Cumhuriyet Halk Partisi’nin barış sürecine bakışını topluma anlatmak amacıyla oluşturulan 8 kişiden oluşan komisyon görevine başladı. Heyette yer alan Milletvekilleri ve Parti Meclisi üyeleri partinin barış sürecine bakışını ve barış, özgürlük ve demokrasi bildirgesinin ayrıntılarının paylaşmak amacıyla 2 gün Malatya’da çeşitli temaslar gerçekleştirecek. Komisyonlar yaz aylarında Doğu ve Güneydoğu’da 25 ili ziyaret edecek.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından partinin barış sürecine bakışının topluma anlatılması amacıyla görevlendirilen komisyonlar görevine başladı.
CHP'li Manisa Milletvekili Hasan Ören başkanlığında, Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker, Kocaeli Milletvekili Mehmet Halil Kaplan, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Parti Meclis Üyeleri Çetin Soysal, İbrahim Yenier, Hüseyin Saygılı’dan oluşan komisyon ziyaretlerinin ikinci durağında Malatya’da Sivil Toplum Örgütü temsilcileriyle bir araya geldi.Yüze yakın Sivil Toplum Örgütü temsilcisinin katıldığı toplantıda temsilciler barış sürecine bakışlarını dile getirdiler.
KEP DEĞİŞTİRİNCE DEMOKRASİ GELMİYOR
Malatya Avşar Otel’de gerçekleştirilen toplantıda CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba bir değerlendirme yaptı. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından görevlendirilen komisyonun Adıyaman’da çalışmalara başladığını kaydederek sözlerine başlayan Ağbaba, “Son dönemde yaşadığımız Gezi Parkı sürecinde görüldü ki barış, 'barış' demekle olmuyor. Barış, ismini barış koymakla olmuyor. Eğer bu süreç demokrasiyle, özgürlükle desteklenmez ise barıştan söz edilemez. Barışın olabilmesi için sonuna kadar demokrasi ve özgürlüklerin sağlanması gerekiyor. Darbe döneminde askerin yapmaya çalıştığını, görülüyor ki bu dönemde polise yaptırılıyor.Kep değişince Türkiye’ye demokrasi gelmiyor""ifadelerini kullandı
KÜRT SORUNU PKK VE AKP’YE BIRAKILMAYACAK KADAR CİDDİ
Ağbaba, " Bu nedenle bu başlayan ve hepimiz açısından önemli olan, kimsenin ölmediği ve cenazelerin gelmediği bir süreci yaşıyoruz. Bu sürecin başarılı olabilmesi için başta bizim partimiz olmak üzere tüm siyasi partilere, demokratik kitle örgütlerine görevler düşüyor. Bu sorun sadece iktidar partisiyle veya iki kişiyle çözülemez. Kürt sorunu, PKK’ya da AK Parti’ye de bırakılmayacak kadar ciddi ve önemli bir sorundur. Ve Türkiye açısından da çok önemlidir. Türkiye’ye demokrasi, özgürlük gelecekse öncelikle bu sorunun çözülmesi gerekiyor.”şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM İÇİN CAN SUYU LAZIM
Ağbaba’nın konuşmasının ardından söz alan Komisyon Başkanı Manisa Milletvekili Hasan Ören ise yaptığı konuşmada “Çözüm sürecinin can suyuna ihtiyaç var. Barış sevgisini kuvvetlendirici, güçlendirici adımlara ihtiyaç var. Bu nedenle halkın süreci ciddiye alabilmesi için meclis tatile girmeden bu somut adımlar atılmalı ve yasalar çıkarılmalıdır. Böylece halkın kendisini ciddiye alındığı hissi yaratılacaktır” dedi.
25 YIL ÖNCE MECLİSİ ADRES GÖSTERDİK
CHP’yi sürecin dışında tutmaya çalışanların olduğunu ifade eden ve eleştiren Ören “CHP’yi sürecin dışında bırakmak Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülüktür. CHP bu olaylar daha konuşulmadan , 1989 yılında Kürt Raporu’nu yayınladı.25 yıl önce terörün getireceği belaları bildiği için çözümün dağda değil , mecliste aranması gerektiğini söyledi.O yıllarda Güneydoğu’dan partimize davet ettiğimiz milletvekilleri Renoult arabalara başları sokularak götürülerek 10 yıl içeride kaldılar.Biz barış sürecinin içinde değil göbeğindeyiz Ne yapalım da bu barış süreci yeşersin, ağaç haline gelsin. Yapılacak iş basit. Geçmişten ders çıkaracağız. Barış isteniyorsa kalıcı hale gelmesini hissettirecek yasaları yaz aylarında çıkaralım. 17 maddelik çözüm sürecimiz var. Başbakanın üslubuna bile bakmadan bu barışı getireceğiz.” Dedi.
KİN VARSA BARIŞ OLMAZ
“Allah kimseye evlat acısı veresin.” Diyerek sözlerine devam eden Ören, “Evden çocuğu alınıp götürülmüş bir daha geri dönmemiş. Bu ülke bunları yaşadı. Faili meçhuller yapıldı. Yargısız infazlar yapıldı. Barışın kalıcı olmasını istiyorsanız. Önce yüreğinizde ki nefreti yenmek lazım. Kin olduğu sürece barış olmaz.İnatlaşma içerisine girmeyeceğiz.Çözüm sürecine ilişkin verdiğimiz önergeler de gösteriyor ki bu sürece bizim kadar net konuşan yok.”ifadelerini kullandı.