Sultan KILIÇ
Malatya’nın Beydağı ağaçlandırılıyor hem de törenle fidan dikilerek. İş makineleriyle kayalar kırıldıktan sonra açılan çukurlara başka yerden getirilen topraklar kondu. Bir çeşit saksı oluşturularak fidanlara yer hazırlandı; ama su yok. Kent merkezindeki ve tarım alanlarındaki ağaçları kesip yerlerine beton siteler dikilmesine olanak sağlayan yöneticiler, susuz dağda çam fidanı yetiştirmek için tören düzenliyorlar.
Ana sınıfı, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri araçlarla taşınıyor dağa. Valilik basın davetine uyarak Malatya’nın yıktırılan eski belediye binasının önünden kalkacak araca oturduk. Yarım saat bekledikten sonra şoförle birlikte sekiz kişiydik koskoca körüklü otobüste. Halkın yoğun katılımı olur diye tahmin yürütmüşler sanırım. Yeme içme, bir de harçlık verilseydi seçim mitinglerindeki gibi, elbette yoğun katılım olurdu.
Biz oraya vardığımızda minikler, ağaç sevgisiyle ilgili şiir okuyordu. Şiirin ardından 2. Ordu Komutanlığı bando takımı, şiire uygun bir şarkı sundu. Valinin çevresinde üç sıra dizilerek oturan protokol üyeleri, çadırda sıkışmışçasına görünüyordu. Çadırın ön demirleri de kafes izlenimi veriyordu. Sonra halk oyunları sergiledi öğrenciler. Vali ve orman bölge müdürü biz oraya varmadan konuşmuşlar, ağaçlandırmanın önemini vurgulamışlar.
Kırmızı plastik halılar serilmiş, iki de çadır kurulmuştu. Tören bitiminde bir bölük er, çadırları söküp toplamaya girişti. Bolca su dağıtıldı, pet şişeler boşaldıkça doğaya atıldı. Bir tanker su getirilmişti, küçük plastik kaplarla alınan sular, fidanlara can suyu olarak verilsin diye. Kürek ve su kovası sınırlıydı; minik eller toprağı bulamadı ki fidanları gömebilsin. Birçok siyasinin adı ve unvanının yazıldığı kartların kırmızı kurdeleyle bağlandığı çam fidanları açıkta sahipsiz kaldı; toprakla buluşturulmadı.
Önce katlet, sonra öp; tutarsa…
Malatya Belediyesi, kentin ana caddelerindeki bin civarında asırlık çınarı kökten kesti. Odunları da yandaşlara dağıttı.
Malatya'nın sebze meyve cenneti olan Çilesiz ve Tecde Mahallelerini imara açarak 15 kat izni verdi. Tüm bahçeler, hızarlarla katledildi.
Yılda bir kez de öğrenciler Beydağı’na taşınıyor; sözüm ona fidan dikiliyor.
Hazır yetişmiş ağaçlar, toptan kesiliyor, bahçeler yok ediliyor. Dağdaki kayalar kırılarak saksıya dönüştürülüyor ve içine çam fidanları konuyor. Susuz dağda fidancıklar kurumazsa ağaç göreceğiz...
