MALATYALI YAZAR NECATİ GÜNGÖR MALATYAYA GELDİ

Malatyalı ünlü yazar Necati GÜNGÖR Malatya’ya geldi.

MALATYALI YAZAR NECATİ GÜNGÖR MALATYAYA GELDİ
      MALATYALI YAZAR NECATİ GÜNGÖR’ÜN ‘SESSİZ YÜREK’İ 

MALATYA HAYDer (Malatya Hayırsever Ermeniler Kültür ve Dayanışma Derneği)’ in yönetim kurulunun Malatya’daki etkinliklerine destek vermek üzere Malatyalı ünlü yazar Necati GÜNGÖR Malatya’ya geldi. İstanbul’dan sabah uçağıyla Malatya’ya gelen ünlü yazar, MALATYAHAYDer yönetim kuruluyla Malatya Valisi Ulvi SARAN’ı ziyaret etti. MALATYAHAYD’erin, Beş Konaklar Malatya Mutfağında verdiği Dostluk Yemeğine katıldı. Malatya Mutfağının yöresel yemekleri eşliğinde pek çok anı paylaşıldı. Özlemle anılara yolculuğa çıkıldı. Malatyalı işadamı Bayram DURMUŞ’la birlikte Ermeni dostlarına destek olmak için sabah, Malatya’ya gelen Yazar Necati GÜNGÖR; aynı günün akşamı, yemekten sonra İstanbul’a dönecekti.
Necati GÜNGÖR’ün gerçek bir hayvansever olduğunu biliyordum. Bu kadar kibar, sesini yükseltmeden konuşan kibar bir beyefendi olduğunu bilmiyordum. Sohbetimizin bir yerinde, onca eseri kendisi yaratmamış gibi son derece mütevazı, çantasından bir kitabını çıkardı, size armağan etmek istiyorum, dedi. Bana “SESSİZ YÜREK” adlı öykü kitabını imzalayarak günün en anlamlı armağanını takdim etti.
Sonra, yarım günlüğüne İstanbul’dan Malatya’ya gelerek, Ermeni dostlarının yanında olduğunu; onlara, yüreğim sizinle demek için geldiğini hatırlatıyorum. Sayın Necati GÜNGÖR, bu konudaki görüşlerini, yüreğini ortaya koyarak içtenlikle aktarıyor. Ülkemizdeki ırkçı yaklaşımın yanlışında sürüklenen pek çok kişiye örnek olacak sözlerini aktarıyorum ben de:
  Ermeni hemşerilerimiz, bizlerle bin yıldan beri bu topraklara yaşıyor. Kültürümüz kültürleri olmuş, dilimiz dilleri olmuş. Tarihin bir döneminde yanlış işler olmuş; bin yıllık birlikteliğe gölge düşmüş... Ancak, bizlerin yetiştiği Malatya toplumunda Ermeni hemşerilerimizle sıcak dostluklar, komşuluklar yaşanmıştır. Çarşıda zanaatkâr, okullarda sıra arkadaşımız ve mahallede komşumuz olan Ermeniler, halis Malatya insanıydı. Büyüklerini sayar, yaşıtlarımızla arkadaşlık ederdik. Mutfaklarımızda aynı yemekler pişerdi. Aynı oyunları oynar, aynı sözcüklerle konuşur, aynı müziği dinler, aynı filmleri izlerdik. Seyrettiğimiz filmlerde birlikte kötülere kızar, iyilerin yanında olurduk...

            Ne var ki, bizler camilerimize giderken, onlar kapalı olan ibadethanelerini uzaktan seyrederlerdi. Bizler her türlü dinsel törenlerimizi yaşarken, onlar, dini törenlerini gizlice evlerinde gerçekleştirirlerdi. Yine de o can ciğer olduğumuz arkadaşlar, bu yoksunluklarını gündeme getirmez, bizlere karşı tutumlarını değiştirmezlerdi. Tersine, ramazanlarda açıkta yemek yemeyerek oruçlunun orucuna saygılı davranırlardı. Müslüman halkın dini bayramlarını kutlayan Ermeni arkadaşlarımız, komşularımız vardı. Yumurta bayramlarında bizlere yumurta dağıtmaktan mutlu olurlardı.
Çocukluk ve ilk gençlik çağımıza rastlayan o dönemlerde, Ermeni komşularımızın dinsel inançlarının gereğini layıkıyla yaşayamayışlarını  yadırgamaz, kiliselerinin kapalı olmasını olağan bir durummuş gibi görürdük.

            Bugün yetişmiş, toplum önünde sorumluluklar üstlenmiş kimseler olarak empati yapıyor; bizleri kendilerinden ayrı saymayan Ermeni hemşerilerimizin ayakta kalmış kadim tapınaklarının ihyasını, toplum hayatına katılmasını, gerektiğinde dinsel amaçlı kullanılmasını hakkaniyet gereği ve hemşerilik borcu, daha açıkçası bir insan hakkı olarak görüyoruz. Malatyalı Hıristiyan hemşerilerimizin bu vefayı hak ettiğini düşünüyoruz. Nüfus sayıları bugün hayli azalmış olan Ermeni hemşerilerimize vefa gösterisinde bulunmak; onları bizlere asla olumsuz kimseler olarak tanıtmayan merhum aile büyüklerimize de,  yattıkları Malatya toprağında huzur dilemek…”
dedi.
 
Kimdir Necati GÜNGÖR?
 1949 yılında Malatya’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okudu. Fakültede okuduğu yıllarda yayımlanan öyküleriyle dikkati çekmeye başladı.1979’da “SEVGİ EKMEKTİR” adlı öykü kitabıyla Türk Dil Kurumu Hikâye Ödülü’nü, 1990’da “Sinema Kuşu Sevgilim”le Ömer Seyfettin Öykü Ödülü’nü aldı. Öykülerinde ayrıntıyı önemseyen, sıcak bir dil kullanan Güngör, özellikle ilk kitaplarında hep Anadolu insanlarını anlattı. Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü’nün yanı sıra Türkiye Jokey Kulübü’nce “ Yılın Röportajcısı” ödülüne değer görüldü (1990). Öze ilgi alanı İstanbul’un çeşitli semtlerini tarihsel açıdan, geçmişe özlem yolculuğuna çıkarak anlattığı yazılarını “ Bir Taşralının İstanbul Nostaljisi” (1990) adlı kitabında topladı.
KİTAPLARI
 
Hikâyeleri:
 
 1) Yolun Başı, 2) Sevgi Ekmekter, 3) Bu Sevda Ölmek,  4) Hayatımın Yedi Hikâyesi, 5) Unutulmaz Bir Kadın Resmi, 6) Sinema Kuşu Sevgilim, 7) İyiler Genç Ölür, 8) Hikâyemde Hayvan Var, 9) Üsküdar’a Gidelim, 10) Sessiz Yürek, 11) Burada Bülbül Ağlamış.
 
Seçilmiş Hikâyeleri:
 
1) Masal Kuşu, 2) Babamın Sedefli Çakısı, 3) Dağlarda Yalnız Bir Köpek, 4) Papatya Gelin.
 
Öteki Kitapları:
 
1. Yeryüzünde İki Gölge, 2. Bir Taşralının İstanbul Nostaljisi, 3. Safiye Ayla’nın Anıları, 4. Son Kadınlar,  5. Anne Bana Köpek Al, 6. Annem Babam Malatya,  7. Hayvanların Sır Dolu Dünyası, 8. İstanbul Fotoğrafları.
 
Antoloji ve Derlemeler:
 
1) Seçilmiş Anne Hikâyeleri, 2) Kahramanlar Hep Çocuk, 3) Aşk Hikâyeleri, 4) Hayvan Hikâyeleri, 5) Eski Zaman Hikâyeleri, 6) Korkut Dede’nin Öyküleri, 7) Ahmet Rasim’in Çocukluğu, 8) Aritmetik İyi, Kuşlar Pekiyi /Cemal Süreya
 
Masalları:  
 
1) Ayışığında Ceviz Yiyen Ayı
 
İstanbul Derlemeleri
 
1)    Şehr-i Şirin İstanbul, 2) Bir Hayal İstanbul, 3) Boğaziçi Büyüsü
 
Malatya, böyle değerli insanlar yetiştirmekle övünüyor; böylesine değerli sanatçılarımız da Malatyalı olmakla övünüyor. En kötü günümüz böyle olsun, diye bir dilek vardır ya ben de onu diliyorum. Necati GÜNGÖR gibi insan ve doğasever, üretken, barış ve kardeşlik düşünceleriyle dünyayı güzelleştiren sanatçılarımızın çok olmasını isterdim. İnsanların, bu ender insanlarımızı örnek almasını isterdim. Sanatın ve sanatçının, en önemli görevlerinden biri de bu değil mi? Malatya’ya bir sessiz yürek geldi, dağ gibi bir barış ateşi yaktı; bir kıvılcım alarak Malatya’dan İstanbul’a döndü. İstanbul’a gitseler de bu toprakların insanlarının akılları hep geride bıraktıkları çocukluk anılarının beşiği, Malatya’larında kalıyor. Bir sessiz yürek olarak geri dönmenin yollarını gözlüyorlar.
 
 
Sultan KILIÇ                                     [email protected]
 
 
 


SULTAN KILIÇ

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56