Bugün, Kanlı Pazar'ın 43. yıl dönümü. AKP ile Kanlı Pazar saldırısını gerçekleştirenler arasındaki süreklilik sadece AKP'li birkaç isimden kaynaklanmıyor. Türkiye'nin 16 Şubat 2012'ye gelirken son günlerde yaşadıklarına bakmak dahi AKP'nin Kanlı Pazar'ı "ilerleterek sürdürdüğünü" net bir şekilde gösteriyor.
Bugün ülke tarihine Kanlı Pazar olarak geçen gerici saldırının yıl dönümü. 16 Şubat 1969’da gerçekleşen saldırı, Türkiye tarihinde kökü çok eskilere uzanan gericilik-emperyalizm ilişkilerinin en net örneklerinden ve saldırıyı gerçekleştirenlerin varislerine bıraktıkları en “müstesna” miraslardan birisi olma özelliği taşıyor.
O gün neler yaşandı?
Süreç 1967 yılından itibaren ülkeye gelip gitmeye başlayan Amerikan 6. Filosu’na karşı 76 gençlik örgütünün bir araya gelerek bir yürüyüş gerçekleştirme kararı alması ve yürüyüşe tüm halkın katılımı için çağrıda bulunmasıyla başladı. Anti-emperyalist gençlerin yaptıkları bu çağrı ülkedeki Amerikancıların da “hareketlenmesine” neden oldu. Gençliğin emperyalizme karşı yaptığı çağrıyı “Dinimize hakaret ediliyor” şeklinde yorumlayan başta Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) olmak üzere bir çok sağcı yapılanma 14 Şubat’ta düzenledikleri “Bayrağa saygı” mitinginde yurtsever gençlere ölüm çağrıları yaptı.
Halen bir gazetede köşe sahibi olan Mehmet Şevket Eygi, 15 Şubat tarihinde, Bugün Gazetesi’nde yazdığı yazıda, “Cihat eden zelil olmaz. Sağ kalırsa gazi olur, canını verirse şehitlik şerefini kazanır” gibi ifadeler kullanarak gerici kitleleri açıkça devrimci gençlere saldırmaya kışkırttı. Dünya’nın birçok bölgesinde komünistlerin nasıl katledildiği “Dindar gençlere” örnek gösterildi.
Bu Pazar kanlı Pazar!
Devrimci gençlerin çağrısını yaptığı yürüyüş ise 16 Şubat 1969 günü Beyazıt Meydanı’nda başladı. İşçilerin de destek verdiği yaklaşık 30 bin yurtsever Amerikan 6. Filo’sunu protesto etmek üzere Sultanahmet, Sirkeci, Karaköy, Tophane üzerinden Taksim istikametine doğru yürüyüşe geçti. Yürüdükçe sayıları artan ve 40 bine yaklaşan yurtseverler, “Emperyalizme Hayır, Sosyalizme Evet”, “Köylüye Toprak Yok, Amerikan Üslerine Toprak Çok”, “Vietnam’da Barınamayan, Türkiye’de tutunamaz” sloganları attılar.
Emperyalizme karşı yürüyenler yollarına devam ederken, “Dinimize sövdürmeyiz” diyenler de ellerinde silahlarıyla Beyazıt Camii ve Taksim Meydanı’nda toplanıyordu. Saldırı esnasında yanlışlıkla zarar görmemeleri için polislerin kendilerine silahlarla beraber mavi kurdedeler dağıttığı güruh Marmara Oteli’nin önünde yurtseverlere saldırdı.
Günün sonunda TİP üyesi işçiler Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan öldürüldü ve yüzlerce kişi yaralandı.
“Kanlı Pazar”da durmayıp, yola devam edenler
Gericilik ile emperyalizme hizmet özdeşliğinin en net örneklerinden birisi olan Kanlı Pazar, faillerinin durmayıp, yola devam etmesiyle de öne çıkıyor. Saldırıya bizat katılıp bugün milletvekili, bakan koltuklarına, yandaş gazetelerde köşe sahibi olanlara ya da devletin tepesine tırmananlara çokça değinildi.
Bunların bugün en kıdemlisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül. Gül, Kanlı Pazar’ın gerçekleştiği dönemde saldırıda en önde yer alan sağcı paramiliter örgüt MTTB’nin İcra Kurulu Başkan’ı idi. Tayyip Erdoğan Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu, Beşir Atalay, Hüseyin Çelik, Ömer Dinçer, Cemil Çiçek ve daha birçok isim Kanlı Pazar’da elde silah emperyalizm karşıtlarına saldıran bu örgütün üyeliğini yaptılar. AKP’li yıllarda Kanlı Pazar “gelişerek” yaşatılıyor
Kanlı Pazar’ı en iyi gericilik-emperyalizme hizmet özdeşliği tanımlıyor, böyle olunca Kanlı Pazar’dan bugüne devrolan da AKP’ci birkaç ismin ötesine geçiyor. Bunu anlamak için ise uzun uzun düşünmeye gerek yok, ülkenin son birkaç haftasına bakmak dahi yeterli.
Türkiye, gericiliğin emperyalizme hizmetinde attığı en büyük “imza”lardan birinin 43. yıldönümüne, bir yanda “dindar nesil yetiştireceğiz” haykırışları öte yanda aynı emperyalist ülkelerin uyduluğunda bölgesel savaş tetikçiliği ile girdi. Kanlı Pazar’ın yıldönümüne gelene kadar son 2 haftada yaşananlara; “dindar nesil” tartışmalarına, "ABD Büyükelçisi’ne polis, Anayasa Mahkemesi Başkanı brifing verdi" iddialarına, Suriye’de yaşanan savaş provokasyonlarına kadar bütün bu gelişmelerin arkasındaki ruh Kanlı Pazar’ı yaratan zihniyeti akıllara getiriyor.
“Dindar nesil” ile “ABD-Türkiye ilişkileri bahar aylarını yaşıyor” söyleminin uçları tam da bu noktada buluşurken, bugün, Kanlı Pazar’ın yıl dönümünde NATO’nun Genel Sekreteri Rasmussen Türkiye’ye geliyor ve başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok isimle görüşüyor.
Basından