Festivalden ötesini düşünmek zamanıdır

Festivalden ötesini
düşünmek zamanıdır
 
 
Arguvan Haber’de yazdığı ilk yazıyı iyimser bir bakış açısıyla yazmıştım. İkinci yazıma ‘Dost acı söyler’ sözünü hatırlatarak başlayayım.
 
Arguvan’a ait kurumlar bugünlerde bu yaz yapılacak Festival hazırlıklarına başlamış bulunuyorlar. İstanbul’da, Ankara’da, Almanya’da yapılacak toplantıların ardından bir de Malatya’da toplantı yapılacağı bildiriliyor.
 
Arguvan’daki son festivale katıldım. Festivali oldukça başarılı buldum. Arguvan ve Arguvanlı festival konusunda artık uzmanlaşmış. Düzenleyen, Arguvan, köylüler ne olacağını, ne yapmaları gerektiğini artık önceden biliyor gibi. Bu nedenle bu yazının konusu festival değil. Festival arifesinde gelişen “Dışlanmışlıkla” bağlantılı eleştirileri biliyorum. Olmamalı. Muhtemel ki bu nedenle bu kez çok daha erkenden tüm Arguvan kurumlarının bu konuda görüşlerinin alınacağı toplantılar yapılıyor. Yapılmalı. Yapılsın. 
 
Arguvanlı iyi giden bir iş üzerinde ‘Daha iyi olsun’ diye kafa yormalı ama, bize göre çok iyi olmayan çok hayati konulara da Arguvanlı kafa yormalı..
 
Arguvan’ın bugün en önemli sorunu zemindir. Arguvan’ın nüfusu 1970’lerin başında 2400 iken, Fethiye Köyü’nün nüfusu 1000’lerde idi. Bugün Fethiye nüfusu 2 bin 500’lerde. Arguvan ise 2 binin altına düşmüş. Arguvan ilçelik olmasına rağmen düşüyor Fethiye köy olmasına rağmen gelişiyor. Neden.. Arguvan’ın konuşlanma ve zemin sorunu var.
 
Geçmişteki yöneticilere sitem etmemiz gerekiyor. Hangi akıl, hangi mantık heyelan olan bir ilçeye yeni yer seçerken gider uçurumun başını seçer. Yani heyelanın başına yeni ilçeyi kondurur. Biraz daha ileri, bir iki kilometre daha ileri gidilemez miydi? Arguvan bugün dünkü idarecilerinin; öngörüsüzlüğünün, günü kurtarma politikalarının faturasını ödüyor.
 
Yeni yol yapılmış. Heyelanın kaç metre ötesinde. Kaç yıl dayanacak. Mevcut ilçenin bir bölümünde zemin sorunu olduğu bildiriliyor. Temeli sağlam olmayan hangi yapı ayakta kalabilmiş ki, zemini bozuk bir ilçe ayakta kalabilsin ya da gelişebilsin.
 
Giden gitti. Yakınmanın da çok anlamı yok. Arguvanlılar olarak yarını kurtarmak için düşünmeliyiz. Bugünün yöneticileri geleceği düşünerek, büyük düşünerek, risk alarak projeler geliştirmeli.
Belediye Başkanı Hüseyin Taştan’a büyük görev düşüyor. 

Belediyemiz heyelan olan bölgeye imar izni ve ruhsat vermemeli. 
Belediyemiz, ilçenin gelişiminin Uru düzüne doğru olması için o tarafa doğru imar planları hazırlamalı.
Arguvanlılar Arguvan’a nüfusun nasıl geleceği konusunda düşünmeli.  
Köylerin  birçoğu virane halde. Bir zamanın büyük köylerinde bugün okul bile yok.
Araziler bozkır Arguvan’a bakıyor, Arguvanlı araziye bakıyor.
Arguvanlıların birçoğu büyük kentlerin varoşlarında var olup olmama mücadelesi veriyor.
Arguvanlı derdine yanıyor..
Ahlı türküler bestelemeye devam ediyor.
Arguvanlı başarılı bir şekilde yürüttüğü festivali nasıl daha kapsamlı hale getiririz diye kafa yoruyor. Yorsun. Yormalı.
Varsayalım 100 bin kişi geldi Arguvan’a ne olacak?
Yatacak yer var mı?
Varsayalım dünyanın sayılı sanatçılarını politikacılarını getirdik. Ve bu nedenle dünyanın ajansları, televizyonları bizi iki gün haber yaptı.
Ne olacak?
Arguvan Abat mı olacak?
Arguvan’ın iki gün sonra nüfusu mu artacak.
Topraktan su mu fışkıracak?
 
Tabiî ki 100 bin kişinin gelmesi çok önemli. Tabi ki önemli sanatçıların getirilmesi, televizyonların yayını çok önemli.

Ama bunlardan çok daha önemlisi ilçenin ve Arguvanlının geleceği.

Başarılı bir şekilde organize edilen, güzel giden, Arguvan için çok önemli olan Festivale yorulan kafa, ayrılan zaman kadar, Arguvan ve Arguvanlının geleceğine de kafa yorulmalı ve zaman ayrılmalı diye düşünüyorum.

Artık festivalden ötesini de düşünmek zamanıdır. 
Yarının Arguvan’ı ve Arguvanlının geleceği için düşünmek zamanıdır. 
 
 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56