Yurt düzeyinde başlanan “kentsel dönüşüm” uygulamaları “Galatasaray Üniversitesi (GSÜ) Öğrenci Konseyi”nce düzenlenen panelde masaya yatırıldı. GSÜ Ortaköy yerleşkesindeki panelde TOKİ’nin İstanbul Uygulama Dairesi Başkanı Niyazi Özdemir, GSÜ’den sosyolog Doç. Dr. Didem Danış ile Hukuk Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Özge Aksoylu kentsel dönüşümün amaç ve sonuçlarını tartıştı.
Toplumda kentsel dönüşüme yönelik genel bir isteğin doğduğunu, bu nedenle en çok eleştirilen uygulamalara bile halkın tepkisinin gözlenmediğini belirten Danış, “kent yoksulları”nın yaşadıkları semtlerden dışlanarak boşalttıkları alanlarda orta ve üst sınıflara yönelik yeni projelerinin gerçekleştiğini anımsattı.
Özdemir ise semtlerini “terk eden”lere konut üretmesinden ötürü TOKİ’nin eleştirilmesini “haksızlık” olarak niteledi. Örneğin Sulukule’deki yıpranmış dokunun yıkıldığı alanlarda yaptıkları konutları belediyenin pazarladığını belirten Özdemir, Bursa’da silüeti bozan “Doğanbey” projesinin de belediyeye ait olduğunu belirtti.
Riskli kabul edilen alanlarda 30 gün içinde yıkılmayan binaların bakanlıkça yıkılması ve yıkım giderlerinin sahiplerinden tahsili için mülkiyet üzerine ipotek konulmasının hiçbir demokratik hukuk devletinde olamayacağını belirten Aksoylu, uygulama mağduru vatandaşların haklarını aramaları için nasıl kandırıldıklarını da özetle şöyle anlattı: “Mağdur vatandaş yargıdan önce bakanlık bürokratlarından oluşan bir komisyona başvurmaya zorlanıyor. Böylece yargıya gitme süreleri aşılarak, dava açma hakları ellerinden alınıyor.”
Binaları deprem için değil, emlak pazarı için yıkılan vatandaşların yargıya başvurmaları halinde bile idare mahkemelerinin yürütmeyi durdurma kararı vermelerini yasaklamanın en totoliter devletlerde bile olamayacağını belirten Aksoylu, kentsel dönüşüm için devre dışına çıkartılan yasaları da şöyle açıkladı: “Keyfi riskli alan ilan edilen yerlerde Zeytincilik, Orman, Afet, Kültür Varlıklarını Koruma, Kıyı, Çevre, Tabiatı Koruma, Toprak Koruma gibi kanunlar da geçersiz kılınarak doğaya ve tüm yaşam kaynaklarına zararlı uygulamalar için tam özgürlük sağlanıyor”...
Hukuka aykırı yasa
Panelin çevre ve imar hukuku dalındaki uzman konuşmacısı Aksoylu özellikle “yasa”daki hukuk dışı düzenlemelere değindi. Hukuk devletinde asıl kabul edilemez olanın “yasal yalanlar” olduğunu belirten Aksoylu, emlak rantına yönelik kentsel dönüşüm uygulamalarından mağdur olanların yargıya gitme olanaklarının bile “yalan söylenerek” ellerinden alınmış olmasını tek kelimeyle “ayıp” olarak niteledi. Aksoylu’ya göre yasadaki “riskli alan” saptamasının, bilimsel ölçütlerle değil, rant amaçlı, keyfi kararlarla yapılmasına olanak sağlanıyor. Hiçbir yapının bulunmadığı “mera”ların bile sözde kentsel dönüşüm alanı ilan edilerek imara açılmaları öngörülüyor.
Panelin sonunda kimi dinleyiciler, yaşadıkları semtlere gelen TOKİ müteahhitlerinin halka “yeni daireler karşılığında binalarını yıkmayı” teklif ettiklerini anlattı. Bunun için yapı yoğunluğunun artması gerektiğini, imar planlarında bu yönde bir değişiklik olmadan müteaahhitlerin devreye girmesinin ise uygulamadaki “şaibeyi” artırdığına dikkat çekildi.