“HAKSIZ TAHRİK” UYGULAMASINA TEPKİ

Kadın cinayetlerinde ‘haksız tahrik’ adı altında uygulanan ceza indirimlerini eleştiren Platform Sözcüsü Hatice Zengin, bu uygulamanın eril zihniyetin devlet katındaki örneklerinden sadece bir tanesi olduğunu söyledi. Zengin, Türkiye’de her gün yaklaşık beş kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü ve bununda kadına yönelik şiddetin boyutunun ne kadar çarpıcı olduğunu gösterdiğini söyledi.

TEKİNASLAN, AYYILDIZ VE DİĞERLERİ

Türkiye’de son günlerde kadınlara uygulana şiddet ve cinayetlere ilişkin örnekler veren Zengin: “21 Ekim ‘de Ardahan’da 2 genç kadın korkunç bir erkek cinayetinin kurbanı oldular.  29 yaşındaki Zeynep Tekinaslan  ve  22 yasındaki üniversite  öğrencesi Nur Ayyıldız iş adamı Ersoy Tunç  tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Zeynep Tekinaslan Malatya’lıydı. Yine Malatya’da yasayan 84 yasındaki Dizan Aydın cinayete kurban gitti.” dedi.

“MEDYA KADIN CİNAYETLERİNİ SIRADANLAŞTIRIYOR”

Erkek egemen sistemin kadına yönelik şiddeti yargısıyla, medyasıyla sistematik şekilde uyguladığının altını çizen Zengin:  “Kadın cinayetleri burjuva medyanın erkek egemen dili ile” yasak aşk cinayeti” başlığı ile aşağılayıcı bir tarzda sunulmaktadır. Kadın cinayetleriyle ilgili haberlerde öldürülen kadınlar için ‘evliydi ama sevgilisi vardı, çocuk sahibiydi ama boşanmak istedi’ gibi ifadeler cinsiyetçi medyanın kadına bakış açısını bir kez daha gözler önüne seriyor. Hiç bir neden insan yaşamının önüne geçemez.  Söz konusu medya kuruluşlarının bu dilini kınıyor, sistematik ve politik olan kadın cinayetlerini sıradan bir olay gibi gösteren ve kadın cinayetlerine toplum gözünde meşruluk kazandırmaya çalışan söylemlerden uzak durmaya davet ediyoruz.” açıklamasında bulundu.

“ACIMIZ VE ÖFKEMİZ KATLANARAK ARTIYOR”

Son olarak 2015 yılından kadına yönelik yaşanan şiddet ve cinayet verilerine değinen Zengin: “2015 yılında en az 211 kadın, sadece geçtiğimiz Eylül ayında 29 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadın cinayetlerindeki bu korkunç artış ‘annesinin diz kapağından bile tahrik olabileceğini söyleyen, hamile kadınların sokağa çıkmasının edepsizlik olduğunu ileri süren, 6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenmenin mümkün olduğunu düşünen ve kadınlar üzerinden yürütülen bu sapkın hükümet politikalarını sonucudur. Öldürülen her kadının ardından acımız ve öfkemiz katlanarak artıyor. Devlet kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda daha somut adımlar atmalıdır. Biz biliyoruz ki kadına yönelik şiddetin kaynağı erkek egemen sistem ve onun dayattığı yaşam tarzıdır. Bunun önüne geçmenin yolu kadının örgütlü gücü ve dayanışmasından geçiyor.” şeklinde konuştu.

Kaynak: Malatya Sol Bakış