Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı (Arguvanlı) Kemal Bülbül: Farklılığa tahammülü olmayan, ırkçı, gerici zihniyetin üniversitelerde kürsü işgal ettiği, ‘rektör’ olduğu ülkede demokrasi ve laiklik olmaz. ‘Rektör’ efendi, iktidarın ve Türk-İslamcı devlet dininin en kahraman savunucusudur. Bilimin iktidara payende olduğu devirlerde demokrasi değil, faşizm olur. ‘Rektör’ efendi kendini ‘cennet bekçisi’ sanmalı ki, çok inandığını iddia ettiği Allah’ın hükmüne müdahale etmeyi bile kendinde hak görüyor. ‘Rektörün’ ecdadı da böyle yapardı. ‘Aleviler sapıktır! Yoldan çıkmıştır! Katli vaciptir! Malı ve canı helaldir!’ diyerek soykırım yapmışlardı. Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin günümüz versiyonu olan ‘Rektör’ efendinin aklı sarıklı, bilinci cüppelidir.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel: Bir ülkenin Başbakanı’nın dini lider, cemaat lideri gibi davrandığı bir yerde bir üniversite rektörünün de devletin televizyonundan kamuoyuna böyle görüşler ileri sürmesi gelinen noktada anormal bir şey değil. Biz bunlara alıştık. Çünkü cennete kimin gidip gitmeyeceğine Allah adına karar veren bir bilim adamı sıfatıyla bariyer bekçisi var. Bu, Ebussuud zihniyetinin, Muaviye zihniyetinin hâlâ günümüzde de kılık kıyafet değiştirerek rektör kılığında devamıdır.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez: Sapkın olan onun fikridir, zihniyetidir, bizatihi kendisidir. Onun gittiği cennete de bizler gitmek istemiyoruz zaten, kendisi bizatihi sapkın olduğu için. Türkiye’de üniversitelerin nasıl bir noktaya getirildiğini, üniversiteleri kimlerin yönettiğini gösteren çarpıcı bir örnek. Böylesine sapkın zihniyetli insanların rektör olduğu, profesör olduğu bir süreçten geçiyoruz. Dilerim bir an önce görevden alırlar. Savcıların da göreve davet ediyorum.
Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Hüsniye Takmaz: Bilim için çalışması gerekenler din adına fetva vermeye başlamışlarsa artık bu ülkede laik hukuk devletinden söz edemeyiz. Bu demektir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti artık Türkiye İslam Cumhuriyeti olmuştur. Şeriat özlemi çekenler, Osmanlı İmparatorluğu hedefleyen insanların hedeflerini gerçekleştirmek yolundaki çabalarını görmekteyiz.
Basından