Peki, dua yine edelim de, onunla içten gelen iyi duyguyu dışa yansıtmış olabiliriz.. Ya peki dualarla biz hangi toplumsal yada şahsi sorunlarımıza bir çözüm bulabildik..? Yok ki öyle bir şey…
Halbu ki, gelişmiş ülkelerde sorun ülkenin ‘’sisteminde siyasi söz sahiplerinin çaba ve gayretleri sonunda çözüm bulunabilmiştir.. Yaşayanların yaşam koşulları devleti yönetenlerin sorumluluğundadır..
Biz bağırıp çığırırız.. Yıl değiştiğinde ya da önemli günlerde karşı karşıya gelen herkes, biri ötekisine ne gibi bir dua öğrenmişse hemen başlar, Olabilseydi gayet kolaydı, birilerinin başa geçip milli serveti paylaşıp çar çur etmelerine meydan da kalmazdı…
Aslında ülke sorunlarına çözümün adresi gayet açıktır,, ‘’Bizleri bir aldattılar biz de dönüp kendi kendimizi aldatılmaktan bir türlü alamadık..
Sayın Cumhurun reisi Osmanlıca ‘’isteseler de istemeseler de öğretilecektir, dediğinde hazırlıklar anında başlatıldı bile… Saygın kişi deseydi ki ‘’Ülkede İşsiz kimse bırakılmayacak,’’onun kolayı var, (İş saati işsiz ve çalışanlara paylaştırılsın, sorun kalmadı huzur da birlikte gelip oturdu demektir.. Bunun hesabını yapıp Amerikan senatosuna sunan huzur yanlı düşünenler de oldu.. ‘’Zülfü yare mi dokunur dersiniziz!!!
Farkındasınızdır, bir iş akla geldiğinde yada önerildiğinde arka arkaya kaç sefer ‘’İnşallah tekrarlanır, oldu ki o iş kafadan sallama iş ise, ‘’nasip olmadı der topu saha dışına fırlatırlar..
Dostlar bu kadarına da pes doğrusu..’’Bilim çağındayız..
Almanya da uzun yıllar kaldım, halen de bağımı kesmiş de değilim, Yılbaşı geldiğinde ‘’Freuns neus yar’’ yani ‘’sevinçli yıllar’’ demektir, bu kadar…
Ben buradaki bazı toplantılarda oralarda ki bu gibi örneklerden söz ettiğimde ‘’burası Almanya değil’’ deyip masadan sinirlenip sıçrayıp kalkanlar da oluyor..
Öyleyken,‘’ huzur içinde ‘’aşlı işli olup, barışık yaşamak için tek yol ‘’mücadele mücadele, yılmadan usanmadan mücadele diyorum..
Saygılarımla..