ARGUVAN HABER

İNÖNÜYÜ HİTLERE BENZETEN ERDOĞAN\'A İNÖNÜ AİLESİNDEN TEPKİ

TÜRKİYE

Erdoğan’ın sözlerine İnönü ailesinden sert tepki geldi. Kızı Toker, ‘Demokrasiye inanmayanlar İnönü’yü anlayamaz’ diye konuştu

Yakışıksız ve düzeysiz’

Erdoğan’ın sözlerine İnönü ailesinden sert tepki geldi. Kızı Toker, ‘Demokrasiye inanmayanlar İnönü’yü anlayamaz’ diye konuştu

İsmet İnönü’nün torunu Gülsün Bilgehan, Erdoğan’ın sözleriyle ilgili olarak yüzlerce tepki mesajı aldıklarını söyledi. Bilgehan, Erdoğan’a dedesinin ünlü sözüyle yanıt verdi: “Hadi canım sen de!”

İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü Hitler’e benzeten Erdoğan’a, İnönü ailesinden sert tepki geldi. Erdoğan’ın açıklamaları için, yakışıksız, düzeysiz ve tarihi inkâr eden sözlertepkisini gösteren İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker, Babamın bu ülkede demokrasiye geçişe katkısını, demokrasiye inanmayanlar anlayamazdedi. İnönü’nün torunu Gülsün Bilgehan da Erdoğan’ın sözlerinin ardından yurttaşlardan destek telefonları yağdığını, internetteki haber sitelerine de yüzlerce tepki mesajı yollandığını belirterek, Bu üzücü ifadelere dedemin meşhur bir sözüyle yanıt vermek isterim. Hadi canım sen de!diye konuştu. Bilgehan, Hiçbir yapıcı etkisi olmayacak, ülkemizin bugünkü sorunlarını çözmeyecek, her gün kaybettiğimiz şehitlerimizi geri getirmeyecek bu siyasi çekişmeleri ciddiye almak istemiyoruzgörüşünü kaydetti.

‘Halk İnönü’yü unutmuyor’

CHP lideri Deniz Baykal’ı eleştirirken İnönü’yü hedef alan Başbakan Erdoğan’ın sözlerini Cumhuriyet’e değerlendiren Özden Toker, Yakışıksız, düzeysiz ve tarihi inkâr eden sözler karşısında 1-2 saat gibi çok kısa bir zaman diliminde olağanüstü yoğun bir vatandaş desteği aldıkdedi. Türk halkının İsmet İnönü’nün Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki yerini hep takdirle andığını belirten Toker, Vatandaşlar, Kurtuluş Savaşının kazanılması, Lozan Barış Antlaşması müzakereleri, Atatürk devrimlerinin benimsenmesi ve Türkiyenin 2. Dünya Savaşını zarar görmeden atlatması sırasında İnönünün hizmetlerini unutmuyorlar. Tüm bunların yanı sıra İnönünün Türkiyeyi çok partili demokrasiye geçirişi de Türk halkı tarafından iyi bilinmektedirdiye konuştu.

Kurtuluş Savaşı sırasında kendisi henüz dünyada olmadığı için İnönü’nün o dönemki hizmetlerine şahitlik edemediğini kaydeden Toker sözlerini şöyle sürdürdü: Ama babamın demokrasi savaşında hep yanında oldum. Demokrasiye inancını bizzat yaşadım. İnönü, çok partili demokrasiye geçerken bu sürecin zor olacağını, her kesimde çok eleştirileceğini ve ileride kendi döneminin sorgulanacağını biliyordu. Ama tüm bunlara rağmen, bir ülkenin de ancak demokrasi ile karanlıklardan aydınlığa çıkacağına yürekten inanıyordu. Zaten bu yüzden, 1950 seçimlerini kaybettiğinde ve Demokrat Parti iktidara geldiğinde bu yenilgiyi, ‘en büyük zaferi’ olarak niteleyebilmiştir.

İsmet İnönü’nün kendi kurduğu demokrasiyi koruyabilmek için darbe öncesi ve sonrası dönemlerde ne kadar çaba harcadığının tanıklar ve belgeleriyle ortada olduğunu vurgulayan Özden Toker, Babamın bu mücadelesini anlamak için demokrasiye inanmak lazım. Demokrasiye inanmayanlar bunları hiçbir zaman anlayamayacaklardiye konuştu.

‘Bu sözleri şehitleri geri getirmez’

İnönü’nün torunu Gülsün Bilgehan da Başbakan’ın sözleri konusunda, Hiçbir yapıcı etkisi olmayacak, ülkemizin bugünkü sorunlarını çözmeyecek, her gün kaybettiğimiz şehitlerimizi geri getirmeyecek bu siyasi çekişmeleri ciddiye almak istemiyoruz. Bu yüzden de söylenenlere İnönü Vakfı olarak yanıt verme gereği duymuyoruzdedi.

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının ardından yaşadıkları Pembe Köşk’e telefon yağdığını, gazetelerin internet sitelerinde de yüzlerce tepki mesajı yer aldığını anımsatan Bilgehan şöyle devam etti: Dedemin bazı tarihe mal olmuş meşhur sözleri vardır. Mesela ‘Bu ülkede namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalıdır’ derdi. Vatandaşlar da bugün hem bizi arayarak hem de internetten verdikleri tepkilerle benzer bir cesaret örneği sergilemişlerdir. Başbakanın üzücü sözleri karşısında benim de aklıma sadece dedemin bir başka ünlü sözü geliyor: ‘Hadi canım sen de!’

‘Milli şef’ sıfatını kendisi terk etti

Başbakan Erdoğan’ın, İnönü hakkında kendisine ‘milli şef’ dedirttiyönündeki sözlerinin tarihsel olarak doğru olmadığının altını çizen Gülsün Bilgehan, Doğrusu şudur: Kendisi almıyor. Atatürkün ölümünden sonra 26 Aralık 1938de yapılan CHP Kurultayında Celâl Bayarın da içinde bulunduğu komisyon ona veriyor bu sıfatı. Ancak sonradan yine kendisi bunu kaldırıyor. 1946 CHP Kurultayında bizzat onun kendi önerisiyle ‘Partinin değişmez Genel Başkanı İsmet İnönü’dür’ hükmü çıkarılarak Genel Başkanın 4 yıl süreyle delegeler tarafından seçilmesi hükmü getirildi. Böylece milli şeflik de bittidedi.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.