Milliyet gazetesi yazarı Güngör Uras son zamanlarda tartışılan Füze kalkanı sistemlerinin kurulacağı bölgeyle ilgili farklı bir bakış açısı geliştirdi. Uras, 40 yıl önce bölgede yaşanan tarihi olaylara ışık tuttu.Devrimci lider Deniz Gezmiş ve arkadaşları bölgede kurulan Amerikan üssünde radara karşı eylemler başlatmışlardı.Devrimci gençlerden Sinan Cemgil bu sırada hayatını kaybetmişti.
Güngör Uras'ın yazısı:
AMERİKALILAR BU KÖYÜ ÇOK SEVER
Malatya’nın Kürecik köyü önemli bir köydür. Nedendir bilinmez Amerikalılar bu köyü çok sever. Elli yıl önce bu köyde Amerikalıların radar üssü vardı. Rusya bu köyden izlenirdi. Bundan sonra füze kalkanı ile İran izlenecek. Gençler bilmez, yaşlılar hatırlamaz. Bundan 40 yıl önce Kürecik’te çok şeyler olmuş, Amerikan radarlarına karşı eyleme yeltenen THKO (Türk Halk Kurtuluş Ordusu) öncüleri öldürülmüştü.
TÜRKİYE İÇİN HALK HAREKETİ BURDA BAŞLAYACAKTI
THKO’yu Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Sinan Cemgil, Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin kurdu. Bağımsız ve demokratik bir Türkiye için halk hareketini başlatacaklardı. Bağımsızlık ve demokrasi arayışında 1970 sonunda eyleme geçtiler. Devrimin proleterya partileri ve halk ordularıyla gerçekleşeceğine, işçilerin ve halkın kendilerini destekleyeceğine inanıyorlardı.
SİNAN CEMGİL ORADA ÖLDÜRÜLDÜ
12 Mart 1971’de sıkıyönetim ilan edildi. Gözaltılar, operasyonlar, tutuklamalar başladı. Deniz Gezmiş Gemerek’te, Yusuf Aslan Şarkışla’da, Hüseyin İnan ise Pınarbaşı’nda yakalandı. Sinan Cemgil ve arkadaşları arasında Deniz’lerin serbest bırakılmasını sağlamak için eylem yapılması üzerinde görüş birliği oluştu. Kürecik’te bulunan NATO Radar Üssü’nü basmaya karar verdiler. Ancak baskın öncesinde İnekli Köyü muhtarının ihbarı üzerine kuşatıldılar. 31 Mayıs 1971’de jandarma ile çıkan çatışmada Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan ve Kadir Manga vurularak öldürüldü.
Adıyaman Gölbaşı ilçesinde cenazeyi almaya giden Sinan’ın annesi Nazife Cemgil, çevresini saran kadınlara Sinanlar’ı şöyle anlattı: “Bu oğlum Sinan... Bunlar da onun arkadaşları (Kadir ve Alpaslan), kardeşleri... Onlar da oğullarım... Bu çocuklar, bu oğullar; bu ülkeyi, halkı, sizleri sevdiler. Başka bir istekleri yoktu... Dileselerdi, düzenin adamları olsalardı, şimdi burada cansız yatmazlardı. Ama onlar, sizin sorunlarınızı omuzladılar. Sizlerin iyiliği için dağa çıktılar. Ölümü göze aldılar. Öldürüldüler...