Mayıs ayı sonunda “Yolcudur Abbas bağlasan durmaz” diyerek Sevda hanımla Anadolu yollarına düştük. Eee çıktık da ne oldu? Merak eden-etmeyenler için…
Mahmut Makal’ın “DEĞİŞENLER” kitabından Niyazi Okaygün’den bir altılıkla başlayalım mı? Ne dersiniz?
“Tüten baca, Öten horoz, havlayan köpek
Demek isterler ki zaman zaman
Burda da yaşayanlar var,
Kime anlatacaksın velakin
Kuş uçmaz kervan geçmez!..”
Yirmi günü aşkın programımız daha planlı ve hazırlıklıydı. Köyleri dolaşacak, ev ziyaretleri yapacak, bolca fotoğraf çekecek, sohbetler yapacaktık. Nitekim öyle de oldu.
Buralar yalnızca türkülerin gözesi miydi?
Hep türkümü akla gelirdi?
Güzel türkülerimizin gardaşları, yol erleri yok muydu?
Ya şakalar…
Ya yarenlikler…
Ya heyketler…
Ya masallar…
Ya fıkralar…
Ve hepsi iliğine, alın terine, göz nuruna kadar bizleri bekler…
Bu zengin membaı-kaynağı-pınarı, sözlü kültürü yazıya döküyorum…Tadını tuzunu kaçırmadan…
“Anadolu bozkırından bir yaşamöyküsü CILGALAR”dan sonra
“Anadolu bozkırından HEYKETLER”
Ben bile kitabı heyecanla bekliyorum