Ergenekon soruşturmaları kapsamında açılan Odatv soruşturmasında tutuklu bulunan gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın’ın da aralarında bulunduğu 11’i tutuklu 13 sanık 9 ayın ardından bugün ilk kez hâkim karşısına çıkacak. Çağlayan’daki Adliye Sarayı’nda görülecek davayı “Gazetecilere Özgürlük Platformu” ve uluslararası gazeteci örgütlerinin temsilcileri de destek ve gözlem amacıyla izleyecek. Odatv çalışanlarının avukatları, davaya bakacak İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Resul Çakır’ın, Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun yargılandığı “Emniyet’in iftar yemeğinde hâkim ve savcılar konulu fotoğrafa” ilişkin davada “mağdur” sıfatıyla yer alması nedeniyle dün reddi hâkim talebinde bulundu. İddianamede Soner Yalçın’ın Ahmet Şık’a “İmamın Ordusu” isimli “örgütsel dokümanın” hazırlattığı, kitabın Ergenekon soruşturmasını yürüten kurumların güvenirliğini sarsmayı amaçladığı iddia ediliyor. Gazeteci Nedim Şener de “Nedim Şener’e ait Ergenekon belgelerinde ‘Fethullah Gülen ve Cemaat’ isimli kitabın taslak hali olduğunun anlaşıldığı” ifadeleriyle suçlanıyor. İddianamede Nedim Şener’in Soner Yalçın’ın talimatıyla Hanefi Avcı ve Ahmet Şık’ı yönlendirdiği öne sürülüyor.
Soner Yalçın hakkında 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Gazeteci Ahmet Şık, Nedim Şener ve Hanefi Avcı’nın 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Odatv soruşturması kapsamında tutuklu gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık tarafından Ankara’ya karşı dava açmak için yapılan başvuruları incelenmeye değer bularak gündemine aldı. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi temelinde Şık ve Şener’in ifade özgürlükleri ile özgürlük ve güvenlik haklarının ihlal edildiği iddiaları konusunda Ankara’dan savunma istedi.
Şener ve Şık, suç işlediklerine dair elle tutulur kanıt bulunmadığı, tam olarak ne ile suçlandıklarının kendilerine iletilmediği ve ifade özgürlüklerinin ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM’ye başvurmuşlardı. Şener, kanıtsız tutuklanmasının ve savcılık tarafından art arda ve uzun süre sorgulanmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin kötü ve insanlık dışı muameleyle ilgili maddesine aykırı olduğunu belirtmişti. Şık ise uzun geçici tutukluluk süresinin ve bu sürenin duruşma yapılmaksızın ve kendisi dinlenmeksizin kararlaştırılmasının Sözleşme’ye aykırı olduğu tezini işlemişti.
AİHM Ankara’dan açıklama istedi.
Davacıların bu tezleri üzerine AİHM, Türk hükümetine bu hafta içinde bir dizi soru yöneltti ve savunma istedi. Şık ve Şener’in tutuklanış ve gözaltı koşullarının Sözleşme ve AİHM içtihatları temelinde yapılıp yapılmadığını soran Strasbourg Mahkemesi, davacıların geçici tutukluluk koşulları konusunda da Ankara’dan açıklama istedi. Mahkeme, “bazı hükümet politikalarını eleştiren ve piyasada serbestçe satılan bir kitabı yazmak veya yazımına katkıda bulunmak ile bir terör örgütü mensubu olmak arasındaki bağlantı” konusunda da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddesi temelinde Ankara’dan ayrıntılı açıklama istedi. Strasbourg Mahkemesi’nin Türk hükümetine yönelttiği sorular arasında davacılara tutuklanmaları esnasında hangi neden ve suçlamalarla tutuklandıklarının söylenipsöylenmediği de var. Mahkeme Ankara’ya 14 hafta süre verdi. AİHM’nin gelecek yılın ortalarında kararını açıklaması bekleniyor.
Cumhuriyet