Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF) üyelerinin de kaldığı ve tecrit edildikleri hücrelerde intihar ettiği dünya basınında da geniş yankı bulan Stuttgart Cezaevi’nde Şirin Üstün, bir yıllık çabasının ardından THM konseri vermeyi başardı.
Türk, Alman ve diğer ülkelerden mahkumların kaldığı cezaevinde saz arkadaşlarıyla birlikte konser veren Şirin Üstün „Dilimizde özgürlük marşı, sol elimizde yumrugumuzla… stammheim hapishanesinde tek yürektik. Dışarıdakiler ne kadar önemli ise, içeridekilerin de bir o kadar önemli olduğu düşüncesiyle bu projeye yöneldim. İki yıldır bu projenin üzerinde çalışıyordum. Projemin gerçekleşmesi için geçen sene Şubat ayında başvuruda bulundum, ancak Kasım ayında olumlu yanıt alabildim. Projeyi içselleştirdikten ve başvurumu yaptıktan sonra hayata geçirdik“ dedi.
Bir Türk kadın bir de Alman gardiyan eşliğinde konseri gerçekleştiren Şirin Üstün söz konusu proje hakkında şunları söyledi:
„ RAF üyeleri de burada tutulmuş. Bu örgütün üyeleri tecrit işkencesine boyun eğmedikleri için hücrelerinde ölü bulunmuş. Son iki yıldır ülkemizde de mapus damları tıka basa doldu, taşıyor. Haksızlık, hukuksuzluğun karşısında olan herkesin insanca eşit ve özgür yaşayabileceği adaletin herkes için var olduğu bir dünya, Türkiye istiyoruz. Sebebi ne olursa olsun, son derece ağır koşullarda yalnızlaştırılan, hastalığa, psikolojik bozukluğa, ölüme terk edilen bu insanlara dokunmak iki saat de olsa onlarla bir köprü kurmak istedim. Hatalar insanlar içindir, insanız biz! Buradaki yaşam koşulları zor. Dokuz metrekarede tek başına, 13 metrekarede dört kişi kalıyorlar. Dokuz metrekarede tek başına bir hücrede tutulan ve etrafıyla bağları koparırmış bir insan ne kadar sağlıklı olabilir ki? Yalnızlaştırma! Bu şekilde cezaya tabi tutulan bir insandan yeniden bir yaşam kurması hangi koşullarda olabilir ki?
Ben Almanya’daki mapushaneleri düşündüm. Gençlerin bir sebeple mapusa düşmesine, ailelerin kuruyan yüreklerine tanık olmuş biri olarak ne yapabileceğimi düşündüm. Bu projeyi müzisyen arkadaşlarıma ve Stuttgartdaki müzik hocam Ali Alagöz’e sundum. “Moral gecesi” adı altında bir konser düzenledik. Konsere çoğunluğu Türk ve yabancılar, tabiiki almanlarda katıldılar. Konser yaklaşık iki saat sürdü.. Hep birlikte sol yumruklar havada, marşlar, türküler söyledik, onlar da eşlik ettiler. Onların gözlerindeki pırıltı, mutluluk, sevinç hiçbir şeyle ölçülmez benim için. Son derece önemli bir konserd. Evet çok incelediler, bir yıl sonra davet ettiler. Fakat gerek sorumlu kişi Klaus Boshart ve bir bayan gardiyan (Türk .. Özellikle seçilmişti sanıyorum) çok ilgili davrandılar. Önümüzde çok önemli bir kaç proje daha var. Bu yıl hayata geçirmek istediğimiz. Destek olan başta Ali Alagöz hocama, Soner Kaymanlı, Ali Çelik, Ulaş Durmaz’a çok teşekkür ederim dedi.