Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeniyken bundan dört yıl önce Agos gazetesinin önünde katledilen Gazeteci Yazar Hrant DİNK, memleketi Malatya’da anıldı. Malatya İnsan Hakları Derneği’nin düzenlediği anma etkinliğine pek çok sivil toplum örgütü katıldı. Yüzlerce insan, ellerinde meşaleler, pankartlar; dillerinde sloganlarla Kız Meslek Lisesi’nin önünde toplandı.
“Kürt, Türk, Ermeni Kardeştir. “, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Bijî Biratîya Gelan”, “Faşizme İnat, Kardeşimiz Hrant”, “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeniyiz” “Katil Devlet Hesap Verecek” “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Hrant’ı Unutma Unutturma” sloganları ve alkışlarla İstasyon Caddesini takip ederek Zirve Cinayetinin gerçekleştiği binanın önünden yürüyen yüzlerce insan, Çavuşoğlu Mahallesi’ndeki Surp Yerrortutyun (Taşhoran) Ermeni Kilisesi’nin önüne geldi. Burada Hrant Dink’in fotoğrafının önüne mumlar yakıldı, karanfiller bırakıldı.
Sivil toplum örgütleri adına söz alan Malatya İnsan Hakları Derneği Başkanı Murat ORAL, şunları söyledi:
“ Hrant sessizlerin sesiydi.
Bundan dört yıl önce bugün karanlık güçler devreye girmiş, ülkemizin etnik, kültürel sorunlarının çözülmesini savunan yurttaşımız kardeşimiz, yoldaşımız ülkemizin nadide aydınlarından Hrant DİNK’i öldürmüşlerdir.
Bundan dört yıl önce bugün karanlık güçler devreye girmiş, ülkemizin etnik, kültürel sorunlarının çözülmesini savunan yurttaşımız kardeşimiz, yoldaşımız ülkemizin nadide aydınlarından Hrant DİNK’i öldürmüşlerdir.
O; barışın, kardeşliğin, özgürlüklerin, farklı kültür ve inançların bu ülkenin zenginliği olduğunu savunan, gerçekleri “ kral çıplak” şiarıyla ortaya seren bir barış güverciniydi. Ne yazık ki beyinleri ırkçı-milliyetçi fikirlerle zehirli, bu zehirle kitleleri zehirleyen, ardından çeşitli rantlarla cebini dolduran, bu ülkenin tek efendisi ve sahibi olduğu iddiasında olan bir kesim, tetikçileri aracılığıyla sevgili Hrant DİNK’i Agos gazetesinin önünde katlettiler.
Hrant’a çok kızmalarının nedeni, onların söylediklerini ters yüz edecek olan söylemleriydi. Bu söylemleriyle onları şoka sokmuş, çıldırtmıştı.Onlar, bu memlekette sadece “Türk var” diyorlardı. Hrant, hayır diyordu. Farklı kültürler var diyordu. Onlar, Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’e olağanüstü sıfatlar yüklerken, Hrant DİNK onun bir Ermeni olduğunu söyleyivermişti. Bu şoven kafalar için böyle bir söylem şok etkisi yaratmıştı.
İstanbul’a Avrupa Kültür Başkenti unvanını kazandırmada önemli rolü olan “Sultan Ahmet camii, Selimiye Camii, hanlar, hamamlar, köprüler, kervansaraylarla, Hrant’ın katledildiği kaldırımları yapan Mimar Sinan’ın Ermeni olduğunu söylemek, bu ırkçı kafaların kabullenecekleri bir şey olamazdı. Çünkü birini aşağılamak için “Ermeni dölü” diye hitap ediyorlardı.
İstanbul’a Avrupa Kültür Başkenti unvanını kazandırmada önemli rolü olan “Sultan Ahmet camii, Selimiye Camii, hanlar, hamamlar, köprüler, kervansaraylarla, Hrant’ın katledildiği kaldırımları yapan Mimar Sinan’ın Ermeni olduğunu söylemek, bu ırkçı kafaların kabullenecekleri bir şey olamazdı. Çünkü birini aşağılamak için “Ermeni dölü” diye hitap ediyorlardı.
Hrant’a sıkılan kurşun Türkiye’de eşit ve özgürce yaşamak isteyen, tek tip olmayı reddeden, buna karşı mücadele eden bütün insanlara sıkılmıştır.Ne yazık ki aradan dört yıl geçmesine rağmen gerçek katiller yakalanamadığı gibi CMK 102. maddesi uyarınca Ogün Samsat’ın bir sene sonra tahliyesine olanak sağlanmıştır. Hrant DİNK’in eşi Rachel’in söylediği gibi “Bir bebekten katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim…” sözüne kulak vererek bari kanayan vicdanımıza tuz basmak adına “Hrant için adalet” isteyelim.
Bu davada aydınlatılacak olan yalnızca Hrant cinayeti değildir. Toplumun da geleceğidir. Bizler yalnızca Hrant için değil, aynı zamanda tüm siyasi cinayetler için de buradayız.
Bu ülke hepimizin… Ermenisiyle, Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla, Lazıyla,Alevisiyle,Sünnisiyle,Hırıstiyanıyla bu ülkenin farklı renklerde açan çiçekleriyiz.Farklı tonlarda söylenen müziğiyiz.Birbirimizi ötekileştirmeden, eşit yurttaşlar olarak görmeliyiz. Hrant’ın katilleri kimlerse açığa çıkartılmasını istiyoruz.
Adaletin yerini bulması, Hrant’ı geri getirmez; ama hiç olmazsa Hrant gibi 18.000’e varan faili meçhullere yenilerinin eklenmesini engelleyebilir ve Hrant’ı sevenlerin vicdanını rahatlatmış olur.” 19.01.2011
Bu ülke hepimizin… Ermenisiyle, Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla, Lazıyla,Alevisiyle,Sünnisiyle,Hırıstiyanıyla bu ülkenin farklı renklerde açan çiçekleriyiz.Farklı tonlarda söylenen müziğiyiz.Birbirimizi ötekileştirmeden, eşit yurttaşlar olarak görmeliyiz. Hrant’ın katilleri kimlerse açığa çıkartılmasını istiyoruz.
Adaletin yerini bulması, Hrant’ı geri getirmez; ama hiç olmazsa Hrant gibi 18.000’e varan faili meçhullere yenilerinin eklenmesini engelleyebilir ve Hrant’ı sevenlerin vicdanını rahatlatmış olur.” 19.01.2011
Katılımcı Kurumlar:
İHD, KESK, PSAKD, HAÇOVALILAR DERNEĞİ, ÖDP, ESP, EMEP, EDP, BDP, HALKCEPHESİ, DHF, BDP, EĞİTİM-SEN
İHD, KESK, PSAKD, HAÇOVALILAR DERNEĞİ, ÖDP, ESP, EMEP, EDP, BDP, HALKCEPHESİ, DHF, BDP, EĞİTİM-SEN
Sultan KILIÇ - Malatya