Sultan KILIÇ
Mersin’in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın vahşice öldürülmesine tepkiler sürüyor. Malatya’da da Demokratik Kadın Platformu üyeleri yaşanan olayı kınadı.
Malatya merkez postanesi önünde toplanan Demokratik Kadın Platformu adına konuşan Eğitim-Sen Malatya Şube Sekreteri Özlem Şaş, bundan sonraki süreçte kadın cinayetlerinin cezasız bırakılmaması için tüm kadınların bu davanın takipçisi olacağını söyledi.
Adalet Bakanlığı verilerine göre cinsel saldırı suçundan açılan davaların yarısında sanıkların beraat ettiğini belirten Şaş, emniyet kayıtlarına göre öldürülen kadın sayısının 133 olduğunu ancak gazete haberlerine göre ise 241 olduğunu ifade etti.
Bu tablo içerisinde 20 yaşındaki bir üniversite öğrencisinin öldürülmesinin tesadüf olmadığını savunan Özlem Şaş: “Erkek egemen sistem içerisinde kadınlara açılan savaş yaşam hakkımızı elimizden almaktadır.” dedi.
Eğitim-Sen Malatya Şube Sekreteri Özlem Şaş, PTT önünde toplanan kalabalığa hitaben şunları dile getirdi:
“Dün basına yansıyan, üç gündür kayıp olan 20 yaşındaki Özgecan’ın yakılmış cesedinin bulunduğu haberi ülkemizde kadına yönelik şiddetin korkunç boyutlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Tarsus’tan Mersin’deki evine dönerken, bir baba, oğlu ve katilin arkadaşı tarafından kaçırılan; tecavüze uğrayan ve öldürüldükten sonra cesedi yakılan Özgecan’ın yaşadığı şiddetin ve vahşice katlinin sorumlusu, ülkede kadına yönelik şiddet bu denli yaygınken, şiddeti azaltmaya ve kadınları her halleriyle kabul eden bir toplumsal yapıya zemin oluşturmaya yönelik politikalara kafa yormak yerine, kadına yönelik şiddet davalarında erkekten yana tavır alan, tacizde tecavüzde kadının rızası olup olmadığını sorgulamayı adaletten sayan, kadınların erkeklerce katledilmesine ve kadına yönelik şiddete karşı yükselen sese kulak tıkayan, en yetkili makamlardan eşitsizlik fıtrattandır diye bağıran, “kadın”lığa hiçbir alanda tahammülü olmayan siyasal iktidarın erkek aklıdır.
Kadınların her gün üçer beşer katledilmesine, kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete göz yuman akla tahammülümüz yok!
Özgecan'ı, katledilen kadınları, yıllarca süren davalarda tecavüzcüleri aklanarak hayatı karartılan N.Ç. gibi nice kız çocuğunu, savaşlardan kaçarak sığındıkları yerlerde ikinci eş olarak satılan, fuhuşa zorlanan ve adları bilinmeyen mülteci kadınları, yargıdan koruma talep etmesine rağmen şikâyeti dikkate alınmadığı için sokak ortasına erkeklerce katledilen kadınları hiçbir zaman unutmayacağız.
Biz kadınlar sadece “erkek” olmadıkları için şiddete maruz kalan, tecavüze uğrayan ve öldürülenlerin sorumlusunun devlet ve onun erkekten yana yargısı ve kurumları olduğunu biliyoruz. Erkek-yargı-devlet hesap verene, failler en ağır cezaya mahkûm edilene kadar her yerde mücadele edecek ve bu davanın takipçisi olacağız.”
Daha sonra söz alan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şube Başkanı Songül Tunçdemir ise bir bebekten sapık katil yaratan eğitim sistemini eleştirerek: “Üzerine titrediğimiz, gözümüzden sakındığımız çocuklarımızın tecavüzcü katillerce harcanmasına dur demeyen devlet zihniyeti ve yetersiz yasalardır. Özgecan Aslan isyanımızdır. Katillerin ve katillerin koruyucularının yakasını bırakmayacağız.” dedi.
Basın açıklamasın ardından slogan atan grup, daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.