Arguvanlı Hemşehrimiz, Malatya Kültür Sanat Derneği yönetim kurulu üyesi, Araştırmacı yazar ve ozan kişiliği ile kültürümüze hizmet veren Ali Rıza Uğurlu, bu yıl gerçekleşen Hacı Bektaş-ı Veli anma etkinlikleri kapsamında yapılan şiir yarışmasına Çağdaş Baba rumuzu ile katılarak 2. ci oldu. Ali Rıza Uğurlu ödülünü almak üzere 15 Ağustos 2013 tarihinde açılışa davet edildi.
Ali Rıza Uğurlu 05.03.1937 tarihinde Arapkir ilçesinde doğdu. Asıl yerleşim yeri Arguvan İlçesinin İsa Köyü’dür. Ali Rıza UĞURLU, İsaköyü’ndeki Beyler Kabilesinde Uğurlu Oğulları lakabı ile anılan aileye mensuptur. Şair’in şiir ve yazılarının bir kısmı çeşitli gazete, dergi ve internet sitelerinde yayımlanmaktadır.
Malatya Kültür Sanat Derneğinin çıkarmış olduğu MAKSAD adlı dergisinde sürekli şiir ve yazıları da yayınlanmaktadır. Kendisi bu derneğin kurucuları arasında olup, iki dönem Denetleme Kurulu Başkanlığı yapmış ve halen üyeliği de devam etmektedir. Ayrıca sazda çalan Ali Rıza UĞURLU, seslendirdiği türküleri ile de defalarca yerel televizyonlarda programlara katılmıştır. Onu şairliğe iten, yaşadığı hayat mücadelesi, memleket özlemi ve kendisindeki ince ruh halidir. Haksızlık ve yanlışlıkları görmezlikten gelemez ve şiirleri ile üstüne gider.
Şairimizin bugüne kadar yayınlanmış eserleri,
1996 yılında “Böyle Bir Dünya Kurasım Gelir “ adlı şiir kitabı,
1997 yılında “Almancı Yabancılar” adlı kitabı,
1998 yılında “Abdal Ölmem” adlı şiir kitabı,
2003 yılında “Mışlar Mazide Kaldı” adlı şiir kitabı,
2003 yılında “Uzakta Çalan Davulun Sesi” adlı kitabı,
2005 yılında “Dünden Bugüne Oğuzların Uzantısı Arguvan’ın İsa Köyü” adlı araştırma kitabıdır.
2007 yılında “El Aranıyor“ adlı şiir kitabı yayınlandı.
Ali Rıza Uğurlu’nun yedi kitabı yayınlanmış olup, çalışmalarına halen devam etmektedir.
Yıllardır şiir çalışmalarına devam eden şairimizin Hacı Bektaş-ı Veli anma etkinlikleri kapsamında yapılan şiir yarışmasında 2.ci olmuştur. Komisyonunun yapmış olduğu değerlendirme neticesinde, dereceye giren yüzlerce şiir arasından 2.ci olan şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum.
İLİM İLMİ, İLİM KENDİN BİLMEKTİR
Ta Adem’den beri, İnsana özgü
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
Bir marifet ehli, olayım dersen
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
Bilge kişilerle, biz ilmi seçtik
Zoru tepeleyip, tıp’ta geliştik
Mikrobu zehir’i, dize getirdik
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
Hünkar’ın öğüdü, işin özüdür
İlim’siz bir kişi, körün körüdür
Görmez bakar ise, o özürlüdür
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
İlimden yürüdük, Evreni sezdik
Uzay’dan aşağı, sesler indirdik
Ay dede der idik, üstünde gezdik
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
İnsan kendin bilsin, onda akıl var
Kadında erkek de, aynı anahtar
İnsan doğduğunda, ilimle doğar
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
İlimsiz bu alem, bilinemezdi
Feza her şeyiyle, sezilemezdi
Uçup inip Ay da, gezilemezdi
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
İlimden gitmeyen, menzil alamaz
İlimden gidenin, yolu uzamaz
Bilge bir kişinin, önü daralmaz
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
Aşılması zordu, dağla güreştik
Kırdık kayaları, tüneller deştik
Gemiler yürüttük, deryalar geçtik
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
İnsan da ki o güç, ilahi kuvvet
Yeter ki can ilme, eylesin niyet
İlmi olmayanda, olmaz marifet
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
O ilkel günlerden, bilgi çağına
Köprü kurdu insan, su akarına
Hurafe sökmedi, aklın zannına
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
Ali Rıza’m, Hünkar ilmiyle pirdi
İlimsiz bir yoldan, gitmeyin derdi
Önce vasıl olan, er kendisiydi
İlim ilmi, ilim kendin bilmektir
ARUZ: Çağdaş Baba
Kaynak: Ali İhsan Öztürk Malatya Kültür Sanat Derneği Eski Bşk.