Bu konuyu kısaca özetlemek gerekirse; köyde büyükbaş hayvan besiciliği yapanlar var. Fakat her ne hikmetse, köyün aile mezarlığı veya genel mezarlık alanında hayvanlarını otlatmak ne kadar caizdir anlayamadık. Acımız yeni olduğundan, mezar başı yanına dikilen iki çam fidanın, hayvanların yemi olduklarına şahit olduk. Bunları insanların yapmayacağına olan inancımızdan dolayı, hayvanları suçlamamız daha kolay gözüktü. Bu yüzdendir ki, 2+5 yaşındaki çamların eni boyu birer çubuk haline gelmişti. Üzüntümüz bir kat daha arttı. Bundan dolayı mezarlıkta hayvanlarını otlatan kişiyi hiç kimse görmüyor mu? Bu alanın kutsallığı hiç düşünülmüyor mu? Her canlı ölümü tadacak bilinmiyor mu? Aslında bunların hepsi biliniyor ama demek ki kimsenin işine gelmiyor veya ciddiye almıyorlar.
Bu mezarlıklara ve köylerde bulunan tüm mezarlıklara örnek olacak davranışı sergilemeleri için, ilçe kaymakamlıkları-ilçe belediyeleri ve ilgili köy veya mahalle muhtarlığı, bu alanlarla ilgili olarak köylüleri bilgilendirmeli ve mezarlıkların etrafını tel örgü ile çevrilmesi sağlanmalı ve biran önce ağaçlandırılmalıdır.
Ölüsüne saygısı olmayan, canlısına da sevgi duymaz diyerek sözümü bir şiirimle bitiriyorum.
Mezarın başında duran dikili fidanlar
Lal olmuş dilleri söylemez yalanlar
Görünce insanın vicdanı sızlar
Kimse yokmu be hey melunlar.
Sıcak mezardır tozundan bellidir
Çamuru harcı yeri bellidir
Yer yurt her yer ottur bellidir
Gören yokmu be hey melunlar.
Mezarlıkta hayvan otlatmak nesine
Yazmışlar bir başka mezar taşına
Ölüye saygı, canlıya sevgi seline
Kim hesap verecek be hey melunlar.
Her canlı aynı şeyleri yaşar
Görünce gözleri faniyi dinler
Yaşayan bilir, ancak anlar
Duyan yokmu be hey melunlar
Ali İhsanım der anlamazlar seni
Çok laf edilir duymazlar beni
Yaşayan her canlı görecektir bu günü
Akli selim gelecektir be hey melunlar.
Ali İhsan Öztürk
19 Nisan 2015
Malatya
ağınıza ve elinize sağlık saygılarımla.