İNSAN HİÇ YAŞAMADIĞI ŞEHRE NEDEN SILA HASRETİ ÇEKER ?

Valilikten davet gelince Malatya dostu köşe yazarlarıyla 4. Uluslararası Malatya Festivali’ne gitmeye karar verdik.rguvan’da yiyecek aşımız varmış

İNSAN HİÇ YAŞAMADIĞI ŞEHRE NEDEN SILA HASRETİ ÇEKER ?

İnsan hiç yaşamadığı şehre neden sıla hasreti çeker?

Günseli Ö. Ocakoğlu- Zaman 


Valilikten davet gelince Malatya dostu köşe yazarlarıyla 4. Uluslararası Malatya Festivali’ne gitmeye karar verdik.

Malatya Kültür AŞ Genel Müdürü Murat Nalçacı’nın hazırladığı muhteşem bir programla bu kez Arguvan, Arapgir, Doğanşehir ve Polat’ı gezdik. Her türlü güzelliğin ve zengin doğal kaynakların bahşedildiği şanslı illerden biri Malatya. Her gittiğimde uzun yıllardır ekonomisini dayandırdığı kayısının dışında farklı girişimlerin ivme kazandığını sevinerek görüyorum. Vali Vasip Şahin ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın birlikte iş yapma modeli başarıyla sürüyor. Gezimiz boyunca Polisan Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis de bizimle birlikte. İlk durağımız babası adına yaptırdığı ve devlet okulları içinde en başarılısı olduğu söylenen Mehmet Emin Bitlis İlköğretim Okulu oluyor. 13 yaşından bu yana İstanbul’da yaşayan Necmettin Bitlis, her fırsatta Malatya’ya katkıda bulunanlardan.

Arguvan’da yiyecek aşımız varmış Arguvan-Gümüş Diyarı’nda Kaymakam Zafer Oktay’ın kahvaltısına konuk oluyoruz. Kızık köyünde yediğimiz aşurenin tadı ise hâlâ damağımızda. Tadına doyamadığımız kış kavunu Normikan ve alabalık, ekonomiye giderek daha çok değer katıyor. Eymir köyündeki evinde gelecekte hayal ettiği etnografya müzesi için hazırlık yapan Ersoy Eren bizi bir zaman tüneline taşıyor. Eymir köyü cemevinde dinlediğimiz deyişler ise hâlâ kulağımızda. Arguvan’ın bakır rezervleri ise Çinli Cenhan maden şirketi tarafından işletilecek. Durum antitezini doğurmuş, Arguvan Doğayı Koruma Derneği hemen kurulmuş.

Arapgir bir medeniyetler harmanı. Osmanlı ordusuna 28 paşa gönderen ilçede hem aklımız hem gönlümüz kalıyor. Ulu Cami başta olmak üzere, doğal güzelliklerin arasına saklanmış konakları, hamamları ve köprüleriyle Arapgir mutlaka ama mutlaka görülmeli. Eserlerin henüz bir kısmı harap halde ise de bizi birikimiyle etkileyen Kaymakam Ercan Turan ve Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu’nun ortak çalışmalarıyla Arapgir yeniden kazanılıyor. İlk Genelkurmay Başkanı Cevat Çobanlı Paşa ve Emiroğlu Konağı, Kozluk Tarihi Meydan Köprüsü ve Millet Han, restorasyonu biten tarihî yapılar ama bekleyen daha pek çokları var. Arapgir ile ilgili aklımda Millet Han’da dinlediğimiz cümbüş ve klarnet, Şan lokantasında yediğimiz keçi incik ve ömrü uzatan Köhnü üzümü kalıyor. Arapgir’e mutlaka yolunuzu düşürün, yok gidemiyorsanız da Köhnü üzümü istetin. Doğanşehir’deki baba evi ziyaretimizde ev sahipliği yapmak için bizimle aynı zamana getiriyor LC Waikiki’nin patronu Vahap Küçük. Her zamanki gibi mütevazı. Kahvaltıda Malatya’daki yatırımlarına yenilerini ekleyeceğini öğreniyoruz. 41 bin nüfuslu ilçede toprak tarıma elverişli olduğundan diğer ilçeler gibi göç vermemiş. Bölgede narenciye hariç tüm meyveler yetişiyor. Baba Vahap Küçük yerel seçimlere hazırlanırken çiftliğinde yaptığımız kahvaltının tadı hâlâ damağımızda.

Polat’ta köklerimi ararken…Sırtını Adatepe’ye yaslamış şirin bir vadi Polat. Vaizoğulları Şirketler Grubu Başkanı Polatlı işadamı Muammer Şahin, kardeşi Muzaffer Şahin ile birlikte bizi ağırlamak üzere İstanbul’dan gelmişler. Beypınarı’nda davul zurnayla karşılıyor bizi. Polat’ta pancar, kaliteli tütün yetişiyor. Polat içliköftesi Malatya’nın en meşhuru. Cevizli şekeri ve kınalı ekmeği unutmayalım diyor Belediye Başkanı Hasan Polat. Meyvecilik giderek büyürken Polat’a konsantre meyve suyu ve şişeleme fabrikası işadamları için kârlı bir yatırım olarak gözüküyor. Türkiye’deki en büyük 5 yeraltı mağarasından biri olan Damlataş’ın ise acilen korunmaya ihtiyacı var. Çok değil kapısına yapılacak bir demir kapı milyonlarca yılda oluşan sarkıtları kırıp akvaryumcuya satan açıkgözlerden korur. Derim ki Beypınarı’nda ister balık ister içliköfte yiyin, ayran aşını sakın unutmayın ve sıra dışı bir şey yapın, bir kez daha yaşadığımız bu ülkeye aşık olmak için kalkın Malatya’ya gidin. Türkler, New York’ta bir şeyler yapıyor!Altınbaş Mücevherat CEO’su Ali Bulut buna “kuantum patlaması” diyor. Haksız da sayılmaz. Batmanlı sanatçı Ahmet Güneştekin, Gaziantepli işadamı İmam Altınbaş, New York’un en saygın sanat galerinden Marlborough Gallery’de ülkemiz adına ilkleri yaşatıyor. New York Başkonsoslosu Levent Bilgen’in yorumları bu ilkleri daha da değerli kılıyor, “New York yeniliğin ve yaratıcılığın sürekli arayışında bir şehir. Yığınlar arasından en iyilerini cımbızlayarak çekip çıkarmayı ise iyi biliyor. Ahmet Güneştekin’in eserleri de seçilmişlerden, heyecan verici.” diyor. Güneştekin’in tablolarına 2007’de 10 bin dolar verenler bugün değeri 10 katına çıkarmış durumda. Sanatçı, New York sergisinden sonra değerin yüzde 30 daha artacağını söylüyor. Söylediği de oluyor. Marlborough Gallery açılışına kalabalık bir davetli katılıyor, tüm eserleri Türk ve Amerikalı koleksiyonerler tarafından satın alınıyor. Güneştekin 2014’te Roma, Milano, Miami gibi pek çok şehrinde bir dizi sergi daha açacak. İmam Altınbaş’ın hedef büyüttüğünü yazmıştım, yanılmamışım. Madison Aveneu’yu gezerken aklındakileri dillendiriyor. “Enerji ve finansta dünya markası çıkarmak artık kolay değil. Ancak mücevherattaki 60 yıllık deneyimimiz ve Turquality’den aldığımız destekle Altınbaş markasıyla dünyaya açılabiliriz. Tüm dünyada bin noktada satış yapacağız. İsviçre’den bir de saat markası satın alıyoruz. Bu elimizi güçlendirecek.” diyor.

28.11.2013 

//zaman-online.de/gunseli-ocakoglu-insan-hic-yasamadigi-sehre-neden-sila-hasreti-ceker-86164

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56