PSAKD’DEN “4-6 YAŞ PROTOKOL” TEPKİSİ!
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Malatya ve Ören şubeleri tarafından ortak açıklama yapılarak, “4-6 yaş grubundaki öğrencilere” yönelik yapılan protokolü kınama açıklaması gerçekleştirildi.
PSAKD Malatya ve Ören şubeleri tarafından, Malatya PSAKD şubesinde gerçekleştirilen açıklamada, “Malatya il Milli Eğitim Müdürlüğü ile Müftülük arasında İmzalanan protokol” kınanarak, yapılacak bu uygulamanın asla kabul edilmeyeceği ifadelerine yer verildi. Açıklamayı gerçekleştiren, PSAKD Malatya Şube Başkanı Mehmet Topal şunları söyledi; [15:37, 8.1.2018] +90 554 981 16 88: Türkiye`de siyasi iktidar eliyle eğitimin bütün kademelerinde, eğitim biliminin ve pedagojinin en temel ilkelerine aykırı bir şekilde “dini eğitim” verilmesi yönündeki fiili uygulamalar sürüyor. Siyasi iktidarın, “dindar nesil” ve “muhafazakâr yaşam tarzı” ifadeleri ile somutlaşan, eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda iktidarın kendi dünya görüşüne uygun bir nesil yetiştirme yönündeki uygulamaları anaokullarına kadar indi. Bu durumun son örneği Malatya
Malatya il Milli Eğitim Müdürlüğü ile Müftülük arasında İmzalanan protokol ile anasınıfına giden 4-6 yaş grubundaki öğrencilere devlet okullarında Kur’an Kursları Öğretim programının uygulanması yönünde bir karar alınmıştır. Ayrıca öğretim programın uygulanması ve denetimi Müftülüğe bırakılmıştır.
Henüz oyun çağında olan, somut ve soyut düşünce yetileri gelişmemiş olan anasınıfı öğrencilerine dini temelli değerler eğitimi dayatması , 4-6 yaş grubundaki bu çocukların zihinsel gelişim özellikleri dikkate alındığında son derece sakıncalı bir durumdur.
Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin kalitesini ve niteliğini yükseltmek ve çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için hiçbir adım atmayanların, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda henüz gelişim çağının başında olan anasınıfı öğrencilerine dini değerler eğitimi vermek istemesi asla kabul edilemez. Bu uygulama, eğitim sistemini kendi dünya görüşlerine ve tamamen dini kurallara göre biçimlendirmeye çalışanların bunu yaparken hiçbir sınır ya da kural tanımadığını gösteriyor.
Özellikle eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında yaygınlaşan ve eğitim sistemi üzerinden din ve inanç istismarına dayanan uygulamaların artması, okulların hızla eğitim kurumu olmaktan uzaklaşmıştır. Milli Eğitim Bakanlığının eğitim faaliyetleri ve yetkileri Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmiştir. Bu, MEB in devre dışı kalması, mali yönden toplam 8 bakanlığın bütçesine sahip olan Diyanet İşleri Başkanlığı yönetimsel anlamda da resmi olarak eğitim sistemini tamamen ele geçirmesi demektir. Her konuda yorum yapan, fetvalar veren Diyanet İşleri Başkanlığı, aslına bakıldığı zaman gizli başbakanlık rolünü üstlenen bir görüntüye bürünmüş durumdadır. Anaokulu çağındaki çocuklara dini eğitim verilmesi başta Alevilerin olmak üzere ülkenin demokrat, devrimci, ateist, laik insanları, hatta Sünni vatandaşlar için çok büyük bir soruna dönüşmüş ve rahatsızlıklara yol açmıştır..
AKP iktidarında adım adım hayata geçirilen dinsel eğitimi hem içerik, hem de biçimsel olarak dini kural ve referanslara göre biçimlendirme uygulamalarında bugüne kadar atılan adımlarla hangi içerikte olacağı hakkında yeterince ipucu vermektedir. Bugüne kadar eğitime ,bilim dışı müdahalelerin belirgin bir şekilde artması, felsefe-bilim ve sanat derslerinin azaltılması, otizmli ve zihinsel engelli çocuklara zorunlu din dersi getirilmesi, okul öncesi ve ilkokul öğrencilerine yönelik ‘dini değerler eğitimi’ çalışmaları, ders kitaplarında dini söylem ve örneklerin belirgin bir şekilde artması vb. gibi uygulamalar geçtiğimiz yıllarda eğitimin dinselleştirilmesi açısından öne çıkan temel uygulamalar olarak dikkat çekmektedir.”
Güneş Tv
Güncelleme Tarihi: 09 Ocak 2018, 16:36