MALATYA’DAN ÇIKIP YOLLARA DÜŞEN ERMENİLER (3)

Devletimizden bir ricam olacak; insanlığın ve halkların kardeşliğine inancı ve de yetim emeğine, hakkına saygısı varsa, ahrete inanıyorsa, haramın ne demek olduğunu biliyorsa, bu adaletsiz el koymanın giderilmesi yönünde bir adım atsın. TC vatandaşı olarak talep ve rica ediyorum.

MALATYA’DAN ÇIKIP YOLLARA DÜŞEN ERMENİLER (3)
           Malatyalı Garabet Orunöz, Hrant ve Rakel Dink’le büyüdükleri, yetiştikleri Ermeni yetimhanesi, Tuzla’daki Kamp Armen’i anlatıyor. Elli yıl sonra yaşamından önemli kesitlerin yer aldığı ‘Kaybolmayın Çocuklar’ adlı filmi de çocuk cıvıltılarının duvarlarına sindiği kampta Malatyalı Yönetmen Gülengül Altıntaş’la çekiyor…
     Tuzla Ermeni Yetimhanesi’nin; Kamp Armen’in şu anki durumu…
            Tuzla Kamp Armen’in durumu mu? Şu an yıkıma terk edilmiş durumda. Kapısı, penceresi yok. Kör bir insana benziyor. İçinde barındırdığı çocuklarından uzaklaştırıldı. Lal olmuş çocuk gibi, konuşamıyor.  Bir zamanlar bizimdi. Artık bizim değil ki gidip de bakalım.
            Güzelim çam ağaçları, elma armut, erik, incir, ayva, ceviz  şeftali ağaçlarımız vardı. Beslediğimiz hayvanlarımız vardı. Tavuklardan, ben sorumluydum. Koca adamlar bile benden habersiz kümesten yumurta alamazdı. Bunlar, bizim ilk sorumluluklarımız, emaneti sahiplenmemizdi. Bir çocuğun temelini oluşturan emeklermiş, sonradan daha iyi anladım kıymetini. Herkesin bir sorumluluğu vardı.
 Bunlardan bir tane bile kalmamış. Bizim olanı, bize sormadan, emeğimizin bedelini dahi ödemeden elimizden aldılar, 12 Eylül askeri darbesiyle.
 Son olarak 25 Nisan 2010’da  55 kişi gittik Kamp Armen’e. Emeklerimizin nasıl yerle bir edildiğini izleyip ağlaştık.  Bu  bina da  bir  milli servettir. Yazıktır,  günahtır, kaderine terk edilmesin. Hrant da kampımızın yıkıma terk edilmesine dayanamazdı. Bir işe yarasa, kullanılsa, diye çaba harcardı.
Devletimizden bir ricam olacak; insanlığın ve halkların kardeşliğine inancı ve de yetim emeğine, hakkına saygısı varsa,  ahrete inanıyorsa, haramın ne demek olduğunu biliyorsa,  bu adaletsiz el koymanın  giderilmesi yönünde bir adım atsın.  TC vatandaşı olarak talep ve rica ediyorum.
            Komşu, komşusunu “dostluk” adlı sokakta öldürmüş. Her iki halk da dost ise, bu Tuzla Kampımızı “el birliği” ile tekrar yaşama döndürmenin ve dostlukları yeşertmenin bir yolu olmalıdır.  Tuzla Kampımız için bir kısa  kurgu film projem vardı. Projemi de hayata geçirdim. Bunun için; basında çıkmış bir haberi de tekrar paylaşmakta fayda var.
               “KAYBOLMAYIN ÇOCUKLAR” A DOĞRU ADIM ADIM
” Bir süre önce Türkiye ile Ermenistan arasında başlayan tarihi yakınlaşma, beyaz perdeye de yansıdı.
Anadolu Kültür ve Uluslararası Altın Kayısı Film Festivali öncülüğünde 2008 yılında başlatılan, geçen sene “Ermenistan Türkiye Sinema Platformu” adını alan girişim, ilk meyvelerini vermeye hazırlanıyor. Bu kapsamda, Türkiye ve Ermenistan’dan birçok başvuru arasından seçilen 10 sinemacı, 8-10 Nisan 2010 tarihleri arasında İstanbul’da bir araya geldi.
Ermenistan Türkiye Sinema Platformu’nun 5. buluşmasında, toplam 5 proje destek aldı. Seçici kurulunda Melek Ulagay, Nurdan Arca, Sırrı Süreyya Önder, Sevil Demirci, Çiğdem Mater ve Uluslararası Altın Kayısı Film Festivali “Directors Across Borders” Direktörü Artsvi Bakhchinyan’ın yer aldığı platform toplantısında, iki ülkeden toplam 10 proje değerlendirildi.
                           KAYBOLMAYIN ÇOCUKLAR
İngiltere merkezli Global Dialogue tarafından desteklenen toplantıda, Türkiye’den; Gülengül Altıntaş ve Garabet Orunöz’ün “Kaybolmayın Çocuklar!”,  Meryem Yavuz ve M. Cem Öztüfekçi’nin “Agop’tan Şükrü’ye Selam Var”, Ermenistan’dan Diana Kardumyan’ın “Galata”, Arthur Sukiasyan’ın “Güvercin Ustaları” ve Gor Baghdasaryan’ın “Komşular” adlı projelerine platform kapsamında destek verilmesi kararlaştırıldı.”
 (Kaybolmayın Çocuklar filminin Malatyalı yapımcısı Gülengül Altıntaş, filmin kurgusunu üstlenen Çiçek Kahraman ve filmin senaristi Malatyalı Garabet Orunöz)
Bu kısa filmi çektik, filmimiz gösterime hazır. Hatta özel birkaç gösterimi de gerçekleşti. İzleyenlerden oldukça olumlu tepkiler, övgüler aldık. Malatya’daki film festivalinde de izlenmesini isterim. Kampımızdan su içmiş, kampımızın ekmeğini yemiş, kampımıza bir ağaç dikmiş; taş üstüne taş koymuş olanlardan bir haykırıştır Kaybolmayın Çocuklar.
“Kaybolmayın Çocuklar” ın doğuşu…
Hrant Dink, benim yaşamımdan önemli bir kesiti yazmıştı. Filmimizin çıkış noktası da o hikâye oldu. Hrant’ın eli hâlâ üzerimizde. Onu, bir kurşunla elimizden aldılar. Bizi onsuz bıraktıklarını sanıyorlar.
Ben dört yaşımdayken anam ölüyor ya. Ablamı bir aileye, 3 aylık bebek kardeşimi de İstanbul’da başka bir aileye evlatlık veriyorlar. Ben de İstanbul Gedikpaşa’daki Ermeni Protestan okuluna yollanıyorum. Ailemiz darmadağın oluyor, anlayacağınız. Hah, işte o bebekken evlatlık verilen kardeşimi arıyorum. Kim Malatyalıyım, dese adeta yakasına yapışıyorum onun. Kardeşim Flor hakkında bilgi istiyorum, ondan bir iz arıyorum. Dört yaşındaki bir ağabeye, anam Zaruhi’nin emaneti gibi algılıyorum. Bulmam gerektiğine inanıyorum ve hayatımın amacı oluyor.
Aklım biraz yettikten sonra bebekken evlatlık verilen kız kardeşimi aramaya başladım. Tanıdığım herkese soruyorum. Verdikleri aileye söz vermişler bir kere. Kimseden bir ışık alamıyorum. Öyle ki kardeşimi bulmadan asla âşık olmayacağım, diye kendi kendime söz veriyorum. Zor kararlar alıyorum. ‘Kaybolmayın Çocuklar’ filmimiz, yaşamöykümden çıktı. Filmi, Tuzla’daki Kamp Armen’de; yani herkesin bildiği adıyla Ermeni yetimhanesinde çektik.
Umarım, Kaybolmayın Çocuklar filmini, Malatya film festivalinde Malatyalılar da izleyebilir. Sırada, kitap yazmak da var mı?
 Malatya film festivaline gelmek, filmi Malatya’da dostlarla, hemşerilerle izlemek isterim elbet.
Dünyanın dört bir tarafına dağılmışların hikâyelerini ve anılarını toplayıp eski fotoğraflarıyla birlikte bir kitap yayınlamak var kafamda. Ömür yeterse;  yaşanmışlıkların tamamını yazmak isterim. Yazayım ki ardımdan “kitapsız” demesinler… 
 (Yazı dizisi sürecek.)
 
Sultan KILIÇ
 
 











Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56