Türkülerimiz bir kültürdür kültürümüzün yansımasıdır, yaşam ve inançlarımızın özünü kanatlarına alır uçurur ta uzak diyarlara götürür, bizim candanlığımız, inancımızın samimiyeti, yetişme tarzımız ve misafir perverliğimizin şifrelerini taşır. 1922 li seferberlik yıllarında Arguvan, Minayik (Kuyudere) köyünde 40 tan fazla büyük bir dedeler toplantısı olur, her dedenin iki üç tane yanında Zakir bulunur. Zakirler cemlerde bağlaması ile deyiş söyleyen: Hafızası kuvvetli, unutmayan zeki anlamına gelir kelime anlamı olarak Osmanlıcada. İşte ;Arguvan’ın hemen nerdeyse tüm köylerinde cem yapılır ve cemlerde baş köşede dedenin yanında püsküllü bağlaması ile o uzun yirmi otuz kıtalara kadar olan uzun deyişleri akıllarında tutan ve onlara zaman zaman anlamlı sözler katarak ''..teknede yoğrulan hamur misali..'' dinleyenleri büyüleyen ve zakirliğe özendiren bu güzel insanların Türkü kültürümüzün temel taşları olduğunu unutmamamız gerekir. Bizim köyden Haceylin Turan Aslantürk, Ektirden Çil Aziz Mıçoğun oğlu Cafar, Gecekondudan Zakir Hüseyin, Arguvan’dan Ali Doğan dede ve daha onlarca isimleri tespite muhtaç bu güzel insanlar ehlibeyt ve insan sevdalı nur yüzlü zakirlerimizi unutmak mümkün değil. 1970 li yıllara kadar köy enstitülerinin de bize yakın olan Akçadağ köy enstitülerinin de katkısını inkâr edemeyiz. Müzik derslerinde ellerinde bağlama, flüt, kemanla gezen bu gençlerin büyük çoğunluğu köylerde zakirlerden hayatın doğal akışı içinde ders almışlar ve özenmişlerdir.
(Fotoğraf Açıklaması: 1-Gece kondu köyünden kul Turan,2-Gazi Aslantürk,3-kemal Yilmaz dede....Alt şeritte soldan 1-Hasan ve Hüseyin Ali Kayhan...2-Aliseydi Adıgüzel..özlemi ..3-Ali Abbas Aslantürk...ve ortada köyümüz ve Arguvan havalesi sanatıların ve Zakirlerin duayeni rahmetlik Haceylin Turan Aslantürk)
Zakirlerimizden sonra türkü kültürümüze en çok katkı köy enstitülerinde okuyan ve mezun olanlardan genç öğretmenlerimizden gelmiştir. Türkülerin derlenmesi ve bestelenmesi gibi can alıcı noktada unutulmaz katkıları olmuştur. En önemli katkılardan biri de 1970 Yıllarda gurbete Almanya’ya çalışmaya gidip birikimini bu güzel türküleri dillendiren insanları tespit edip kaset ve plak yaparak muhafaza edilmesi ve arşivlemede yeni bir aşamaya geçiren; Köyümüzden Hüseyin Ali ve kardeşi Hasan Kayhan’ın açmış olduğu Malatya Yıldız pasajındaki plak ve kaset galerisidir, Hemen nerdeyse Malatya’nın göbeğinde her gün festival havası estirmiştir. '' Galeri Kayhan, Galeri Kayhan Yıldızhan pasajı...'' diye halen kasetlerin ve plakların içinde geçer. Malatya’da Arguvan türkülerinin hayranları insanlar bu galerinin yakınındaki park ve çay evlerinden, kahvelerden bir birinden güzel Arguvan türküleri dinleyip coşarlardı. Arguvan belediyesinin yerinde olsam Galeri Kayhan’ın sahipleri Hüseyin Ali ve Hasan Kayhan kardeşleri onur konuğu yaparım her yıl. En güzel ödülleri veririm. Zira bu emektar insanlar onlarca Arguvanlının elinden tutup bu güzel seslere değer verip kaset yaparak tanıtımlarını yapmışlardır. Onlarca sanatçıyı stüdyolarında eğitmiş ve yetiştirmişlerdir. Bunların hatırlanmaması vefasızlıktır bence. Türkü festivalimize emek veren gönül verenlerin yanında yukarıda değindiğimiz; Zakirlerimiz, köy enstitüsünde yetişen derleyip toparlayan öğretmenlerimiz ve Malatya’da açtıkları o muhteşem galeri ile bugünün festivallerinin temelinde unutulmaz emeği olan Hüseyin Ali ve Hasan Kayhan kardeşlere minnettarız. Siz en güzel ödüllere layıksınız. Dilerim bir gün sizleri mahcup bir şekilde hatırlarlar.
Arguvan halkına, katılacak sanatçılara, misafirlerimize keyifli neşeli güzel bir festival dilerim. 13 Arguvan Uluslararası Türkü festivaline emeği geçen tüm dostları ve Arguvan halkını ve sanatçıları en içten samimi duygularımla selamlıyorum.
