TÜRKİYE BARIŞA HASRET

1 Eylül Dünya Barış Günü içeride terör, dışarıda Suriye’deki savaşın gölgesinde kutlanacak

TÜRKİYE BARIŞA HASRET

Türkiye, 1 Eylül Dünya Barış Gününe içeride terör, dışarıda Suriyedeki iç savaşın gölgesinde giriyor. Bir yandan Gaziantepte 10 yurttaşını teröre kurban veren Türkiye, diğer yandan artan terör saldırılarını ve peş peşe gelen şehitleri konuşuyor. Komşularla sıfır sorun politikası izlediğini iddia eden AKP iktidarı, ülkeyi Suriyedeki savaşın tarafı haline getirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, ortaya çıkan bu tabloyu, Barış Gününde savaşın ayak seslerini duymak bizleri ürkütüyor. Ortadoğu bataklığına geri döndüğümüzü düşünüyorumdiye değerlendirdi.

1 Eylül Dünya Barış Günü, savaş gölgesi altında kutlanıyor. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğindeki yönetici görevinden ayrılarak CHP İstanbul Milletvekili olan Şafak Pavey, Savaşın ayak seslerini duymak biz barış yanlılarını ürkütüyor. Cumhuriyetin kuruluş temasında Ortadoğulu olmadığımız, modern bir toplum olduğumuz esası vardı. Oysa şimdi tam olarak Ortadoğu bataklığına geri döndüğümüzü düşünüyorumsözleriyle kaygılarını dile getirdi. Suriye sorununun bu ülkenin sınırlarından çok daha geniş ve riskli bir alanı tehdit ettiğini belirten Pavey, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sadece bizi değil, bütün Ortadoğuyu söndürülmesi çok ağır bir insan maliyeti ile ödenecek büyük bir yangına döndürebilir. Ama bundan Ortadoğu ülkelerine hiç benzemeyen Türkiye olarak en ağır hasarı alacağız. Suriye savaşı, riski korkunç, kârı sıfır olan bir ülke. Her mezhebin kendi diktatörlüğünü kurmak istediği Ortadoğuya buluşarak geleceğimizi büyük bir riske atıyoruz. Hatayda kurulması ve korunması çok uzun yıllar almış, ticaret, refah ve barış çıtasını bence sıfır noktasına indirdik. Mültecilerin yığılmasından çok daha tehlikeli bir durum bizi bekliyor. Bu fırtına bizi aşıyor. Hükümet bunun altından nasıl kalkacağımıza ilişkin hiçbir plan sunmuyor bize. Dünya Barış Gününde kapımızdaki savaşın başımıza ne savaş öreceğini konuşuyoruz. Biz kendi içimizdeki terörü ne siyasi ne askeri olarak çözememişken komşunun terörünü ödünç alıyoruz. Bu ulusal düzeyde bir tehlikedir. Bu nedenle partiler ötesi buluşulup çok acil bir plan yapılması gerekir. Türkiyeye sığınan mültecilerin durumuna dikkat çeken Pavey; BM Mülteciler Komiserliğinden, insan hakları kurumları, savaş esirleri hukuku uzmanları ile Türkiyeden uzmanların katılacağı bir heyetin oluşturularak kamplarda inceleme yapılması gerektiğini kaydetti.

Türkiye, geçen yıllara göre Dünya Barış Gününe daha olumsuz bir tablo altında giriyor:

Terör sivilleri de hedef aldı: Teröre son 40 günde 50ye yakın şehit verildi. Gaziantepte 4ü çocuk 10 yurttaşın yaşamını yitirdiği bombalı saldırı, yaşadığımız son terör olayı oldu. Foçada 2 askerin şehit olduğu saldırı da terörün tüm ülkeye yayılması endişesi doğurdu. PKK; 20 Temmuzdan bu yana Şemdinlide vur-kal taktiğiyle alan hâkimiyeti kurmaya çalışıyor. Buna karşın Şemdinlideki operasyonlar sırasında Çukurcada Geçimli Karakoluna yapılan saldırıda 2 korucu, 6 asker; helikopterin düşmesi sonucu 7 asker, Dağlıcadaki mayınlı saldırıda 4 asker, Şemdinli kırsalındaki çatışmada ise 5 asker şehit oldu. Bu çatışmalarda 325 teröristin öldürüldüğü belirtildi. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, PKKnin Şemdinli-Çukurca arasında 400 kilometrekarelik bir alanda hâkimiyet kurduğunu iddia etti.

Suriye bataklığına doğru: Geçen yıllara kadar Esad yönetimi ile samimi ilişkiler geliştiren Başbakan Erdoğan ve hükümeti, bu ülkede Arap Baharının etkisiyle oluşan iç karışıklıktan sonra tavır değiştirdi. Erdoğan, Esad yönetimini sert sözlerle eleştirmeye başladı. Türkiyeye sığınan muhaliflerin MİT tarafından eğitildiği ve bunlara lojistik destek sağlandığı iddia ediliyor. El Kaide üyeleri de sınırda cirit atıyor. Türkiyeye gelen mülteci sayısı 80 bine ulaştı.

Irakla artan gerilim: AKPnin uyguladığı dış politika nedeniyle Türkiye ile Irak hükümeti arasında da gerilim yaşanıyor. Özellikle Irak Başbakanı Maliki, Erdoğan hükümetini içişlerine karışmakla suçluyor. Hakkında tutuklama kararı çıkartılan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşiminin İstanbula gelmesi gerilimi daha da artırdı. Türkiye, hakkında kırmızı bülten de çıkartılan Haşimiye oturma izni verdi. Kuzey Irak yönetimi ile olan ilişkiler de merkezi hükümetin tepkisini çekiyor. Kuzey Iraka giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlunun merkezi hükümete haber vermeden Kerkükü ziyaret etmesi sonrasında Irak, Türkiyeye nota vermişti.

İran ile füze kalkanı: ABD tarafından Kürecikte İrana karşı kurulan NATO Radar Savunma Sistemi, bu ülke tarafından tepkiyle karşılandı. Bu da iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkiledi. Son olarak Türkiyenin Suriye politikası İran ile ilişkileri daha da geriye götürdü. İranın bu nedenle sınırdan PKKlilerin geçişine göz yumduğu iddia ediliyor.

İsrail ve Ermenistanla ilişkiler: Davos ve alçak koltuk krizleri ve Mavi Marmara saldırısında 9 Türkün öldürülmesi, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin kopmasına neden oldu. Türkiye, İsraile tepki olarak büyükelçisi Oğuz Çelikkolu geri çekti. Türkiyenin ilişkileri uzun yıllardır soğuk olduğu bir ülke de Ermenistan. İki ülke arasındaki sınır kapısı şu an kapalı.

Cumhuriyet

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56