Piyanist ve besteci Fazıl Say'ın ‘halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağıladığı' iddiasıyla yargılandığı davada 10 ay hapis cezası alması Almanya'da tepkiyle karşılandı
Yeşiller Partisi Federal Milletvekili Arguvan'lı hemşehrimiz Mehmet Kılıç, ANKA muhabirine verdiği demecinde sanatçıların düşünce ve dini özgürlüklerinin kısıtlanmasının teokratik rejimlerin en önemli özelliği olduğunu ifade ederek, Fazıl Say hakkında verilen bu kararı Türkiye'nin din devleti olma yolunda önemli bir sinyal olarak gördüğünü söyledi.
Kılıç, "Türkiye'de hükumet adeta Demokles kılıcı aracılığıyla sanatçıları susturmak istiyor ve başkanlık sistemi getirilinceye kadar dışarıdan kesinlikle bunu engelleyecek herhangi bir müdahale istemiyor“ dedi.
Sol Parti Berlin eyaleti Milletvekili Hakan Taş, Türkiye'de hala bağımsız yargıdan söz etmenin mümkün olmadığını ifade ederek, Say'a internet sitesinde yaptığı bir yorumdan dolayı verilen bu kararı "utanç verici" olarak değerlendirdi.
"TÜRKİYE“DE HALA DÜŞÜNCE EN BÜYÜK SUÇ"
Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Hamburg eyaleti Milletvekili Ali Şimşek, Türkiye“de hala düşünce ve ifade özgürlüğünün suç sayıldığını belirterek, "Sanatçıların özgür olması gerekir. Düşünce ve basın özgürlügünün olmadığı bir ülkede özgürlükten söz edilmez. Her zaman başkalarının uşağı olursunuz. Eğer inanç, düşünce ve ifade özgürlügü bir ülkede kısıtlanmışsa, o ülkenin şah damarı kesilmiş demektir“ dedi.
DEĞERİNİ BİLMEDİĞİMİZ İNSANLARA BAŞKA ÜLKELER SAHİP ÇIKIYOR
Yeşiller Partisi Hamburg eyaleti Milletvekili Filiz Demirel, Nazım Hikmet, Yılmaz Güney, Fazıl Say gibi değerlere yeterince sahip çıkılmadığını belirterek, "Bizim özgür iradelerine, demokratik fikirlerine tahammül edemediğimiz, degerini bilemediğimiz insanlarımıza başka ülkeler sahip çıkıyor“ dedi.
Demirel, "Fazıl Say gibi dünyada yer edinmiş sanatçıların biz degerini bilmezken, diger ülkeler sahip çıkıyor. Say, Anadolu'nun ezgilerini dünyaya tanıtan bir sanatçı. Gazetecilerin, sanatçıların özelliği toplumlarda özgür düşüncenin yaygınlaşmasına katkı sağlamaktır. Fazıl Say'a verilen bu karar toplumu sindirme politikasıdir. Bu ancak diktatörlük rejimlerinde yapılır. Düşünce özgürlügüne vurulmuş bir damgadır. Açıkcası çenenizi tutun demektir“ şeklinde konuştu.
Almanya“da tanınmış sanatçı Mario Rispo ise, düşünce özgürlügünün hiçbir şekilde kısıtlanmaması gerektiğini ifade ederek, farklı düşüncelere karşı toleranslı olunması gerektiğini savundu.
Süheyla Kaplan / Almanya
Odatv