EVİNE ‘ÖLMEYE GELMİŞ’!
Madımak katliamının azmettiricisi olarak gösterilen ve 18 yıldır aranan firari sanık Cafer Erçakmak’ın ölümü sonrası başlatılan soruşturmada, terörle mücadele şubesi ekipleri tarafından oğulları Ömer Ergin, Yalçın ve Fatma Erçakmak’ın ifadeleri alındı. Erçakmak’ın kızı Fatma Erçakmak ifadesinde babasının geçen 7 Temmuz sabahı 04.00 sıralarında eve geldiğini, durumu ağabeylerine haber verdiğini söyledi. Rahatsızlığı bulunan Erçakmak için çocuklarının doktor getirmek istediği ancak, bunu kabul etmeyerek, “Buraya ölmeye geldim” dediği ifade edildi. Babalarının nerede saklandığını kendilerinin de bilmediğini söyleyen çocuklarının, olayı basının duyması halinde karşı gruptan tepkiler olabileceğini düşündüklerini; bu nedenle korkarak cenazeyi gizlice toprağa verdiklerini söyledikleri bildirildi. Olay tarihinde 5 yaşında olduğu için babasını tanımadığını söyleyen Fatma Erçakmak’ın, ifadesinde kapıya gelen kişiye “Buyurun kime bakmıştınız?” dediğinde, “Ben senin babanım” karşılığını aldığını söylediği ifade edildi.
Erçakmak’ı kim korudu’Madımak katliamı davasının kırmızı bültenle aranan 18 yıllık firari sanığı Cafer Erçakmak’ın Sivas’ta yaşamını yitirmesi ve sessiz sedasız toprağa verilmesi kuşkulara yol açarken, ihmal iddialarını da gündeme getirdi. Bir türlü yakalanamamasında sorumlu olarak gösterilen Sivas Emniyet Müdürlüğü sessizliğe büründü. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özarslan, “Cafer Erçakmak’ın suç ortaklarından 33’ü 18 yıldır cezaevindeyken ve ömür boyu da orada kalacakken, ona bu korumayı kim sağladı, kim korudu, kolladı, adaletten kim kaçırdı” diye sordu.
‘Fransa’da olduğu bilgisi aldatmaca mıydı’
Madımak Oteli’nde 33 aydının yakılarak katledilmesinin azmettiricisi olarak gösterilen eski Refah Partisi Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçamak’ın ölüm haberi kuşkuyla karşılandı. Sivas Emniyeti, 21 Haziran’da mahkemeye gönderdiği yazıda, Erçakmak’ı sadece eşi ve oğullarının evinde aradıklarını ve yakalayamadıklarını belirtmişti. Bu durum da Erçakmak’ın, ailenin oturduğu Örtülüpınar Mahallesi’nin dışında aranmadığı sonucunu doğurdu. Eğer Emniyet, mahkemeden karar çıkartarak, ailenin telefonlarını dinleme yoluna gitseydi Erçakmak’a ulaşabilirdi. Ancak atılması gereken birçok adım atılmadı. Bu durum da “Mahkeme kararı olmasına karşın Erçakmak gerçekten aranıyor muydu? Aranıyor ise neden yakalanamadı? Türkiye’de olan bir kişi ailesi takip edilerek ulaşılamaz mıydı? Fransa’da olduğu bilgisi aldatmaca mıydı, gerçekten Fransa’da ise yurda nasıl giriş yaptı” sorularını gündeme getirdi. Erçakmak’ın ölüm haberi basına yansımasının ardından oğulları Ergün ile Yalçın Erçakmak telefonlarını kapatarak sessizliğe gömüldü.
Sivas davasında katledilenlerin yakınlarının avukatı Şenal Sarıhan, ölen kişinin gerçekten Erçakmak olup olmadığını belirlenmesi için önceki gün Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurmuştu. Ceza Muhakemesi Yasası’nın 87. maddesi, “Gömülmüş bulunan bir ceset, incelenmesi veya otopsi yapılması için mezardan çıkarılabilir. Bu husustaki karar, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir. Mezardan çıkarma kararı, araştırmanın amacını tehlikeye düşürmeyecekse ve ulaşılması da zor değilse ölünün bir yakınına derhal bildirilir” hükmünü düzenliyor. Bu nedenle Ankara’daki mahkeme önümüzdeki günlerde önce savcının görüşünü alacak, daha sonra mezarın açılıp açılmamasına karar verecek. Sarıhan, mezarın açılarak DNA testi yapılması ve ölenin gerçekten Cafer Erçakmak olduğunun anlaşılması halinde başta İçişleri Bakanı olmak üzere Sivas Emniyeti ve diğer yetkilliler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Örtülüpınar Mahallesi Muhtarı Rüşdü Delice ise iki ay önce Erçakmak’ın kanser olduğu ve durumunun ağılaştığı söylentisinin kendilerine ulaştığını kaydetti. Delice, emniyetin de en son 1 ay önce gelip Erçakmak’a baktığını dile getirdi.