Yıllar geçti, ne YORUM değişti, ne baskılar
Esra Açıkgöz /Cumhuriyet
Elemanları gözaltına alındı, tutuklandı. Konserleri iptal edildi. Albümleri toplatıldı... Ancak kurulduğu 1985’ten beri hiç susmadı Grup Yorum. Şimdi de bir üyesi Seçkin Aydoğan, tutuklu. Şarkılarını o ve baskı altındaki dinleyicileri için söylüyor, söyleyecek...
Dört üniversite öğrencisi bir araya gelip dertlerini müzikle söylemeye karar verdiklerinde, tarih Türkiye'nin en sancılı döneminin daha birkaç yıl ötesiydi, yani 1985. İki yıl sonra ilk albümlerini çıkardılar: Sıyrılıp Gelen. Uzun yıllar sessizliğe gömülmüş bir ülkede, faşizme, hapishanelerdeki işkencelere, sevgiye, aşka, özgürlüğe dair seslendirilen bu şarkılar hemen dinleyicisini buldu. İşte o günden bugüne hiç susmadı Grup Yorum. 21 albüm çıkardı. Elemanları gözaltına alındı, tutuklandı. Konserleri yasaklandı, albümleri toplatıldı. Yıllar geçti, ancak bazı şeyler hiç değişmedi, ne gibi mi? Bırakalım Grup Yorum’dan Caner Bozkurt ve Dilan Balcı anlatsın...
- Grup Yorum, 12 Eylül’ün faşizan uygulamalarını da, 90’ların baskılarını da yaşadı. Şimdi “demokrasi”den en çok bahsedilen günlerdeyiz, peki sizin için bir şey değişti mi?
Caner Bozkurt: Demokrasi her alanda çok dillendiriliyor ancak uygulamalar hep tam tersini gösteriyor. Özellikle hukuk alanında iktidarla aynı düşünmeyen bütün kesimlere bir kıyım yapılıyor. Biz zaten kurulduğumuz günden bugüne baskılardan nasibini alan bir grubuz. Baskının her türlüsünü yaşadık; konserlerimiz yasaklandı, albümlerimiz toplatıldı, üyelerimiz gözaltına alındı, tutuklandı. Bugün de devam ediyor.
- Başa mı sarıyoruz, daha kötüye mi yoksa iyiye mi gidiyoruz?
C. Bozkurt: Baskı arttı mı, azaldı mı bunun çetelesi yok ama çok açık bir şey var: AKP hükümeti daha pervasız. Kimi uygulamalar da 12 Eylül’ün bile önüne geçti. Bugün İdris Naim Şahin üniversiteleri, gazeteleri, kültür merkezlerini, dernekleri “terör yuvası” diye gösterebiliyor. Yine de bu bizi umutsuzluğa düşürüp, geri adım atmaya götürmüyor. Halkın mücadelesi yükseldikçe daha da pervasızlaşacaklar.
- Peki bu zihniyet size nasıl yansıdı, yasaklanan konseriniz filan oldu mu?
C. Bozkurt: Şimdilerde polis gidip konser salonu sahibini sıkıştırıyor, korkutuyor. Konser organize edenler ceza alıyor. Biliyorsunuz, Malatya’da Yorum bileti sattığı için öğrenciler yıllarca ceza aldı. Daha önce de Samsun’da Yorum konseri düzenlediği için ceza alanlar oldu.
Dilan Balcı: Geçen hafta İzmit’te Sabancı Kültür Merkezi'nde yapacağımız bir konser vardı, valilik tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden yapılamayacağı iletildi. Bursa’da ve Yalova’da konserlerimiz olacak, pankart asma, afişleme gibi tanıtım çalışmaları her yapıldığında yırtıyorlar.
- Önce Biletix’in biletlerinizi satmayacağına dair haberler çıktı, sonra da Biletix’ten avukatlarımız değerlendirdi, satacağız, diye açıklama yaptılar...
D. Balcı: Bu kendi durumlarını kurtarmak için yaptıkları bir açıklama. Ne bizi, ne de dinleyicilerimizi tatmin etmedi. Çünkü hesap vermediler, özeleştiri yapmadılar. Sanki rutin bir uygulama yapmışlar da biz işi büyütmüşüz gibi bir hava yarattılar. Hiç kimseyi bu açıklamayla kandıramazlar.
- Açıkcası Biletix’in tavrı çok da abes gelmedi bana. Yorum bileti satmayı “terör örgütü propagandası” olarak görüp, gençlere 13 yıla kadar hapis cezası veren bir yargı kararı dururken Biletix’le uğraşmak ne kadar doğru?
D. Balcı: Malatya’daki, Samsun’daki mahkemenin tavrı da, Biletix’in tavrı da tamamen sınıfsal. Grup Yorum yoksulların müziğini yapar, Biletix’se bir tekel.
C. Bozkurt: Tutuklu elemanımız Seçkin’in serbest bırakılması ve baskıya maruz kalan Yorum dinleyicileri için bir kampanyamız var. Her Pazar dinleyicilerimizle Galatasaray Lisesi önünde bir saat Yorum şarkıları söylüyoruz. Bizce de Biletix bu kampanyanın önüne geçmemeli. Asıl mesele Dilan'ın bahsettiği zihniyete karşı mücadele etmek.
- Artık o dinleyiciler de tehlikede.. Geçen yıl İnönü’yü dolduran 55 bin kişiyi yakında “suçlu” koltuğunda görmek bile mümkün...
C. Bozkurt: Onlar zaten AKP nezdinde suçlular. Yorum dinleyicisi kimdir? Gecekonduda yaşayan, gecekondum yıkılmasın, diyen insandır. İşsizdir. Yeni yasalardan etkilenen memurdur. Yorum dinleyicisi zaten iktidarın “terörist” sıfatı içinde yer alan insanlardır, fiili hiçbir şey yapmasına gerek yok.
- Peki sizi “tehlikeli” yapan ne?
C. Bozkurt: Demin sözünü ettiğim insanların, yoksulların müziğini yapmamız. Bu ülkede yoksullar çok tehlikeli. Sömürüyü de, baskıyı da, acıyı da, yoksulluğu da en çok onlar yaşıyor. Toplumu da, tarihi de değiştirecek dinamik, potansiyel onun elinde. Biz de onların müziğini yapıyor, onların sorunlarını anlatıyoruz. Yarını gösteriyoruz onlara. Yoksa bugüne kadar hiçbir konserde güvenliği tehdit edici bir olay yaşanmadı. İnönü'de 55 bin kişi vardı, bir polis güvenlikte yer almadı ama hiç sorun çıkmadı. Geçen sene 150 bin kişiyle Bakırköy’deydik, hiçbir güvenlik sorunu yaşanmadı.
- Bu baskılara, Biletix’in sansürüne karşı yanıt olacak bir büyük konser planı var mı?
D. Balcı: Geçen sene ilkini yaptığımız Bağımsız Türkiye konserimizin ikincisini 15 Nisan’da Bakırköy’de yapacağız. Zülfü Livaneli, Aynur Doğan, Aylin Aslım, Hüseyin Turan, Nihat Behram gibi konuk sanatçılar da eşlik edecek bize.
C. Bozkurt: Mahir’lerden bugüne bağımsızlık için mücadele edenleri anacağımız ücretsiz halk konseri bu. Baskılara dinleyicilerimizle cevap vereceğiz.
- Yeni albüm ne zaman çıkıyor?
D. Balcı: Bu yıl içinde.
C. Bozkurt: Her zamanki gibi halkın yaşadığı baskıları, sorunları ve mücadeleleri anlatan, umudu ifade eden bir Grup Yorum albümü olacak. l