Mustafa Kemalin öncülüğünde kurulan Cumhuriyet kurumlarıyla 1946 da çok partili sisteme geçilmiş olsa bile, günümüze dek köylerde bir milim dahi ilerleme oldu diyemiyoruz..
Bazı il ve İlçeler dışında, köy ve bağlı mezra insanları Cumhuriyetin adını duysalar bile, ‘’O da ne’’ diyecek kadar sisteme yabancı kaldı ve bırakıldılar…
Alın terinin ne olduğunu ve niçin aktığını bilmeyenler için, üretemekle meşgul bu köy insanları ‘’sistemine ve Cumhuruna da hep aldandı yaranamadılar..
Emekleri deyerlendirilemediği gibi, ‘’Yol , su, sağlık hizmeti kesinlikle, Elektirik asma direkler üzerinde saat başı gider gelir, etrafında yılan akrep dolaşan kerpiç yanı yıkık evlerde yaşam kavgası vermekteler.. Yani, Cumhuriyet öncesi nasılsa o şartlarda devletinden bağları kopuk, bir yaşama mahkum edilmiş durumla karşı karşyalar. Seçimden seçime birer potansiyel oy olarak kandırıldı ve kullanılmaktalar..
Cumhura başkan seçmek için kıran kırana mücadele sayın üç aday isminde yoğunlaşmış durumda., Bu zatı muhteremler ülkenin içine itildiği sorunlara çözüm demekten zaman bulup da köylerin halı hazırdaki durularına bir çareden de söz edebilecekler midir dersiniz..
Cumhur halk demek değil midir?, Her seçimden sora onlardan oy istemekten öte vergi de alıp askere de çağrılmıyorlar mı? Öyleyken ilkel yaşama terk edilen o insanlardan oy istemekten başka ‘’durum ve yaşamları hakkında, verilen sözlerin de ‘’ne yanından ve ne de yakınından geçildi diyebilirmiyiz.. Oldukları yerlerde içinde bulundukları sıkıntılara terk edilen bu inanlar bu defasında seçilecek ‘’D.Başkan tarafından durumları gözden geçirilip çağdaş eşit yurttaşlar olarak (Alt yapı üst yapılanma, yol sokak, su sağlık, elektrik vs günün yaşam koşullarına uygun bir konuma öncelikli olarak getirilmesi düşünülmekte midir?, merak ediliyor..
Gelip giden Başkan ve iktidarlara bunlar sorulamadı.. Konu edindiğimiz bu kader insanlarının devletine ödediği vergiler geri kendilerine neden dönmedi ise..?
10 Ağustos da başlatılacak tercihler sonu görev alacak S. C. Başkanı tarafından sözünü ettiğimiz köylü yurttaşlarımızın durumu ayrımcı politikalardan kurtarılıp durumlarına el atılacak mıdır ?
Artık bu vatan için askerlik de yapıp kayıtlarda yurttaş olarak gösterilen bu insanlarımıza haksız ayrımcı uygulanan politikalardan vaz geçilmelidir diyoruz..
Sözün tekrarı, artık bu yurttaşlarımıza yurt da hizmet eşitliği çağımızın da gereğidir diye düşünüyoruz..
Örneğin, Arguvan ve benzeri yerler için, ‘’inadına’’ uygulanan ayrımcı politikaların sistemin kamburu olarak görülüp önünün kesilmesi de ‘’hakkaniyet gerektiren çağdaş bir yapılanma olarak düşünülmelidir diyoruz.
Saygılarımla.