Ucunda Ölüm Var, Yalpalayan, şehirden şehire gezinen, derman arayan, sayıklayan, hatırlayan, rüya çağıran ince bir ah! Kemal Varol, maharetle memleketi anlatıyor.
Kitaptan Alıntılar;
“Bir insan çok şerefli olabilir ama cenazesine kimin geldiği hava durumuna bağlıdır!” (Rud Lurie)
Sanki dünyada sadece ölülerin ruhunu selamate ermesi için gelen bu kadın, yıllarca denize kıyısı olan şehirlerden uzak dağ köylerine, kışların leke gibi yapışıp kaldığı diyarlardan kar yüzü görmemiş ovalara, bayındır ormanların çepeçevre sardığı nemli yurtlardan bir ejderha gibi alev kusan bozkır illerine varan değin cümle memleketi gezerken ne yollardan erindi, ne de artık takati kalmayan ayaklarından dert yandı.
Ağıtçı Kadın’ı dinleyenler sinelerini dövüp tırnaklarını yüzlerine geçirirken, o sadece Allah’ın sevgili kullarını değil, düzenbaz, hilebaz, nebbaş, katil ve cinsi sapıklar gibi cehennem ateşiyle yanmaya layık olan en kirli kulları bile feraha çıkarıp onlara mahkeme-i kübraya temiz hal kâğıdıyla yolladı.
Arguvanlılar, toprak kayması sonucu eski kasabalarını terk edip doğuda yeni şehir kurmuşlardı. Ama herkes evini barkını bırakıp bu yeni kasabanın yolunu tutarken yaşlı kadın susuz ve elektriksiz bu eski yerde bir başına yaşamayı yeğlemişti. İşi gücü olmazsa yeni Arguvan’a pek inmezdi. Kendisine hürmette kusur göstermeyen kasabalıların bakışları altında tütünü bitmişse tütün alır, radyo pili, tuz şeker, yağ alır onun bunun fiyatını sorup zamandan geri kalmamaya çalışır, sonrada gerisin geri evine dönerdi. Bu yüzden kasabalı, kadının evine kapandığını, artık ağıda gitmediğini ilk başlarda bilemedi. Zaten ihtiyarlar o yılın yaman kışına karşı pek dayanıklı çıktığı için ölüm o bahar yanlarına pek uğramadı.
“Dünya ölümlü, gün akşamlı,” dedi sesi titreyen Ağıtçı Kadın, “Bizden kalacak olan üç-beş kelime. Bana babanın hikayesini anlat oğlum. Ağıdını yakacağım.” Çocuk ses vermedi. Ne başını yerden kaldırabiliyor, ne de ağzını açıp babasının arkasından konuşabiliyordu. Sonunda ona deminden beri aşkla bakan yaşlı kadının kara elleri sırtında gezinirken, çocuğun gözlerinden yaşlar süzüldü.
Ağıtçı kadın kederle kasabaya bakarken baharın Arguvan’a ne kadar yakıştığını düşündü. Arguvan’ın kışı bela yazı kavruktu.
Ucunda Ölüm Var- Kemal Varol Kitabı
İletişim yayınları 2256-Çağdaş Türkçe Edebiyatı 376
Birinci baskı 2016- Dördüncü Baskı 2017
(Kitap satan İnternet sitelerinden temin edilebilir)
Güncelleme Tarihi: 06 Mayıs 2018, 17:59
Ucunda Ölüm Var- Kemal Varol Romanı
Ağıtçı kadın kederle kasabaya bakarken baharın Arguvan’a ne kadar yakıştığını düşündü. Arguvan’ın kışı bela yazı kavruktu.
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.
1
ARGUVANLI DOKTORLARIN ARGUVAN ZİYARETİ
2
İbrahim Sinemillioğlu ile yapılan röportaj yayınlanacak.
3
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİN DE RESİM VE SERAMİK SERGİSİ
4
ASMACA MAH. MUSTAFA ADIGÜZELMAN İSTANBUL’DA HAYATINI...
5
TARLACIK MAH. ASLAN ÇAVDAR HAYATINI KAYBETTİ
6
ANKARA ARGUVANLILAR DERNEĞİNDEN DUYURU
7
Atma Köyleri Kooperatifi Genel Kurulu Yapıldı
8
ANNELER GÜNÜ GEZİSİ KAPSAMINDA ARGUVAN’I ZİYARET...
9
ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
10
KOÇAK MAH. VELİ TEKER HAYATINI KAYBETTİ
SON DAKİKA HABERLERİ