Yıllarca sürüncemede kalan, yılan hikâyesine dönen, artık restorasyonundan umut kesilen Taşhoran Kilisesi’nin önceki gün rööleve ve yeniden tasarım projesinin ilk adımı atıldı. Taşhoran’ın ana kapısının açılması, Çavuşoğlu Mahallesi’nde, Malatya’da ve Malatya dışında yaşayan Malatya sevdalılarında büyük sevinç yarattı.
Ben de aynı gün, birden fazla sevinç yaşadım. Taşhoran’ın içerisinde Yüksek Mimar Nüvit Bayar ve Mimar Elif Hanımı ölçüm ve çizimleriyle baş başa bırakarak KUDEB üyeleriyle yola koyulduk. Malatya Valiliğine bağlı bir birim olan Kültürel Değerleri Koruma ve Uygulama Bürosu (KUDEB) üyeleri ve Sivas Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu üyeleriyle Taşhoran’ı doya doya gezdikten sonra Battalgazi ilçemize gittik. Bahçelerin arasında bir yerde Battalgazi’nin türbesinin temelini ziyaret ettik. Ziyaretimiz, tescil ve restorasyon işlemleri raporunun hazırlanması için tabi. Battalgazi’de güzel bir yemek yedikten sonra, sadece köpüklü ayran için bile gidilir Eskimalatya’ya, Yaygın beldesine yollandık. İnönü Üniversitesi’nin arkalarında bir yerde Sevseret Han’ın temelini bulduk. Çok geniş bir alanı kapsıyor Sevseret Han’ın temeli. Temel taşları oldukça sağlam duruyor. İç duvarlarından çok az kalıntı kalmış. Fotoğraflarını çekip kente döndük.
Bu kez Malatya’nın batısına yöneldik. Çilesiz’de bir sokağa hayran kaldık. Bu arada Malatya valiliğinden Levent Bey de geldi. Tarihi eserlerin korunmasına oldukça duyarlı yaklaşan bir insan. Sokaktaki kerpiçten yapılmış, iki katlı, şahnişinli bir konağın tescili için bilirkişi heyeti inceleme yapacaktı. Konak, çok iyi korunmuş; çünkü yazları içinde yaşıyormuş sahipleri. Konağın mimarisi de içindeki eşyaları da insanları yetmiş yıl öncelere götürmeye yetiyor. Bahçesiyle, bahçesindeki tandırıyla, ahşap merdivenleri, buğday ambarıyla, ahşap dolapları, makatlarıyla, şahnişiniyle cennetten bir köşeydi konak. Öğretmen Ali Pepeler’in dedesinden kalma konaktı burası. Biz buradayken diğer ekip de Erenli beldesindeki Bahri Camii’ndeydi. Üç yüz elli yıllık Bahri Cami de restore edilecek. Üç yüz elli yıllık geçmişimizi kurtaracağız, ne kadar güzel!
Bugün de halkın görmesine, dıştan da olsa fotoğrafını çekmelerine dahi izin verilmeyen Karakaş konağının yeniden iyileştirilmesi için inceleme işlemi vardı. Çatıdan akan sular, Karakaş konağını mahvetmiş. Duvarlarının sıvaları ve duvarlarındaki ahşaplar onarım görecek. Bakalım onarım bittikten sonra yasaklı Karakaş konağını görebilecek miyiz? Dıştan fotoğrafını çekmemizin yasak oluşunu düşünüyorum da bir kaba koyamıyorum. Burada bizim bilmediğimiz bir gizem var; ama nasılsa çıkar açığa.
Bugün bir başka güzel girişim daha yaşandı. KUDEB üyeleriyle Yüksek Mimar Nüvit Bayar, Çamurlu’nun Venk köyündeki Venk kilisesindeydi. Venk kilisesinin durumu içler acısı. Define avcılarınca her yanı kazılmış, duvarlarının pek çok yeri sökülmüş, kitabesi çalınmış Venk kilisesinin. Köylülerden Beyaz ablanın, beş cağla ördüğü çorabı alıp kilisenin kapısına oturması, mimar ve arkeologların işleri bitinceye kadar oradan ayrılmaması, merakla çalışmaları izlemesi KUDEB üyelerinden Arkeolog Canan Akel’in çok hoşuna gitti. Nüvit Bayar, ön projenin hazırlanması için ölçümler yaptı, çizimler hazırladı. Bu rööleve ve yeniden tasarımlama raporları Sivas Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan onay aldıktan sonra akademisyenlerden oluşan bir üst kurula sunulacak. Üst kurulun onayından geçerse, yenileme ihalesi açılacak. Yeter ki başlansın, yeter ki ilk adım atılsın, gerisi gelir.
Bu hızlı girişim ve gelişmelerde yeni valimiz Sayın Ulvi Saran’ın kültürel değerlere duyarlı yaklaşımlarının yadsınamaz bir etkisi var. Tarihi eserleri koruma ve iyileştirme işlerinde görevlendirdiği kişiler de iyi seçilmiş. Tıpkı valimiz gibi kültürel değerleri korumak için canla başla çalışıyorlar. Ben bu ekiple iki gün dolaştım. Bunca yoğun çalıştıklarına tanık oldum. Çok mutlu oldum, geleceğe daha umutlu bakar oldum. Sayın Valimiz Ulvi Saran’a ve kültürel değerlerimize sahip çıkmak üzere gecesini gündüzüne katan KUDEB üyelerine, Malatya Müzesi görevlilerine teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki kültürel değerlerimize sahip çıkıyorsunuz. İyi ki geçmişimizi, yok olup gitmekten kurtarıyorsunuz da bizi köksüz ağaç olmaktan kurtarıyorsunuz, demekten kendimi alamıyorum.
Sultan KILIÇ
[email protected]
Sultan KILIÇ
[email protected]