ALEVİLİĞİN MANİFESTOSU

     Aleviliğin esası sevgiye dayanır. SEVGİ EVRENİ KAPSAR… Evren’deki her obje sevgi ilintilidir. Sevginin gücü mutlaktır... Sevgiyi üstün kılacak ve düşmanlarımızı seveceğiz. Düşmanlarımızı sevdiğimizde orta yerde düşman kalmayacak ki… Düşmanlarımızı sevdiğimiz zaman İnsan vahşet evresini aşarak, aziz/azize/kamil bir başka deyiş ile hakikat evresi başlar… 

     Alevi insan ayırımı yapmaz, insana aynı nazardan bakar ve Alevilik DÜNYALILIKTIR. Yani Alevi şu veya bu coğrafik bölgeyi kutsamaz, O dünyalıdır. Bütün Dünya Vatanıdır. Dünya herhangi bir ırk, din, millet ve devlete ait değildir. Dünya tüm insanlarındır… Alevilikte devlet ve sınırlar yoktur. Şu anki devletler ve çizdikleri sınırlar sunidir doğal değildir. Bir gün gelecek BÜYÜK DOĞAL SİSTEMATİK egemen olacak ve insan ilişkileri doğal mecrasına girecektir. Bu kaçınılmaz olandır. Su, hava, toprak herkesindir. Oysa devletler; topraklara sınır çekmişler, hava sahası, deniz sahası diye sınırlar çekerek millet, din veya imtiyazlı sınıf adına paylaşmışlardır. Menfaata dayalı bu suni oluşumları devam ettirebilmek için insanlığın emeğini sömürerek devasa bütçeli silahlı kuvvetler yaratmışlardır…

 “ ‘’Ay ve Güneş herkesin lambasıdır. Su herkesin suyudur. Hava herkesin havasıdır. Ekmek neden herkesin değildir’’ Şeyh Bedrettin

      Herşey varoldu nokta-i âmâdan
       Noktaya yeşil kandil nur dediler
       Noktada sır oldu Hazreti Yezdan
       Nedir? İlm-i Cavidândır dediler
       Semâda kırklar meclisi kuruldu
       Toprakta 'İnsan-ı Natık' dirildi
      Can oldu anasır'dan nikap serildi
      Hakk? dendi tende mihmandır dediler
     Bir oldu canda "anasır"ın dördü
     Tende var etti uzuv uzuv ördü
     Kul Seyyid Hakk'ı ayinede gördü
     Kimdir bu? Şah-ı Merdân'dır dediler
- Kul Seyyid   

      İnsanı insan eden karbon, demir dahil elementlerin artık "Süper Nova" denen yıldız patlamalarında var olduğunu ve evrene saçılarak, kandillerden kandillere dağıldığını biliyoruz. Zira bu patlamalar olmasa, elementler saçılmasa bizlerde var olmayacaktık. İnsandaki Karbon, Demir, Alimünyum vd. elementler bu 'Süper Nova' denen patlamalarda oluştu, oluşuyor...

Çar anasır babından nikap büründüm 

“hem batınım hem zahirim
-hem evvelim hem ahirim
-hem ben oyum hem o benim
-hem o kerimü han benim.” .
“ ko ölmek endişesin
-ışık ölmez bakidir
-ölmek senin nen ola
-çünkü canın ilahidir.” .


     Alevilikte “Devir” kuramı vardır. Bu kurama göre, Gayb Âlemine, yani madde âlemine düşen varlık, önce cemat (cansızlar), sonra bitki, daha sonra hayvan, en sonra da insan biçiminde görülür. Bu aşamalardan geçer. Toprak – Ateş – Hava – Su ana dörtlüdür. Bu dört öğeden geçen insan, ondan sonra derece derece yükselerek, çeşitli aşamalardan geçerek Hakk’a kavuşur… 

     Alevilikte iddia olunduğu gibi kadın ve erkek eşit midir? 
     Günümüzde eşit değildir. Alevi asimilasyonu, Alevi Kadını çok gerilere atmıştır. Maalesef erkek ön plandadır. Alevi kadının hakettiği yere gelmesi aciliyet arzeder. Alevilik tarihsel özgürlük kültüründen koparılmıştır. Kültürel kalıtım yolu ile toplumuna katkı sunması çok zorlaştırılmıştır. Modernitenin kıskacına alınan Alevi kadın çok zor durumdadır. Kapitalist modernite kadına kölelikten başka bişey vermemiştir. Kapitalist modernite kıskacındaki bir kadın ‘’ben özgürüm’’ diyorsa ciddi bir algı sorunu var demektir. Aleviliğin asimilesine paralel olarak kadın, geriletilerek hiçliğe yaklaştırılmıştır.
     Kadınsız bir Alevi hareketi düşünülemez…  
     Tabiki binlerce yıldır Aleviliği yok etmek için vahşice davranan egemenler; Aleviliğin içini boşaltmak için her yöntemi denediler ve de başarılı da oldular. Aleviliğin üç kutsalı olan ‘’ana, ocak ve lokma’’ gerçeğini yeniden canlandırmak gerek. Alevilik felsefesi; cinsiyet özgürlükçü ve demokratik anlayışla buluştukça tarihsel gerçeğimiz ile buluşacağız. Tersi durumunda egemen güçlere bile gerek kalmadan kendi elimiz ile Aleviliği tanınmaz hale getireceğiz.

      Alevilik, sevgi esaslıdır ; Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi (EİHB), İnsan Hakları, İnsanlık onuru, Eşitlik, Adalet, Özgürlük, Değer, Evrensel, İnsan Doğası, Doğal Haklar Alevicedirler.
        İnsan hakları; ahlaki, siyasi, hukuki, dini, kültürel ve toplumsal boyutları olan disiplinlerarası bir kavram olup, tarihsel kökleri de insanlık kadar eski olup, Alevicedir.
 
     Alevilikte rönesansın zamanı gelmiş ve de geçmektedir. Bu denli hareket ve sancı rönesansı doğuracaktır. Rönesansın doğumu ile Alevilik tekrar dünyadaki istisna yerini alacaktır.

     Üretimi, yaşamı ve paylaşımı ortak, hatalarını dara çeken Alevilik tekrar tarihteki yerini alacaktır. Sümer, Hitit, Akad, Hurri ve Mittanilerde ki o muhteşem görkemiyle Tüm dünyayı ışıtacaktır…

     Mehmet ali çabuk/18.07.2019 




 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56