“Türkiye’de 1946’ya kadar sandık yoktu. Türkiye, Führer değil de Milli Şef olarak bilinen birisi tarafından yönetiliyordu” cümleleri hiç tarih bilmeyen bir kişinin cümleleri olarak değerlendirilebilir. Ancak bu cümlelerin, bu ülkenin Başbakanı tarafından söylenmesi büyük bir talihsizliktir.
Bu talihsiz açıklamanın sahibi olan Sayın Başbakana sormak gerekir:
Dünya siyasi tarihinde kendi iktidarını en güçlü olduğu zamanda demokratik yollarla devretmiş başka bir lider var mıdır?
İnönü, Cumhuriyetin demokratikleşmesi ve daha özgür bir toplum için olmazsa olmaz çok partili sistemin mimarıdır. İşte o mimarı, her fırsatta vicdansızca eleştiren ve hakaret eden biri bugün Başbakan olabiliyorsa, bu toprakları özgürleştirenlere, demokratik bir cumhuriyet kurmak için yola çıkanlara minnettar olmalıyız.
Özgür ve demokratik bir cumhuriyetin kurulması adına mücadele eden bu ülkenin ortak değerlerine “İki Ayyaş” diye saldıranlar, bu ülkenin ortak tarihini reddetmekte ve hatta hakaret etmekten geri durmamaktadırlar.
Siyasi tarihi gerçekçi bir gözle okumaktan uzak olan Başbakan, Hitler Dünya tarihinde savaş yanlısı kimliği ile öne çıkarken, İsmet İnönü, Türkiye’yi savaşa sokmamak için büyük mücadele göstermiş olduğunu bilmez. İsmet İnönü, kendi yurttaşlarının savaşta ölmesine izin vermemişken, Sayın Başbakan, 6 yurttaşının sokaklarda ölümüne sebep olan şiddet olaylarını tetikleyen bir tavır almıştır. Sayın Başbakan İnönü’yü tek parti üzerinden eleştirirken onun çok partili sisteme geçişin mimarı olduğunu görmez. Ve yine Sayın Başbakan ortak siyasi tarihimize yönelik bu saldırganca ve vicdansız yaklaşımını sürdürürken; padişahlıktan, cumhuriyete, çok partili siteme giden yolun her adımında İnönü’nün emeği olduğunu anlamaz.
Üstelik İnönü’ye yönelik bu tutumun sahibinin, özgürlük ve demokrasi isteyen insanlara polis coplarını, tazyikli suları, biber gazlarını reva gören biri olması ise daha da düşündürücüdür.
Unutulmamalıdır ki, eleştirdiği İnönü, Genel Başkanlık görevi boyunca, milletvekillerini ön seçimle belirlerdi. Sayın Başbakan gibi, danışmanlarını, yakın çevresini değil, halkın tercih ettiği kişileri meclise taşırdı.
Fark edilmesi gereken bir diğer nokta, Dünyanın hiçbir ülkesinde siyasetçilerin devletlerinin kurucu babalarına küfretmedikleridir. Bugüne kadar ne önceki başkanların ne de ABD’nin şimdiki başkanı Obama’nın, ABD’nin kurucusu Washington’a tek bir seviyesiz kelime kullandığı duyulmamıştır. Almanya’da, Fransa’da, İspanya’da, İngiltere’de de böyle bir yaklaşım hiçbir devlet adamı tarafından sergilenmemiştir.
Sayın Başbakana bir tavsiyemiz var. Cumhuriyetin Kurucularına laf söylemeden önce lütfen aynaya ve ülkenin geldiği duruma baksın. Vicdansız ve saldırganca tutumuna son versin.
Bir Malatya’lı ve bir Malatya Milletvekili olarak Sayın Başbakana sesleniyorum. Her köşeye sıkıştığınızda, her eleştirildiğinizde ertesi gün İnönü’ye saldırmanız ve siyasi izandan nasibini almamış sözler sarf etmeniz Malatyalıları derinden yaralamaktadır. Bu tutumunuzun ne size ne de Türkiye’ye bir faydası olmayacaktır. Bu anlayışınızdan vazgeçiniz…
Veli AĞBABA
CHP Malatya Milletvekili