‘Sivas’ta yeni skandal
Zamanaşımı tehdidiyle karşı karşıya olan Sivas katliamı davasının dünkü duruşmasında bir skandal daha ortaya çıktı. Adli Tıp Kurumu’nun, ölen kişinin gerçekten Sivas katliamı sanığı Cafer Erçakmak olup olmadığını bulmak yerine, eşi ve oğlundan örnekler alarak babalık testi yaptı. Avukatlar itiraz edince, duruşma ertelendi.
Sivas Madımak Oteli’nin yakılarak 35 aydının katledilmesine ilişkin 17 yıldır süren davada yaşanan skandallar zincirine bir yenisi eklendi. Davanın firari sanıklarından Cafer Erçakmak’ın Sivas’ta öldüğü ve toprağa verildiği haberleri üzerine, mezar açılarak DNA testi yapılmıştı. Ancak araştırmayı yapan Adli Tıp Kurumu, ölen kişinin gerçekten sanık Erçakmak olup olmadığını bulmak yerine, eşi ve oğlundan örnekler alarak “babalık testi” yaptı. Avukat Şenal Sarıhan ise ölen kişinin gerçekten Erçakmak olup olmadığı konusunda anne, baba ve kardeşlerinden alınacak örneklerle yeniden rapor hazırlanmasını istemesi üzerine duruşma ertelendi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dünkü duruşmada, heyetin kararını açıklayarak zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle davayı düşürmesi bekleniyordu. Bu beklenti nedeniyle duruşmayı çok sayıda kişi izledi. Ancak ortaya çıkan bir rapor, duruşmanın ertelenmesine neden oldu. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan mahkemeye gönderilen raporda, “Ergün Erçakmak’a ait DNA profili ile anne Nuran Erçakmak ve baba olduğu iddia edilen fethi kabir yapılarak kan örneği gönderilmiş olan Cafer Erçakmak adlı şahıslara ait DNA profilinin karşılaştırılması yapıldı. Elde edilen sonuçlarla baba olduğu iddia edilen Cafer Erçakmak’ın, Ergün Erçakmak için biyolojik babalığı reddedilmedi. Cafer Erçakmak’ın yüzde 99.99 ihtimalle Ergün Erçakmak’ın biyolojik babası olabileceği tespit edildi” ifadeleri yer aldı.
Avukat Şenal Sarıhan, raporla ilgili olarak “Bu sonuç geçerlilik taşımaz. Ölen kişinin Erçakmak olup olmadığı konusundaki kuşku sürüyor” dedi. Sarıhan, ölen kişinin gerçekten Erçakmak olup olmadığının belirlenmesi için birinci derece yakınları olan anne, baba ve kardeşlerden alınan örneklerle rapor hazırlanmasını istedi. Savcı Hakan Yüksel ise dosyanın kendisine gönderilerek ek rapor aldırılması konusunda beyanı için süre verilmesini talep etti. Mahkeme de dosyanın savcıya gönderilmesine karar vererek duruşmayı 13 Mart’a erteledi.
Duruşmayı izleyen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyeleri, adliye önünde toplanarak davanın zamanaşımına girmesini sloganlarla protesto etti. Avukat Şenal Sarıhan, burada yaptığı açıklamada; insanların düşünceleri, dinsel inançları ve etnik kökenleri nedeniyle öldürülmelerinin insanlık suçu olduğunu belirterek “İnsanlık suçu, uluslararası sözleşmeler gereğince ve anayasanın 90. maddesi ışığında hiçbir biçimde zamanaşımından yararlandırılmamalı” dedi.
Açıklama sona erdiği sırada Yeni Akit muhabiri, “Sivas’ta 35 kişi öldü dediniz, oysa 37 kişi öldü. Olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılması açısından o iki kişinin faillerinin, katillerinin de bulunması gerekmez mi?” diye sordu. Sarıhan ise muhabire “Bu devletin sorumluluğundadır” yanıtını verdi. Aynı muhabir, “Ölenler arasında Hollandalı bir kadın da vardı. Bu kişinin o gün ne işi vardı Sivas’ta” diye sordu. Bunun üzerine grup, muhabire tepki gösterdi. Bu sırada arbede yaşanması üzerine polis, söz konusu kişiyi, polis otosuna bindirerek bölgeden uzaklaştırdı.