MALATYA ASLANTEPE SARAYI TURİSTLERİ BEKLİYOR

Aslantepe höyüğünde, sahip olunan eşsiz arkeolojik değer ve tarihsel öneme uygun olarak “Aslantepe Açıkhava Müzesi”nin açılışı görkemli bir törenle gerçekleştirildi.

MALATYA ASLANTEPE SARAYI TURİSTLERİ BEKLİYOR
           Medeniyetin doğumuna, Mezopotamya ile birlikte tanıklık eden Orduzu Aslantepe höyüğünde, sahip olunan eşsiz arkeolojik değer ve tarihsel öneme uygun olarak “Aslantepe Açıkhava Müzesi”nin açılışı görkemli bir törenle gerçekleştirildi.
Törenden üç buçuk saat önce Aslantepe’de olunca, pek çok kişiyle konuşma ve tarihi ören yerini adım adım gezme olanağı buldum.
Yemyeşil kayısı bahçelerinin arasında bir tepenin üstünde, uygarlıkların bin yıllarca yaşandığı bir yer. Özellikle sarayın, depoların, tapınakların bulunduğu yer; insanı alıp bin yılların ardına götürüyor. Toprağın, taşın dirildiği; kendine özgü güzel kokusu olan bir yer.
Saraya giden yolun taşları yerine oturmamış. Eski, kalın ahşap basamaklar yakışmış böyle bir yere. Hasır serili yollardan yürüyorsunuz. Girişte ve iç kısımda iki yerde cam balkonumsu yerlerden yürüyorsunuz. Farklı dillerde bilgilendirme panoları yerleştirilmiş alanın uygun yerlerine. Kazı alanının üstü, çatıyla örtülmüş. Tunç evi diye yapılan kerpiç binanın tavanı akmış. Tavandaki direklerde ve duvarlarda yağmurun izleri görülüyor.
Asıllarının Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde olan Kral Tarhunza ve iki aslanla iki rölyefin bire bir kopyasını yapan Cengiz Göğebakan ve Halife Alpaslan’la görüştüm.
Kral Tarzunha’nın heykelinin 7,5 ton, aslanların her birinin 6 ton ağırlıkta olduklarını… Aslantepe civarından alınan aslına uygun, blok taştan yaptıklarını… 5 ay, her gün çalışarak bu eserleri Açıkhava müzesine kazandırdıklarını öğrendim.
Cengiz Göğebakan: “Bu aslanlara, enik aslanın sevimliliğini; yetişkin aslanın da heybetini vermişler. Erkek aslan, daha pençeli, ağır duruşlu; dişi aslansa daha zarif yapılmış. Bire bir kopyasını yaptık.” diyerek yorgunluklarına değdiğini ekledi sözlerine.
Açılış törenine bürokratların yanı sıra bilim ve sanat adamları yoğun ilgi gösterdiler.İnönü Üniversitesi'nde devam eden Uluslararası Kazı ve Arkeooloji Sempozyumu dolayısıyla İtalya ve Türkiye'nin dört bir yanındaki arkeolojiyle ilgili uzmanların da açılışa katılmalarıyla açılış, oldukça anlamlı, yoğun katılımlıydı.
Malatya Valisi Ulvi Saran, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar Daire Başkanı Melih Ayaz, Aslantepe Kazı Ekibi Başkanı Prof. Dr. Marcella Frangipane, İl Kültür Müdürü Bahaeddin Kabahasanoğlu, Malatya Müze Müdürü Özcan Şimşek, KUDEB Başkanı Levent İskenderoğlu, Kral Tarhunza ve aslan heykellerinin önüne gerilen kırmızı kurdeleyi kesenler arasındaydılar.
Kazı ekibindekilerin kazı alanındaki her şeye titizlikle yaklaştıklarına tanık oldum. Törene gelenlere çirkin görünmesin diye, çuvallarla atıkları uzaklaştıran üç İtalyan bilim kadınının da fotoğraflarını çektim. Kazı alanını gözleri gibi koruyorlar.
 
 Vali Ulvi Saran: “M.Ö. 3.500’lü yıllara uzanan tarihi ile Anadolu’daki“ilk kent devleti” olma özelliğine sahip olan Aslantepe, aynı zamanda “ilk kanalizasyon şebekesi” yanında ortaya çıkarılan saray ve tapınak kalıntıları ile Anadolu tarihinin ötesinde, medeniyetin doğum ve gelişimine tarihsel olarak ışık tutan eşsiz bir değere sahiptir.” dedi.
Prof. Dr. Marcella Frangipane, Aslantepe’de ulaşılan eserlerin, insanlığın geçmişi hakkında bilgi vermekle kalmadığını, geleceğe de ışık tuttuğunu söyledi.
             Sultan KILIÇ - Malatya
 














 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56