EL İNSAF: DÖRT YETER Mİ?

30 Mayıs 2011, 10:53
2.4B

İFFET AKŞEN

TÜM MAKALELERİ

Erkekler bir kadında ne arar? İşte bu sorunun yine bir erkek tarafından verilen cevabı:

Bir erkek bir kadında;

Arkadaşlık

Cinsellik

Annelik

Ev kadınlığı (Hizmet davranışları)

Evet, hanımlar bu dört özelliği tam anlamıyla taşıyorsanız mutlu bir beraberliği büyük bir olasılıkla yakalamışsınız demektir ki bu da küçük bir azınlığı ifade eder.

Çünkü her madde ayrı bir kadını ifade etmektedir.

Yani 4 rol bir kadın…… Bu da 4 ayrı eş demektir aslında…..

Eğer bu 4 özelliği taşımıyorsanız ya eşiniz tarafından aldatılmaya ya da eşinizin başka bir beraberliğine katlanmaya hazır olmalısınız…

Çok eşliliği tercih eden erkekler bu dörtlünün bir veya bir kaçının olmaması durumunda arayışlara başlamaktadır… Bu onun haklı bir arayışıdır aslında…

Sibel Üresin

19.02.2010

Habername.com

……………..

Üresin diye birinden hiç haberdar değildim, yazısını okumamıştım, yaşam koçluğu ve iletişim uzmanlığı çalışmalarını da bilmiyordum.

Başbakan’ın Malatya mitingini izledim her Malatyalı gibi; konuşmasında çok önemli vurgular vardı. Mitinge katılanlardan özellikle de kadınlardan şehrimizin kaderini değiştirecek bir konuda söz aldı.

Ne dedi Başbakan?

“Malatya’nın büyükşehir olması için çok küçük, küçücük bir şeye ihtiyaç var: 10.000 cik bir nüfus artışı”.

Gerisini dinlemişsinizdir, kadınlar hep bir ağızdan ellerini de kaldırarak söz verdiler.

Hatip dedi ki; “ her şeyi devletten beklemeyin”.

Şimdi ağları suya atmanın zamanıdır.

Haydi rasgele….

…………..

Büyük belediyelerde, dernek ve vakıflarda danışmanlık, yaşam koçluğu ve daha çok şey yapan Üresin’in vecizeleri de bu günlerde düştü medyaya. Oysa yukarıda gördüğünüz gibi yazı 15 ay önce yayınlanmış ama her nedense kimse görmemiş, duymamış,

Kadın yıllardır bu fikirlerini önemli ve kalabalık toplantılarda, üstelikte paraya ve tahvile çevirerek yaşama geçiriyormuş bizimkiler ancak görmüşler. Ya da birileri "artık görün, yazın, çizin, tartıştırın, meşrulaştırın” demiş.

Ben sade bir vatandaşım öyle büyük insanları, hele de kadınları anlayamam ama sorulan soruları bir de sorana sorarım.

Şimdi Ürsün’e kendi sorusunu soruyorum

kadınlar bir erkekte ne arar?

İşte bu sorunun yine bir kadın (Sibel Ürsün) tarafından verilen cevabı:

Bir kadın bir erkekte;

Arkadaşlık

Cinsellik

Babalık

Ev erkekliği (Hizmet davranışları)

Evet, erkekler bu dört özelliği tam anlamıyla taşıyorsanız mutlu bir beraberliği büyük bir olasılıkla yakalamışsınız demektir ki bu da küçük bir azınlığı ifade eder.

Çünkü her madde ayrı bir erkeği ifade etmektedir.

Yani 4 rol bir erkek…… Bu da 4 ayrı eş demektir aslında…..

Eğer bu 4 özelliği taşımıyorsanız ya eşiniz tarafından aldatılmaya ya da eşinizin başka bir beraberliğine katlanmaya hazır olmalısınız…

Bu dörtlünün bir veya bir kaçının olmaması durumunda arayışlara başlamaktadır… Bu (bu durumda kadının) onun haklı bir arayışıdır aslında…

Soru ve cevaba benim ekleyeceğim tek bir cümle var:

“ Her insanın en iyi bildiği şey kendi yaşadıklarıdır, o kadar iyi bilirler ki başkalarına da hep kendi doğrularını empoze etmeyi görev edinirler”.

Sana kolay gelsin hanım.

Biz bir erkekle bile baş edemiyoruz, her kadının dört hakkından üçü senin gibi düşünenlere “helal” olsun.

………

Şimdi gelelim bunlar niye yazdığıma;

Benim “üstüme vazife olmayan şeyleri vazife edinmek” gibi kötü bir huyum var.

90’ların başında Milli Eğitim Bakanlığının bir “yetkilisi” ilkokullarda “bekâret kontrolü yapılması gerektiği” yönündeki görüşlerini açıkladı, ben de bir fax metni hazırlayıp arkadaşlarıma dağıttım.

İlkokulda okuyan kızı olan ve bu uygulamayı “ahlakımızın korunması için gerekli” gören bir arkadaşım yaptığım işi onaylamadı; fax göndermek istemedi bana da “sana ne ya” dedi. “Kızın bile yok”.

Kızım olmaması ben ve iki ablam için dokundukça sızlayan bir yara ama kız anası ana – babanın bu yaklaşımı yaramı acıttı doğrusu.

Beş altı ay sonra bu konuşmayı, düşüncelerine çok değer verdiğim birine anlattım kızgınlıkla. O da “doğru söylemişler ” dedi. “değirmenin alt taşı yerinden kıpırdamıyor ama üst taşı kendi kendine dönüyor”.

…………….

İki yıl önce bir yazıda okumuştum;

Mecliste yapılan bir araştırmada milletvekillerinden 43 tanesinin birden fazla (biri resmi diğerleri “daha da resmi imamlardan nikâhlı “) kadınla evli olduğu ortaya çıkmıştı.

Bunlar namus, ahlak, edep, mezhep, meşrep, şeref ... gibi “manevi değerleri” ağızlarında sakız, ayaklarının altında paspas edip en çok çiğneyen “maneviyatı yüksek” zatlar dı.

……………

Bizler çok konuşmayız birilerinin namusu namussuzluğu üstüne,

Bu işlerin beyinde başlayıp nerede yaşanması gerekiyorsa orada sürdüğünü; kişinin eğitimine, kültürüne, maddi olanaklarına, gelenek-göreneklerine göre şekillendiğini ve insan insana yaşandığını biliriz.

Cariye, Cevriye, harem, haram, helal derken, Hüseyin Üzmez gibi bir yaratığı aklamak uğrunu “ evlenme yaşını 15’e düşürmek” için meclis komisyonlarında gündeme alan bu adamların, kadınların namusu nerede aradıklarını söylemeye terbiyem izin vermiyor ama şereflerinin nerede olduğunu biliyorum:

Açıp cüzdanlarına bakın. Şeref, edep, hayâ, doğruluk, helal adlı ne varsa “özelleştirip OY’a” çevirmişler.

Parası olana devlet tahvili, borsadan hisse; “sit alanlarında arazi”

Fakir fukaraya da kömür, makarna, patates, gerekirse çeyrek altın

İkinci, üçüncü, dördüncü eşlere evler mücevherler,

Öncelikle “kendileri için güvenlik sistemli” apartman daireleri

Çıtır olanlara yüksek limitli ek kart

Daha neler neler….

………..

O cüzdanlarda sevgiye; sevginin onurla bağlılığına yer yok,

Saygı tariflenemez bile.

Canından can vermek; gönlünü sevdiğinin gönlüyle eş tutmak yazmaz kitaplarında.

Ahde-vefa, sözlüklerinde yok.