arguvan Türküsü)
Yoksulluk,gurbet,ayrılık,hasret,sevda, aşk gibi olaylar üzerine yazılmış demiyorum, yakılmış olan Arguvan Türküleri'nin sözlerinde ah-aman ( ahaman / ahaman aman ) yoktur ama Arguvan'da doğup büyümüş, yaşamış olan yöre sanatçıları bazı türküleri özellikle dörtlüklerin başında ahaman diye söylemeye başlar. Ahaman, aslında ezilmişliğin ve derin acıların bir ifade tarzıdır.
Biri, ahaman diye bir türkü'ye başlamışsa bilin ki, o kesinlikle Arguvanlı'dır ve Arguvan türküsü söyleyecektir.
Arguvan Türküleri, insanı o kadar etkiler, dertlendirir ki, yalnız dinleyeni değil, söyleyeni de derinden etkilediği için,türkü söyleyen insan,daha türkü'ye başlar başlamaz hüzün moduna girerek, sanki bir ibadetin ritüelini eda edercesine huşu içinde türkü söyler!
Arguvanlı, dertli bir türkü söylerken, hüzünde yoğunlaştığından genellikle gözlerini kapatır ve türkünün akışında, bazı sözlere adeta vurgu yapmak için, elini yatay olarak sağdan-sola bir kaç defa sallar.
Türkü dinleyenler de haliyle, hem söyleyenin hemde bağlama sazının sesi,dertli türkünün sözlerinin hüzün yayan etkisiyle, yoğun bir duysallık modu içinde türkü söyleyene, türkü söyleyen şayet erkekse, arasıra"He gardaş he"der yada türkü söyleyen kadınsa, " He bacım he"der. Türkü söyleyen ister erkek, ister kadın olsun, dinleyenler çok etkilenmiş se şayet, "aboğğğ aboğğ " yada "de zalım de, he zalım he"diyerekten efkarlandıklarını ifade ederler.
Şayet,ayakta değilde, oturduğu yerde türkü dinliyor, birde bağdaş kurmuş, bir yada iki elini yanağına, çenesine koymuş, başınıda yere eğmiş, gözlerini kapatmış ve o türkü de iç dünyasını,geçmişte yaşadıkları zor koşulları yansıtıyor, birebir kendi dertleriyle örtüşüyorsa doğal bir davranış olarak hafiften sağa-sola sallanır. Hele de türkü, dinleyen insanın derin bir yarasına dokunuyorsa çok duygulanır ve ağlar.
Türkünün bitiminde ise, türkü söyleyene, "dillerine gurban, dillerine sağlık"diye memnuniyetlerini ifade ederler.
Arguvan Türküleri ah'lı-aman'lı olduğu ve hem söyleyeni hemde dinleyeni derinden etkilediği için, bir makale'mde şöyle tanımlamıştım : " Yüreğinin derdini, diline yükleyenlerin çığlığıdır Arguvan türküleri!"
Aşk acısı çekmiş, sevdiğine kavuşamamış, murat almamış,gurbeti-ayrılıkları, hasreti yol eylemiş, menzile erememiş,bir de üstüne yokluk, yoksulluk eklenmiş, eller beni kınar diye derdini içine atmış, yüreği yangın yerine dönünce, çektiği acılarla dertleri depreşince Arguvanlı ne yapsın! Almış sazı eline, vurmuş sazın teline ve aktarmış derdini türküleriyle. Işte bu açıdan,"yürek çığlığıdır Arguvan türküleri"!!!
Arguvan merkez alevi olduğu gibi,yedi-sekiz köy dışında bütün köylerde alevidir.(Sakın ayrımcılık yapılıyor gibi bir algı oluşmasın. Çünkü, Arguvan'da Alevi - Sünni kardeştir ve can'dır)Bu açıdan Arguvan Türküleri içinde Alevi nefes'leri-deyiş'leri vardır ve diğer coğrafyalara, toplumlara da yayılmıştır.
Isterseniz burada, Arguvan-minayik'li
(kuyudere) Sanatçılar Muharrem Temiz'in ve Ali Temiz'inde babası olan Ibrahim Mamo Temiz yani Aşık Seyit Meftuni'den(1920-1982) bir deyiş örneği verelim :
DOST CEMALİN BENZER
Dost cemalin benzer güneşe aya
Bakamam yüzüne yandırır beni
Aşığı kül eyler sendeki ziya
Gonca güller gibi soldurur beni
Beni beni beni, sevdalım beni
***
Kaşların Bismillah gözler haramı
Vurdun yüreğime derdi veramı
Bir tabip olup da gel sar yaramı
Bu senin aşkın da öldürür beni
Beni beni beni,sevdalım beni
***
Seyit Meftuni'yem hayranım sana
Acı şu halime merhem et bana
Kara toprak oldu oldu bize öz ana
Sarar sinesine soldurur beni
Beni beni beni;sevdalım beni
(Aşık Seyit Meftuni)
Arguvan'da ve hemen hemen bütün alevi toplumunda,bir alevi deyişi söylenirken ve deyiş içinde bir ulu ozanın,pir'in,mürşidin, yol-inanç ulusu'nun adı zikredilirken, dinleyen insanlar, parmaklarının iç,dış yada yan yüzeyini hafiften öpmek suretiyle o insana saygısını,sevgisini, hürmetini, bağlılığını ifade etmek bağlamında, içinden sessizce yada sesli olarak"aha niyazım"diyerekten alnına koyar yada sağ elini kalbinin üzerine koyarak bir saygı davranışı gerçekleştirir.
Ah-aman'lı Arguvan türküleri içinde gurbet üzerine yakılmış bir hayli türkü vardır.Nasıl olmasınki. Yokluk ve yoksulluktan bıkan, usanan, muhannete muhtaç olmadan nafakasını kazanmak, geçim sağlamak için Arguvanlı, bir mitil, bir sitil misali vurur kendini gurbet ellere. Alışamaz bir türlü yad ellere, gözü-gönlü doğup büyüdüğü baba yurdunda kalır. Bir dertli gariptir yaban ellerde! Efkarlanır, derdini dökecek birini bulamaz. Ve alır sazı eline,vurur sazın teline:
YERI FELEK EVİN BARKIN YIKILA
Hele sorun hele gurbet neyime
Yeri felek evin barkın yıkıla
Gurbetin kazancı benim neyime
Yeri felek evin barkın yıkıla
***
Soyha can tatlı ki bir taştan atam
Altına mı alam pulamı satam
Koymadılar bir gün evimde yatam
Yeri felek evin barkın yıkıla
***
Hiçbir yere sığmaz şu garip başım
Hayli ilerledi çileli yaşım
Zehir zıkkım oldu bir lokma aşım
Yeri felek evin barkın yıkıla
* * *
Bir gün gülmez oldu şu kanlı yüzüm
şu kötü canıma geçmiyor sözüm
Ölümü gözlüyü kör ola gözüm
Yeri felek evin barkın yıkıla
(Arguvan Türküsü )
Arguvan,her ne kadar yoksullukla, gurbetle,ayrılıkla, hasretle, sevdayla,aşkla...Kısacası insana ait olan her şeyle özdeşleştirilebilirse de ama benim kanaatim odur ki, Arguvan'a en çok sevda ve türkü yakışıyor!!! Bu açıdan, Arguvan denilince benim aklıma hemen sevda ve türkü geliyor. Biz Arguvanlılar onun için boşuna demiyoruz, "Arguvan sevdamız, türküler özümüz"diye.
Bu tespitlerden sonra, naçizane olarak yazdığım,kendime ait olan bir şiirimi siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum:
SEVDANIN TÜRKÜNÜN ADI ARGUVAN
Ne türküsü biter ne de sevdası
İnsan kalabilmek bütün davası
Kiminle dertleşsen derin yarası
Sevdanın türkünün adı ARGUVAN
* * *
Bir sevdaya düşer kalmaz gümanı
Sevgiyle yoğrulmuş dini imanı
Kime zarar vermiş hani ziyanı
Sevdanın türkünün adı ARGUVAN
* * *
Gurbeti yol eyler dönmez sılaya
Bir hasret gecesi girer rüyaya
Türkülerin söyler bütün dünyaya
Sevdanın türkünün adı ARGUVAN
* * *
Yalçıni gurbette seni anıyor
Türkünü duyunca içim yanıyor
Eller sana sevdam bitti sanıyor
Sevdanın türkünün adı ARGUVAN
TÜRKÜLERİYLE DOSTLUĞA SES, SEVDALI YÜREKLERE NEFES OLAN ARGUVAN!
Türküler yoldaşınız; Arguvan sevdanız olsun!
Umut ta kalın, dirençli olun.
Hüseyin Yalçın ( Sosyolog )
NOT : Bu makalem Kasım 2016'da Malatya Son Nokta gazetesi'nde köşe yazımda yayınlandı.