Bugünlerde yolunuz Malatya’dan Arguvan ve Arapgir yönüne düşerse Arguvan Morhamam ve Gümüşlü (Kesirik) yol ayrımın da iki ayrı karpuz tezgâhı göreceksiniz. Tezgâhların karşısında ise farklı büyüklüklerde karpuz tarlaları görünüyor.
Karpuz tezgahının Arguvan Yol ayrımındaki Vahap Yıldırım’a ait, Gümüşlü (Kesirik) yol ayırımındaki ise Elazığ Baskil Bilaluşağı köyünden gelen Cumali Bahşiye ait.
Vahap Yıldırım Arguvan Morhamamlı kendi yetiştirdiği organik karpuzlarını bir süredir açtığı tezgâhta tüketiciye uygun fiyatla, kaliteli ve taze olarak ulaştırıyor. Vahap Yıldırımdan sonra Gümüşlü yol ayrımında ikinci bir tezgâh açıldı bu tezgâhı açan Cumali Bahşi “Benim işim karpuzculuk yıllardır bu işi yaparım. Karşıda ki tarlayı kiralayıp barajdan su getirip fiske ile suluyorum organik karpuz yetiştiriyorum. Bizim de mesleğimiz bu” diyor.
Karşıda ki karpuz tarlasını görünce aklıma Nasrettin Hocanın bir fıkrası geldi.
Nasrettin Hoca buğday ekili tarlasının yarısına gübre ve su verir. Yarısına hiç karışmaz kendi haline bırakır. Hasat zamanı bakarlar ki gübre ve su verdiği taraf coşmuş daha verimli. Öteki taraf kendi halinde cılız verimsiz. Hocaya sorarlar “Hoca bu neden böyle?” diye. Nasrettin Hoca verimli tarafı gösterip “Komşular bu benim verdiğim diğeri de Allahın verdiği” der.
Üreticiler örnek bir çalışma ile ekonomiye değer kazandırıyorlar, yolunuz yolunuz düşerse eğer birer karpuz alırsanız pişman da olmasınız.
Rıza Parlak
www.arguvanhaber.com
Güncelleme Tarihi: 02 Eylül 2016, 20:25
