BEN SEVGİYİ SEVDİM
Ozan Cansever (Nevzat Topal) Üzerine
Süleyman ÖZEROL
Basılmamış olan, ‘Sevgiyi Sevdim’ kitap çalışmamın ‘Sunu’ bölümüyle birlikte ilk bölümünü okurlarımıza sunuyorum.
Sunu
Nevzat Topal, Arguvan Dolaylı (Halpuz) köyünden olup Malatya’da yıllardır tanıdığım bir ozan. Cansever mahlasını kullanıyor. Oğlu Muhtar Gazi Topal da aynı geleneği sürdürenlerden.
Özellikle halk ozanlığı geleneği içinde yer alan bazı kişilere bir araya gediğimiz, zaman zaman da ziyaret ettiğim biri. Dolayısıyla otuz yılı aşkın bir süreden beri iletişimimiz var. Bu süreçte yaşam ve sanatı ile ilgili bilgileri derledim, anılarını ve şiir örneklerini yazdım Bazı şiirleri de ayrıca kendisi dosyamda yer alması için verdi. Böylece bu kitap çalışması oluştu (2006). ‘Sevgiyi Sevdim’ şiirini de kitaba ad olarak verdim.
Her âşık dünyada bir güzel sevmiş
Ben sevgiyi sevdim en güzel sevgi
Yaşı ilerleyen Nevzat Topal’ın rahatsızlıkları oldu ve bir süre iletişimimiz koptu. Yıllar sonra yakınları ile şiirlerini bir an önce kitaplaştırmak amacıyla görüşmeler yaptım. Kitabını düzenlemek istediğimi de belirttim, olumlu baktılar. Yine aradan bir zaman geçti ve kitabının basıldığını öğrendim (Ana Bir Zaman, Malatya, 2018). Kitap, 16x24 boyutunda olup cm 622 sayfadır. Bir arkadaşımda gördüğüm kitabın sayfa düzenine dikkat edilmediğini gördüğümde de çok üzüldüm. Çünkü Ozan Cansever, bana göre Malatya’da yaşayan birkaç ozandan önde gelenlerinden biridir. Yaşadığı için de şiirleri bir değil de birkaç kitap olarak basılmalıydı ve de oldukça zen gösterilmeliydi…
Bu çalışma gönüllü bir çalışmadır ve Nevzat Topal’ı tanıtma için yapmıştır. Anılarını, yaşamı ve sanat ile ilgili derlemelerimi kalıcı kılmayı amaçladığım bu kitabın özellikle konuyla ilgilenenlere yardımcı olacağını düşünüyorum.
Saygılarımla…
1.Yaşamı İle İlgili Bilgiler
1938 yılında Arguvan’a bağlı Dolaylı (Halpuz) köyünde doğdu. Babası Ahmet, annesi Zöhre’dir. İlkokulu köyünde bitirdi, askere gidene dek 4 yılı İstanbul’da olmak üzere bir süre gurbette kaldı, bakkal tezgâhtarlığı yaptı.
1957 yılında evlendi. 1958 yılında askere gitti. Askerliğinin bittirmeye yakın bir tarihte eşi vefat etti (1960). Askerlik dönüşünden kısa bir süre sonra iş aramak için Malatya’ya gitti, 16 başvuru sonucunda Sıtma Savaş Müdürlüğüne memur olarak girdi, aynı yıl yeniden evlendi.
Tamamı Malatya’da geçen memuriyeti sırasında sendika ve derneklerde aktif olarak görev aldı. 1985 yılında emekli oldu. Bir süre Malatya’da bakkallık, Arapkir’de çiftçilik yaptı.
İkisi kız, altı çocuk babası olup, halen yaşamını Malatya’da sürdürüyor.
2 Şiir Dünyası ve Anıları
Kendi deyimi ile ilkokul yıllarında “uçarı “şiirlerle başladı yazmaya. Toplumsal yaşamın ve gurbetin etkisi ile sevda ayrılık, hasret, gurbet şiirleri doğdu. Alevi-Bektaşi geleneği içinde yetişmesinden dolayı birçok şiirinde tasavvuf düşüncesinin etkisi görülür. Buna bağlı olarak, kendi çabası ile 12 perdeli bağlamayı çalmayı da öğrendi, muhabbet ortamlarında çalıp söyledi. Aile sorumluluklarının arttığı, çocuklarının büyüdüğü ve saza yöneldiği 1983–1984 yıllarında saz çalıp söylemeyi bir kenara bırakarak şiir yazmayı sürdürdü. Oğlu muhtar Gazi saz çalıp çağırma geleneğini sürdürüyor.
Şiirleri, 1965’den itibaren (1965–1975 yılları arasında yoğun olarak) Halk Postası, Gayret, Birlik, Sebat gibi Malatya’nın yerel gazetelerinde yayınlanmaya başladı. Şiirlerinin yayınlandığı sıralarsa bazı ilginç durumlarla da karşılaştı. İşte bunlardan birkaçı...
2.1. Vali Ali Rıza Aydos’un Özel İlgisi
Şiirlerinin yerel basında ilk yayınlandığı yıllarda Ali Rıza Aydos Malatya valisidir. Vali Aydos, Nevzat Topal’ın şiirlerini özellikle izlemektedir. Maiyet Polisi Yaşar aracılığı ile şiirlerin yayınlandığı gazeteleri mutlaka okumaktadır.
Bir gün Yaşar’a “Şiirleri yazan kimse bulup bana getir” der. Polis Yaşar, o zaman Atatürk Caddesinde bulunan Gayret gazetesinde Muzaffer Bal ile görüşerek valinin Nevzat Topal’la görüşmek istediğini bildirir. Muzaffer Bal da durumu Nevzat Topal’a iletir, polis memuru Yaşar’la görüşürler. Ancak, vali ile görüşmeleri bir türlü gerçekleşmez.
Bu sıralarda Sıtma Savaşa yeni atanan müdür bazı memurların yer değiştirme yazılarını onaya sunar. Arapkir’e ataması yapılacağı belirtilen Nevzat Topal’ın adını gören vali, dosyasını ayırır ve idareden atama nedenini bildirilmesini ister. Sonuçta, atama yapılmaz ve merkezde kalır.
2.2. Daireye Baskın
Altmışlı yılların ortalarında muharrem ayında Kerbela üzerine yazdığı şiir gazetede yayınlanır. O sırada dairede şef olarak çalışmaktadır. Daireden biri, dışarıdan bir adam ayarlayarak (Pütürgeli ya da İzollulu olmalı) üzerine gönderir. İriyarı adam daireye gelir, odaya gelerek otururu, hizmetli memurdan su ister, su geldiğinde de kana kana içer ve “Oooh” der. Bu davranışını üç kez yineler, Nevzat Topal’a dönerek, “Zoruna mı geldi?” der. Ardından da Kerbela ile ilgili şiirle bölücülük yaptığını, cebinde bıçakla geldiğini, dışarıya gelmesini söyleyerek gözdağı verir. Durum karşısında soğukkanlılığını koruyan Nevzat Topal, resmi daireyi basmak ve görevli memura hakaretle suçlanacağını anımsatır, iş saati dışında görüşebileceklerini ekler. Adam kalkıp gider, bir daha da uğramaz...
2.3. Okurların İlgisi
Daha çok güncel-toplumsal konulara değindiği şiirlerinin yayınlandığı sebat gazetesini dağıtan çocuk, sı sık gazete sahibi Lütfi Kaleli’ye okurların Nevzat Topal’ı sorduklarını söyler. Kaleli, Nevzat Topal’a çocuğun anlattıklarını aktarır. Ancak, bazı okurlarla konuşan Topal, kendisini öne çıkarmak istemez.
* * *
Ozanlarla ilgili örgütlerden Halk Ozanları Kültür Derneği *ve Ozanlar Vakfına üyeliği olmuş, dolayısıyla birçok halk ozanı ile tanışıp görüşmüştür. Malatya İl Kültür Müdürlüğünde görevli araştırmacı aracılığı ile birkaç şiirinin yayınlandığı Size dergisinin yeniden şiir istemesine karşın göndermemiştir. Halk kültürü ile ilgili derleme ve araştırma yapanlara kaynak kişilik etmiş ve yardımcı olmuştur. TRT programcısı Ahmet Mortaş, kendisi ile halk türküleri üzerine söyleşi yapmıştır.
1990–1991 yıllarında Malatya’da Radyo Melida’da Nusret Demir, birkaç yıl sonra da Radyo Öğüt’te Zekeriya Bozkurtoğlu’nun programlarına katılarak söyleşiler yapmış, şiirlerini okumuştur. Güneş TV’de Ozan Birfani’nin Dost Diye Diye programı başta olmak üzere Malatya’da buluna beş televizyonda da programlara katılmıştır.
Malatya Yorum Kültür ve Sanat, MAKSAD dergilerinde şiirleri yayınlanmış, Malatya’da düzenlenen şiir toplantılarına katılmıştır. Âşık Veysel’in 25. Ölüm Yıldönümünde Cumhurbaşkanlığı köşkünde bulunmuştur.
Darende’nin İlisuluk köyünden Halife oğlu Ozan Mahsubi (Fahri Turgut) ve Mahsubi’nin çırağı Hüsrani (Osman Atıcı) ile şiirli mektuplaşmaları olmuş (1983), Arapkir’in Çakırsu (Amıran) köyünden Ozan Şahinim (Mehmet Şahin) ile şiirlerini birbirlerine okuyarak söyleşilerde bulunmuşlardır. Ekberi, Mutsuz, Birfani, Beyani, Sefil Selimi (30 Aralık 2003 tarihinde aramızdan ayrılmıştır) gibi âşıklarla sık sık bir araya gelmektedir.
3. Şiir Sanatı ve Dünya Görüşü
“Çevremizde bu kadar malzeme varken badeye gerek yoktur” diyerek, günümüzde âşık olmak için bade içmenin koşul olmadığını öne sürer. Kendisini belli bir grubun değil, insanlığın sözcüsü sayar. Aklın ve mantığın savunucusu olduğu kadar alçakgönüllüdür de... Sevgiye inandığı, hayvanları, doğayı, canlıları ve yaşamda en önemli şeyin sevgi olduğunu düşündüğünden kendisine Cansever mahlasını seçmiştir (1960). Akrabası Cafer Topal’a “Caner” mahlasını vererek yetiştirmeye çalışmışsa da o kendisinden ayrılmıştır.
Şiirlerinde aşk, doğa, gurbet, toplumsal sorunlar, tasavvuf, kardeşlik, barış, yurt ve ulus sevgisi konularına yer vermiştir. Şiirlerinde mizahi yergiye sıkça rastlanır. Dile ve halk söyleyişine oldukça önem verir.
11 ve 8 heceli şiirleri genellikle 4–5 dörtlükten oluşur. 3, 6, 7, 8 dörtlükten oluşan şiirlerinin yanında onlarca dörtlükten oluşan destanları da vardır. 6+5 ve 4+4 kalıplarıyla yazmış olduğu şiirlerinde ayak ve uyağı önemsemesiyle birlikte, içeriğin daha da önem taşıdığını belirtir.
Bazı şiirlerinde dörtlükten taşarak bağlantılarla birlikte beş, altı, yedi dizeli kıtalar vardır.
Dostlar bir ses duydum hayal hanemde
Dal dedi hayale daldığın kadar
Binlerce yıl kaldım bin bir bedende
Kal dedi bir demde kaldığın kadar
Yel dedi hayale yeldiğin kadar
***
Cansever habersiz zamandan andan
Geldim gidiyorum bu garip handan
Bakarsınız ışık söner akşamdan
Bugünüm olmadan yarın insanlar
Bugün hesabımı görün insanlar
Defterimi bana verin insanlar
Bağlantıları bazı şiirlerinde iki dize;
Yerimden kalkmaya yoktur mecalim
Gayrı eyolamam perişan halim
Parça parça olmuş sanki her yanım
Vücudumda talan mı var bu nedir
Söylen dostlar bu nedir
Yandım dostlar bu nedir
Bazılarında üç dize;
Her şey sana ayan sığındım sana
Kirlendi bu ceset yakışmaz sana
Pirim Şah İbrahim Veli aşkına
Cansever’i tezden ır Vayloğ Dede
Al canım canana ver Vayloğ Dede
Bu kara defteri dür Vayloğ Dede
Aman medet Mürvet pir Vayloğ Dede
Bazılarında ise dörtlük biçiminde oluşturmuştur.
Düşündükçe dağlar çöker başıma
Başım alır ben dağlarda gezerim
Dağlarında duman çöker başına
Dumanlı dumanlı türkü yazarım
Dağlar dağlar maya dağlar
Hasret kalmış suya dağlar
Yıllardır gözyaşı döktüm
Kar etmiyor kaya dağlar
“Bir Kuşum” ve “Hasret” şiirlerinde satrancı denemiştir.
Şu gönül bir kuş gibi Uçup yorulmuş gibi
Kanatlarım sızlıyor Sanki kırılmış gibi
Ne talihsiz bir kuşum Ne kadar yorulmuşum
***
Bülbül ötmeye Dillere hasret
Güller açmaya Yellere hasret
Bal yapan arı Çiçektir varı
Allah da doğru Kullara hasret
Yerel söyleyiş özelliklerini bazı şiirlerinde kullandığını görürüz.
Aslen dünyalıyım aynı köylüyüm
Dolaylı’dan Ehmedöv’ün oğluyum
Dizelerde hem babasının adını, hem de takma adını (lakabını) dile getirir.
Harman hasat kalkar tükenmez işin
Bir yıllık devlüğü düzeni düşün
“Geçimi” anlamında “devlüğü” sözcüğünü kullanmıştır. Bazı yörelerde “değlüp” ya da “devlüp” kullanılır.
Gözyaşı doldurur yürek şişemden
İçerim içerim kanar içerim
“Doğal dönüşüm”e inanır; sonsuza dek var olacağını söyler, bunu bazı şiirlerinde simgesel olarak dile getirir.
Kozmik Taş;
“Toprak oldum, toprağa gömüldüm.”
“Dostlarım gelirken ben bu âleme
Nice âlemlerden geçerek geldim
Geri dönmek için gerçek sılama
Âlemi ölçerek biçerek geldim”
Şiirlerinden 20’ye yakınını seslendirmiş; ancak, başkaları tarafından okunmamıştır. Bazı besteleri oğlu Muhtar Gazi tarafından çeşitli etkinliklerde okunmuş, bazı şiirlerini de seslendirmesi için Ozan Kenan Şahbudak’a göndermiştir.
4. Ozan Cansever Kaynakçası
Yazımızın bu bölümünde Ozan Cansever’den söz eden kaynaklar, şiirlerinin yer aldığı kaynaklar, hakkında yapılan çalışmalar vb. konular yer almış olup, bu kaynakça aynı zamanda yazımızın da kaynakçasıdır. Ozan Cansever ile ilgili yayınlar süreç içinde eklenecektir.
“Türk İstiklal Savaşı Destanı”; Türk İstiklal Savaşı Destanları; Kültür Bak. MİFAD, Kültür Bak. Yay., Ankara 1982, s.
“Turist ve Turizm”; 1. ve 2. Ankara Halk Ozanları Şiir Yarışması (4–5 Haziran 1983, Destan Dalında); Halk Ozanları Kültür Derneği, Doğuş Matbaası, Ankara 1983, s. 165
“Şiir Kitabı Yayınlanmamış Şair Hemşerilerimiz”; Malatyalı Şairler Antolojisi; Haz. M. GÜLSEREN-A. ŞENTÜRK, Yenimalatya Gazetesi Ofset Tesisleri, Malatya 1990, s. 123.
Nevzat TOPAL; Malatyalı Şairler Antolojisi - 2: Haz. M. GÜLSERN- A. ŞENTÜRK, Yenimalatya Gazetesi Ofset Tesisleri, Malatya 1991, s. 105
Nevzat TOPAL; Yaşayan Halk Ozanları Antolojisi; Haz: Mevlüt ÖZHAN-Emine KIRCI -Ömer GÖZÜKIZIL -N. Zeynep ÇÖREKÇİ - Mukadder KÜREN, Kültür Bak. Yay., Ankara 1992, s. 314–315
Sır Çiçeğim Ol; Halk Ozanlarının Sesi Dergisi, Kültür Bak. Yay. Sayı, 2 (1993), s. 63
Ozan Cansever; Halk Kültürü ve Ozanlar: Haz. Ozan Naçari, Fon Matbaası, Ankara 1995, s. 249–252
“Doğanız Gülsün”; Mamak ve Çevre, Mamak Belediyesi Yayını, Boydan Ofset, Ankara 1997, s. 37 (“Yayınlanabilir” bölümü)
“Hoşgör İnsanı”; 1994–1995 Yılları Halk Şairleri Arası “Aile ve Toplum” İle “Hoşgörü” Konulu Şiir Yarışmaları; Kültür Bak. Yay., Ankara1997, s. 131 (“Yayınlanabilir” bölümü)
Başlangıcından Günümüze Halk Şiiri, Âşık Şiiri, Tekke Şiiri; Mehmet YARDIMCI, Ürün Yay., Ankara 1998. s.120. (“Cansever” mahlasını kendisinin aldığı belirtilir).
Gönüldaşlara; Yorum Kültür ve Sanat, Malatya Yorum Gazetesi Kültür-Sanat Eki, Sayı: 3 (Ocak 2001), s. 2
Veysel; Dostlar Seni Hatırlıyor; Haz. Hüseyin UÇURAN, Âşık Veysel Kültür Derneği Yay., Ankara 1999, s. 14 (Mansiyon)
Veysel; Dostlar Seni Hatırlıyor; Haz. Hüseyin UÇURAN, Âşık Veysel Kültür Derneği Yay., Ankara 1999, s. 104, (Yayınlanabilir)
Gez Deyi; Ankara/Halk Ozanları Şiir Yarışması; Ankara Valiliği - Tüm Halk Ozanları Topluluğu - Kültür Bakanlığı, Pim Ajans, Ankara 2001, s. 30 (Yayınlanabilir)
Gel Ankara’ya; Ankara/Halk Ozanları Şiir Yarışması; Ankara Valiliği - Tüm Halk Ozanları Topluluğu - Kültür Bakanlığı, Pim Ajans, Ankara 2001, s. 33 (Yayınlanabilir)”
Âşık Cansever (Nevzat TOPAL)/Hayatı-Sanatı-Şiirleri; Nuray ACAR, İnönü Ün. Eğit. Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü Bitirme Tezi, Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Ramazan ÇİFTLİKÇİ, Malatya 2001, Basılmamış.
“Ozan Cansever, Edebi Şahsiyeti”; Özal’ın Sesi; 20 Mayıs Vakfı Turgut Özal Lisesi Yayın Organı, Yıl: 4, Sayı: 3 (Nisan 2004)
Dünya Gençlik Yılı Nedeniyle Dünya Gençliğine; Özal’ın Sesi; 20 Mayıs Vakfı Turgut Özal Lisesi Yayın Organı, Yıl: 4, Sayı: 3 (Nisan 2004)
Malatyalı Şairler Antolojisi, Hasan KAVRUK-Metin ÖZER, Malatya Belediyesi Yayınları, Malatya 2006, s.665
Ana Bir Zaman (Şiir - Türkü - Deyiş - Destan - Vatan); Nevzat TOPAL: Malatya, 2018
* Halk Ozanları Kültür Derneği tarihçe çalışmamızda düzenlenen “Halk Ozanları Kültür Derneğine Üye Olan Ozanlar çizelge sayfasında yer alan üye kayıt bilgileri:
Üye No: 22, Adı ve Soyadı: Nevzat TOPAL, Kültür Bakanlığı Kayıt No: Yb1986.0224, Baba adı: Ahmet, Doğum Yeri ve Tarihi: Arguvan 1938, Üyeliğe Kayıt Tarihi: 08.06.1985, Mahlası: Cansever