AMAN HA, KİMSE DUYMASIN (1)
Cumhuriyet Halk Partisi Malatya il örgütü, CHP Aydın Milletvekili Fatih ATAY ve Parti Meclisi Üyesi Gülseren ONANÇ’la birlikte Malatya’da bir dizi ziyaret gerçekleştirdiler. Bu gezilerin hepsi birbirinden hareketli ve ilginçti. Yeşilyurt ilçe örgütündeki, EĞİTİM-SEN Malatya Şubesi’ndeki ve kimi kıraathanelerdeki konuşmaları aktarmak istiyorum. İşin dikkate değer bir yanı da eğitimli insanların bir araya gelerek oluşturduğu örgütteki insanlarla kahvehanedeki insanların saptamalarının benzerliği. Maymunun gözü açıldı mı ne?
ÇIRMIHTI’ADAYIZ
Yeşilyurt CHP ilçe örgütünün ikram ettiği çiğköfteleri yiyoruz, Gülseren Hanım hariç; o, etli çiğköfte yemezmiş. Loş ekmek, marul, ayran eşliğinde Çırmıhtı’nın çiğköftesi nefisti. Çırmıhtı, dedim de anlatmasam içime dert olur. Yeşilyurt CHP İlçe Başkanı Hamit KİRAZ, toplantının açış konuşmasını yaptı. Doğaçlama bir hoş geldiniz konuşması şöyle dursun, yazdıklarını kâğıttan bile okuyamadı. Bir sözüne dikkat ettim: İlçenin ÇIRMIHTI olan adının değiştirilmesine. Hamit KİRAZ, yazdıklarını okuyamayınca Fatih ATAY, ustaca bağladı, sözü alarak hoş bulduka getirdi.
Bir ansiklopediye ya da google’ye bakarsanız, Yeşilyurt’un Osmanlı zamanında Çırmıktı olan adının cumhuriyetin ilanından sonra İsmet Paşa olarak değiştirildiğini; daha sonra 1957’de siyasi nedenlerle Yeşilyurt olarak değiştirildiğini okuyacaksınız. Çırmıktı olan Ermenice adı İsmet Paşa’ya çevrilirken siyasi sebep değil mi? Kadim Ermeni kültürünü, bu topraklarda bin yıllarca yaşamamışa çevirme gayreti değil mi? Ermeni asimilasyonu değil mi? Bunu yapan o dönemin CHP’si değil mi? Bir kere de geçmişinizle yüzleşseniz…
Yeşilyurt CHP ilçe örgütü gençlik komisyonundan Mustafa KARABULUT: ” İşsizlik sorunumuz çok büyük. Yeşilyurt’ta pek çok işsiz genç var. Bir de eğitim bursu istiyoruz.” diyor.
CHP’Yİ BENDEN KORUDULAR
Bu arada, bu feryada nasıl bir yanıt verildiğini duyamıyorum. Basın mensupları dışarı çıkarılıyor, konuşmalar kendi içlerinde sürdürülüyor. Pek çok yerde basına kapalı görüşmeler yapıldı. Pek çok yerde de parti yönetiminde olan İbrahim ÇAKIR tarafından, güler yüzlü, biraz da esprili bir şekilde ‘kalemimin başlığı’ kapattırıldı kalemime. Sanırım İbrahim Bey, benden sorumlu kılınmıştı. CHP’yi benden koruma görevi İbrahim Bey’e verilmişti. Bu doğal haklarıysa, geziye bizi niye çağırdılar? Basını davet etmeden rahat rahat görüşseydiniz, desem haksızlık yapmış olur muyum?
Cemal Gürsel Mahallesi’nde bir kıraathanede Aydın Milletvekili Fatih ATAY: “CHP’nin muhalefeti olmasa istedikleri gibi satacaklar halkın malını. Türk Telekom’un Lübnanlı bir şirkete kiralanan mülkiyetlerinin satılmasını içinize sindirebiliyor musunuz, diyorum mecliste. Özelleştirmeleri yağmalıyorlar. İhaleleri, yandaşlarına veriyorlar. Pakistan için toplanan deprem yardımlarını TOKİ’ye devrettiler. Pakistan’a okul ve hastane yaptılar. Bu okul ve hastane 30- 40 milyon dolara çıkacakken, 90 milyon dolar harcandı gösterdiler. Devlet arşivlerini değiştirmek zorundayız. Bugünden itibaren savaş vermeliyiz. Partili olsun olmasın tüm demokratlar, devrimciler, solcular, liberaller… Hepimize görev düşüyor. Hepimiz kendimizi KILIÇDAROĞLU kadar sorumlu hissetmeliyiz. Korku imparatorluğu bitti. Artık dürüst, güvenilir, demokrat bir genel başkanımız var. Özgürce düşünüp davranacağız. Dostça eleştireceğiz.”
ÖN SEÇİM, ALEVİ VE KÜRT SORUNLARI
Cemal Gürsel Mahallesi’ndeki kıraathanede vatandaş Mehmet AKDAĞ: “ Halkın içinde her zaman gezin, seçimden seçime değil. Temsilcimiz, aramızdan çıkmalı, atanmamalı. Ön seçim istiyoruz. “
Paşaköşkü Mahallesi’ndeki Umut Kıraathanesi’ndeki bir vatandaş Burhan KONAKÇI: “CHP’nin AKP’yi güçlendirici tutumundan vazgeçmesi gerekiyor. 12 Eylül’den beri solcular, Aleviler, Kürtler, işçiler, emekliler; kısacası halk, çok sıkıntı çekti. CHP’nin politikasının temel haklardan yana, demokratikleşmeden yana kayması gerekiyor. Ekonomik sorunlar, Alevi ve Kürt sorunları ele alınmalı. Parti içi demokrasi işletilmeli. Adaylar, ön seçimden geçerek gitsin. Halkın isteği olsun. CHP bizim partimiz olacaksa, halkın isteklerini dikkate almalı.”
GİTMİŞ, KARA ÇARŞAFLILARA ROZET TAKIYOR
Burada bir başka vatandaş: “ Eski yönetimde de oy veriyordum. Devrimci söylemlerle yeniden oyları kazandı CHP. Suç örgütlerinin üstüne gitmelisiniz. Sendikalarla sıkı işbirliği kurmalısınız parti olarak. Partiye bunlar güç verir. Gitmiş, kara çarşaflılara rozet takıyor, kara çarşaflılardan oy bekliyor. Ne gereği var? “
Onca kalabalığın, hareketin arasında hem fotoğraf çekiyorum hem söylenenleri not ediyorum. Kimi konuşmacıların adını, söylemediklerinden değil, ben zaman darlığından soramadığımdan yazamadım. Yoksa herkes göğsünü gere gere kimliğini de açıklıyor, fotoğrafının çekilmesinden de memnun oluyordu.
MİLİTAN OLARAK ÇALIŞACAKSINIZ
Paşaköşkü Mahallesi’ndeki Padişah Kıraathanesi’nde bir vatandaş, Ataköy Mahallesi’ndenim, Muhtarlar Derneği Genel Sekreterliği yaptım, diye kendini tanıtıyor ve şunları söylüyor: “Örgütlü ve yaygın çalışılmıyor. 85 mahallede kadın ve gençlik komisyonları oluşturulsun. Oy potansiyeli var. O zaman, seçmenin ayağına gidecek, sorunları çözecek politikalar üreteceksiniz. Referandumda yüzde 98 oy veren mahallenin insanıyım. (Ataköy Mahallesi’nden söz ettiğine göre, “hayır” oyudur, diye tahmin ediyorum.) Sandıklarda nefer, militan olarak çalışacaksınız. Cumhuriyete sahip çıkalım, çalışalım.”
Aydın CHP Milletvekili Fatih ATAY: “Partide yeni bir dönem başlıyor. Doğrulara yönelmek için eleştireceğiz. Birbirimizi teşvik edeceğiz. Cumhuriyet için bu seçim bizim son sınavımız olacak. Siyasetçiler olarak, topluma örnek olmalıyız. İnsanların ayağına gidecek; amaçlarımızı, projelerimizi onlara anlatarak, onları buna inandırmak bizim görevimizdir. Genel başkanımız açısından şanslıyız. Güvenilir, dürüst bir insan.
ANADİLDE EĞİTİM HAKKI
CHP örgütü, EĞİTİM-SEN Malatya Şube Başkanı Cengiz KARABAY ve yönetim kurulu üyelerince karşılandı, çaylar içildi, sohbete geçildi. EĞİTİM-SEN yönetiminden Ali Ekber BAYTEMUR: “Parasız eğitimi, parasız sağlık politikasını savunuyoruz. Alevi ve Kürt sorunlarını önemsiyoruz. Anadilde eğitimi savunduğumuz için örgütümüz, kapatılmakla karşı karşıya kaldı. Bu nedenle isteğimizi geri çekmek zorunda kaldık. İşsizlik, yoksulluk had safhada. CHP, açık ve net açıklama yapmalı. Sol siyasetten beklentilerimiz dikkate alınmalı. Net olmak zorundasınız. Solu nasıl birleştireceğinizi merak ediyoruz.”
EĞİTİM-SEN yönetiminden Mehmet UZUN: “CHP, sosyal demokrat bir parti mi olacak, devletin partisi mi olacak? Ergenekon’un avukatlığını üstlenecek mi? Elitlerin partisi mi, varoşların partisi mi? Kürt ve Alevilerin sorunlarını net olarak irdeleyecek mi, geçiştirecek mi? Soyut demokrasi söyleminin içini dolduracak mı? KESK’in mitinglerinde CHP’nin kitlesel katılımını göremiyoruz, neden? “
CHP, OLTAYA MI TAKILIYOR?
Bir başka öğretmen: “Hep AKP’yi eleştirmekle gün geçiriyorsunuz. Onlar, uyduruk bir gündem belirliyor, siz de onu eleştirmekle oyalanıyorsunuz. Oltaya takılmayın. Onlara laf yetiştirmeyi bırakın da kendi politikanızı oluşturun.“ dedi.
Aydın CHP Milletvekili Fatih ATAY: “Öğretmenlerin, bilgili insanların yanında konuşmak zordur. Bilgili insanların eleştirisi, benim için şanstır. Biz, sizlere kendimizi yanlış tanıtmışız. Biz, iyi bir partiyiz. İnsanların inançlarını, kültürlerini özgürce yaşayabilecekleri ortamın oluşturulmasından yanayız. İspanya’da ETA, anlaşmaya oturuyor, silah bırakma kararı aldı. Güneydoğu’da silah bırakılsın, dedik, eleştirildik. Her şeyi bilen, iddiasında da değiliz. Sizin örgütünüzde herkes eğitimli. Bizde her kesimden, her düzeyde, her sınıftan insan var. İşimiz zor. Sahillerde herkes elit değil. Orada özgürlük fazla, o kadar. Ergenekon’un avukatı değiliz. Haksız yere yıllarca içeride yatan, hâkim karşısına çıkarılmayan insanlar var. Temel insan haklarını savunuyoruz. Faşist generali savunuyor değiliz. Uyduruk belgelerle insanlar, yıllarca içerde tutuluyor.”
KÜRT DEMEYE DİLİNİZ VARMIYOR
Bir konuşmacı da “Bakın, hâlâ Kürt sorunu demeye diliniz varmıyor. Güneydoğu diyorsunuz.” dedi.
Solda birleşme olacak mı, sorusu yanıtsız kaldı.
Bir yerde de Kürt ve Alevi sorunları konusunda ısrar edilince Fatih ATAY: “Genel başkanımız Sayın KILIÇDAROĞLU, etnik siyaset yapmak istemediğinden bu kavramları anmak istemiyor. Yine de halkım isterse kullanırım, diyor” dedi.
Halk neler istedi özetleyeyim:
Alevi ve Kürt sorunlarının açıkça dillendirilmesi
Önseçim
Seçimden seçime değil, her zaman hatırlanmak
Demokrat, sol söylemlerde netlik ve somutluk
Parti içi demokrasi
İşsizlik, ekonomi, temel insan hakları konularında somut çalışma
Soldan yana kayma, devletin partisi olmama
Sendikalarla, sivil toplum örgütleriyle bağlantı
Anadilde eğitim hakkı
Parasız eğitim ve parasız sağlık hakkı
Solda birleşme
Değerli okurlar, izlenimlerimin devamı var. Bir sonraki yazımda paylaşacağım sizlerle. Özellikle Hekimhan, Hasançelebi ve Arguvan’ daki ziyaret ve konuşmalar ilginçti.
Sultan KILIÇ – Malatya
[email protected]
[email protected]
SULTAN KILIÇ