ODA TV yönetiminden ayakta kalan ve sorumlu açıklama yapabilecek tek kişi Mümtaz İdil Abimizdir. Ancak ona da ulaşmamız inanın iki günümüzü aldı...

İklim Bayraktar Hanımı işe alıp yakından çalışan Mümtaz İdil, ilk günden başlayıp etraflı bir açıklama yapılacağını söyledi…

Kamuoyunda dalga dalga yayılanlar tam anlamıyla aptallıklar felaketi. ODATV’nin eksiği, yanlışı, günahı varsa şayet içtenlikle ifade edeceğimize emin olun.

Ama şu anda kamuoyunun kafası ne kadar karışıksa inanın bizim de kafamız o denli karışık ve kimseye zarar vermeden olup biteni anlamaya çalışıyoruz.

Ancak, şimdilik ODATV’de adam yokluğundan olup biten hakkında fikirlerimizi söylemeye çalışalım.
Ankara ODATV’de çalışkan hevesli ve gönüllü çalışmaya başlayan İklim Bayraktar arkadaşa hiç kimse parti liderleri ve toplumun çok önündeki siyasi simalarıyla git röportaj yap gibi bir şey demedi. Aksine "Düzgün bir muhabir, bir iki yıl sakin, basit, sıradan haberler yapıp kendini geliştirmeli" tembihi yapıldı. Ayrıca ‘Uçmayın, kaçmayın sakin olun, meslekte yavaş yavaş ilerleyin’ denildi.

Ancak izlediğimiz haber furyasından anladığımız, kendi kendine büyük gazeteci havası verip siyasi liderlerle görüşmeler yapma hevesine kapılmış ve gördüğünüz üzere, saygın partilileri ve liderlerini töhmet altında bırakacak, çalıştığı kurumu da cevap veremeyecek kadar şaşkın hale sokacak hadiseler yaşanmasına neden olmuştur.

Bu değerli siyasi liderlerden şimdilik nasıl özür dilenir bilemeyiz ve Temel fıkralarındaki gibi idam olurken son sözünde ‘Bu bana ders olsun’ demesi gibi bir komikliğine de düşmeden birkaç şey söylemek isteriz.

Anladığımız kadarıyla ortada psikolojik bir hadise var, çok yoğun çalışıyor oluşumuz mazeret değil ama "sitemizde çalışmanın getirdiği heyecanla" diyelim, arkadaşımız fazlasıyla kendine büyük roller biçmiş ve uçmuş…

Dört yaşındaki bir çocuk buzdolabından çikolata çalıp yakalandığında dayak atan annesine ‘Anne pencereden kuşlar gelip çaldı’ gibi bir cevap verir, bu bir savunmadır ya da hayali de olsun bir cevaptır, ancak unutmayın yaşı dört-beş’tir...

Yaşınız dört-beş değil, yirmiyi otuzu aşmışsa daha mantıklı tutarlı cevaplar verebilmelisiniz. Kırk yıldır ODATV’deki arkadaşlarımızla birlikte Ankara’da da bir ekibimiz var. Bahsi geçen siyasi liderlerle bu kırk yıl içinde bizim görüşmediğimiz çoklukta görüşmeyi, (haberlerden izliyoruz) Hanımefendi birkaç ayda başarmış.
Biz gazeteci ve yazarlarda bir terbiye vardır, siyasi liderlerle fazla yüz göz olunmaz, iki özel hikayelerle rahatsız edilmez.

Arkadaşımızın birkaç ay içinde bu kadar yoğun uçuşunu, "sakın ha gizli kapalı
örgütlü bir şey olduğunu asla ima etmiyoruz", saflığıyla ve şimdilik psikolojiyle açıklamaya çalışıyoruz, bu psikoloji lafını dahi bu satırlarda geçirmek inanın bizler için çok ağır bir sorumluluk. Bunu dahi bizim ifade etmemiz insani durumlardan öte inanın güzel bir söz değil.

Lütfen bu ifadeyi şu an içinde yaşadığımız çaresizliği anlatmanın bir ifadesi olarak kabul edin...
Anladığımız bu ‘bir insan hikayesi’, siyasi bir hikaye değil.

Saygınlığını ve insani ölçülerini yere göğe koyamadığımız sayın Kılıçdaroğlu’ndan ve yine haksız ağır komplo yaraları almış, çok saygın Deniz Baykal Beyden ortalığı rezil bir şekilde tozu dumana katan çalışkan, hevesli ama ne yapalım anlayamadığımız bir psikoloji içinde arkadaşı çalıştırdığımız için özür dileriz.

Şimdilik anlayabildiğimiz bu, henüz gözaltından yeni çıkmış Mümtaz İdil Abimizin, şüpheniz olmasın arkadaşımızın şahsi kimliğini de itinalı cümleleriyle sakınan bir açıklamasını mutlaka yayınlayacağız. Saygıyla...

Odatv.com