Arguvan gençleri de bir araya gelerek Taksimdeki direnişe katıldı.
Pazar günü Taksim’de yapılan miting ve yürüyüşlerin en büyüğü gerçekleştirildi. Mitingde yaşamını yitirenler de unutulmadı
Taksim Dayanışması, Taksim Gezi Parkı direnişinin 13. gününde Taksim Meydanı’nda yüz binlerce kişinin katılımıyla miting düzenledi. En büyük mitinge sahne olan Taksim Meydanı’nda AKP hükümetini ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ı istifaya çağıran kalabalık, “Gezi Parkı, park olarak kalmalı, şiddet kullanan polis ve yetkililer görevden alınmalı, direnişe katıldığı için, tweet attığı için gözaltına alınan yurttaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Taleplerimiz karşılanana kadar buradayız” dedi.
Miting için dün öğle saatlerinden itibaren yüz binlerce kişi Beşiktaş, Tünel ve Galatasaray Lisesi önünde toplandı. Birçok kurum, kuruluş, sendika, siyasi parti, taraftar grupları, çeşitli mahalle ve semt sakinleri, farklı yönlerden kortejler halinde mitinge katılmak için gelen gruplar Taksim Meydanı’na yürüdü. Bandista konserinin ardından Taksim Dayanışma Platformu adına ortak açıklamayı Mücella Yapıcı okudu.Yapıcı, “Artık yeter diyen halk, kardeşliğin ve dayanışmanın Türkiye ve dünya üzerindeki en önemli örneklerinden birini sergiliyor. Faşist saldırılar ve tüm baskılara karşı sokaklara çıkan milyonlar, AKP iktidarına ve onun yönetme anlayışına, diline ve söylemlerine dur diyor” dedi.
Talepler sıralandı
Türkiye’nin dört bir yanında halkın artık gücünün farkında olduğunu ifade eden Yapıcı, Gezi Parkı’nın park olarak kalacağını, Başbakan Erdoğan’ın ağzından çıkan her cümlenin yasa olmayacağını söyledi. “AKP her şeyin farkında. Bizim için üç beş çapulcu deseler de milyonlar olduğumuzun farkında” diyen Yapıcı, özetle taleplerini şöyle sıraladı: “Taleplerimiz haklıdır, hukukidir, meşrudur. Gezi Parkı, park olarak kalmalıdır. Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası adı altında ya da başka herhangi bir yapılaşma olmayacağını ve projenin iptal edildiğine dair resmi bir açıklama yapılmalı, AKM’nin yıkılmasına ilişkin girişimler durdurulmalıdır. Yıkıma karşı direnişten başlayarak halkın en demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emri veren, bu emri uygulatan, binlerce kişinin yaralanmasına ve üç yurttaşımızın ölmesine neden olan sorumlular, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Hatay, Adana valileri ve emniyet müdürleri olmak üzere tüm sorumlular görevden alınmalıdır, gaz bombası ve benzeri metaryaller yasaklanmalıdır. Direnişe katıldığı için, tweet attığı için gözaltına alınan yurttaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılmalı. 1 Mayıs Alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmeli, ifade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmalıdır. Parkımızı iade edin, her ne ad ile olursa olsun parkın 1 santimetre karesini dahi yapılaşmaya açacak projelerinizi unutun. Bu ülke, bu dünya ve bu evren bilmelidir ki gençlerin enerjisi ve yaratıcı zekâsından beslenen bu hareket, haklı taleplerin yerine getirilmesi için ne gerekiyorsa onu yapacak meşruiyete, güce, yaratıcılığa, özgüvene ve hepsinden önemlisi güçlü bir dayanışma gücüne sahiptir.”
“Kahrolsun diktatörlük, yaşasın özgürlük”, “İnsanlık onuru, işkenceyi yenecek”, “Her yer Taksim her yer direniş” döviz ve pankartlarının açıldığı mitingde “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Taksim bizimdir, bizim kalacak”, “Hükümet istifa”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Her yer Ankara, her yer direniş” sloganları atıldı. Mitingde, Hatay’daki gösteriler sırasında yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Abdullah Cömert’in, bir sosyal paylaşım sitesi Facebook’taki adresinden yazdığı son mesaj okundu.
Her yerden destek
CHP Gençlik Kolları üyesi bir grup ise saat 13.00’de Galatasaray Lisesi önünde biraraya geldi. Ellerinde “Mücadelen kavgamızda yaşayacak yoldaş” pankartı taşıyan grup, “Ataya selam, direnişe devam”, “Abdullah Cömert ölümsüzdür” sloganlar eşliğinde Taksim Gezi Parkı’na yürüdü. Mitinge, BDP İstanbul milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, Levent Tüzel, Sebahat Tuncel, DİSK Genel BaşkanıKani Beko, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, TTB Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu’nun aralarında bulunduğu çok sayıda sendika, meslek örgütü ve siyasi parti temsilcisi de katıldı.