MALATYADA TORBA YASASI PROTESTO EDİLDİ

İşçi ve emekçilerin sadece ve sadece demokratik hakları ve insanca yaşam hakkı için gösterdikleri demokratik tepkileri su, gaz ve sis bombalarıyla bastırıldı.

MALATYADA TORBA YASASI PROTESTO EDİLDİ
AKP İKTİDARININ ŞİDDETİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ!   
           Malatya Turan Emeksiz Caddesi alt geçit yanındaki AKP il binası önüne ellerindeki meşalelerle, pankartlarla gelen grup, Ankara’da ‘Torba Yasa’ tasarısını protesto etmek isteyen emekçilere şiddet uygulayan AKP iktidarını sloganlarla, protesto ettiler. KESK dönem sözcüsü EĞİTİM SEN Şube Başkanı Cengiz KARABAY, şu açıklamayı yaptı:
            “ İşçi ve emekçilerin sadece ve sadece demokratik hakları ve insanca yaşam hakkı için gösterdikleri demokratik tepkileri su, gaz ve sis bombalarıyla bastırıldı.
               Bu vahşet AKP iktidarının işçi ve emekçilerin demokratik tepkilerine karşı tahammülsüzlüğünün ifadesidir.
              Bu vahşet AKP iktidarının özlemini duyduğu ve adım adım gerçekleştirdiği “polis devleti”nin ifadesidir.
              Bu gidiş ülkemizin karanlığa doğru gidişidir. Kazanılmış demokratik hakların yok edilme isteğidir. İşçi ve emekçi halk düşmanlığıdır. İktidarın, sadece ve sadece kendi temsil ettiği sermaye sınıfının taleplerini hayata geçirme politikasının kanıtıdır.
                                         TORBADA NELER VAR?
     AKP iktidarı her alanda ‘ileri demokrasiden söz ederken; TBMM’de görüşülmekte olan “Torba Yasa”  özünde ise emekçilerin taleplerini görmezden gelerek, emekçiler üzerindeki baskıları artırmakta, özünde emekçileri ve halkı yok saymaktadır. Attığı her adımda halkı yoksullaştıran AKP,   emekçi düşmanı olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.
          Bu yasada güvensiz çalışma vardır. Bu yasada kamu çalışanlarına sürgün vardır.
         Bu yasada gençlere istihdam adına mali kıskaca almak vardır. Bölgesel asgari ücret vardır.                              İşsizlik fonunun yağmalanması vardır.
          Bu yasada 16 yaş sınırı, 18 ‘e çıkararak, 16-18 yaş arasında 200 binde fazla gencin ücretinin 80 TL azaltılması vardır.
         Bu yasada sigorta primleri eksik yatanların eksik süreyi 30 güne tamamlamak için ceplerinden ödeme yapacağı, yapmazlarsa sağlık hakkından yararlanamayacakları belirlenmiştir.
            Bu yasada kadrolu çalışma yerine, ihtiyaç olduğunda kısa süreli çalışma vardır.
Bu yasada sözleşmeli memurların da işçi gibi başka kurumlara “ödünç” verileceği çalışma düzeni vardır.
Bu yasada norm kadro fazlası kamu emekçilerinin “ihtiyaç fazlası personel” olarak 4/C’ ye geçirilmesi vardır.
Bu yasada “uzaktan çalışma”, “evde çalışma”, “çağrı üzerine çalışma” biçimi vardır.
         Ne yapmalıydık?
         Teslim mi olmalıydık?
                                       EL PENÇE DİVAN MI DURSAYDIK?
         Yani AKP iktidarının bugüne kadar yaptığı gibi toplumsal örgütlerden kaçırdığı, parlamento içindeki partilerden dahi kaçırdığı “imamın doğru bildiği yolda” yürümesi karşısında susmalı mıydık? Yani bizden iktidar karşısında el pençe divan durup saygı duruşuna geçmemiz bekleniyordu?
          Bizlerin örgütsel geleneğinde siyasi iktidarlara boyun eğmek yoktur. Direnmek ve mücadele etmek vardır.      
         O gün de bu haklılığımızdan aldığımız güçle TBMM’de görüşülmekte olan Torba Yasa’yı protesto için 81 ilden sadece örgütlerimizin yöneticileri, işyeri temsilcileri ve bizi bu haklı mücadelemizde destekleyen sendikalar, siyasi parti, demokratik kitle örgütleriyle birlikte Ankara’da bir demokratik eylem düzenledik.        
        Yaşananları gördünüz. Bu demokratik tepkimizin nasıl bir şiddetle engellendiğini gördünüz.
        Bunun tek bir suçlusu vardır: AKP iktidarı ve onun başı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ankara Valisi,  Ankara Emniyet Müdürü tamamıyla bu olayın sorumlusu ve suçlusudur.
                                ŞİDDETE DAYANAN ŞATOLAR, YIKILIR BİR GÜN
            Baskı, şiddet ve cebire dayanan hiçbir şato tarihte de sağlam kalmamıştır, bugün de kalmayacaktır. Demokrasiye tahammülsüzlüğün Tunus’taki, Mısır’daki sonuçlarını bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Kurulan saltanatların polisiye baskılarla korunamayacağı açıktır.
        Milyonları temsil eden emek ve meslek örgütleri temsilcileri olarak buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki; yaratılmak istenen polis devletine karşı direnmek en demokratik hakkımızdır.
         O günü AKP iktidarı için “Kara bir gün” olarak ilan ediyoruz.
          Mücadelemizin temeli haklılığımızdır.
        Evet, o gün TBMM’ne gidip demokratik tepki ve taleplerimizi dile getirmemiz engellendi. Çünkü bizim copumuz, gazımız, tazyikli suyumuz yok.
         Bu saldırıyı sadece ve sadece mücadele azmimizi bileyen bir saldırı olarak değerlendiriyoruz. Bu saldırılara önümüzdeki günlerde de direnme hakkımızı kullanarak yanıt olacağız. Biliyoruz ki, “ Zafer, Direnen Emekçinin Olacak!”  08.02.2011
 
Sultan KILIÇ - Malatya
                                                                                                   

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56