OTUZ İKİ YILDIR YANIYOR MARAŞ

Katiller, halka hesap verecek! “, “Susma, sustukça sıra sana gelecek! “, Unutma, hatırlatırlar!”, “ Faşizme karşı omuz omuza! “, “Yaşasın halkların kardeşliği!”Malatya, Maraş, Sivas, Çorum ayrıdır; failleri aynıdır!”, “32 yıldır yanıyor Maraş!

OTUZ İKİ YILDIR YANIYOR MARAŞ
 Maraş Katliamı, 32. yıl dönümünde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şubesi öncülüğünde kınandı. Devrimci sivil toplum örgütü PSAKD, EĞİTİM SEN, BES, SES, BTS, TARIM ORKAM SEN, EMEP, EDP, BDP, ÖDP, ESP, TKP, HALK CEPHESİ, İHD üyeleri, meşaleli yürüyüşle katliamı kınadılar. Yürüyüşe kalabalık bir halk kesiminin katıldığı görüldü. Meşaleli yürüyüş, sloganlar ve alkışlarla Paşaköşkü Mahallesi’ndeki Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nden başladı. Yeşilyurt ve Turan Emeksiz Caddesi’nde yürüyen, sloganlar atan gruba vatandaşlar, alkışlarıyla destek verdiler. “Katiller, halka hesap verecek! “, “Susma, sustukça sıra sana gelecek! “, Unutma, hatırlatırlar!”, “ Faşizme karşı omuz omuza! “, “Yaşasın halkların kardeşliği!”Malatya, Maraş, Sivas, Çorum ayrıdır; failleri aynıdır!”, “32 yıldır yanıyor Maraş!” sloganları ve alkışlarla meşaleli yürüyüşe katılanlar, Malatya merkez postanesinin önünde toplandılar. Devrimci sivil toplum örgütleri adına PSAKD Malatya Şube Başkanı Songül CANPOLAT, basın açıklaması yaptı: “ Kardeşlik, barış ve acıları paylaşmak için… Bu topraklarda bir kez daha bu tür katliamlar yapılmasın diye… Dosyalar yeniden açılsın; suçlular bulunsun ve yargılansın diye… 19 Aralık 2010 Pazar günü Maraş’ta olacağız.” dedi.  
                          BASINA ve KAMUOYUNA        
     Yakın tarihimizin en acımasız, insanlık adına en utanç verici kitlesel katliamı olan ve hazırlıkları aylarca süren Maraş Katliamı’nın üzerinden 32 yıl geçti. Ancak kanlı katliamın izleri hâlâ hafızalarda duruyor. Alevi halkımıza yönelik düzenlenen bu katliamın sorumlularını 32, yılında bir kez daha lanetliyoruz.

         Maraş Katliamı, 19 ile 26 Aralık 1978’de gerici faşist güçlerce yapılan, Cumhuriyet tarihinin en büyük, en acımasız ve en vahşi katliamlarından biridir. Bu yıllar, ilerici güçlerin geliştiği, bağımsızlık taleplerinin ön plana çıktığı, işçi ve emekçi mücadelenin olgunluğa eriştiği ve Kürtlerin ulusal olarak uyandığı yıllardır. Egemen sistemin; Alevilerin, Kürtlerin, solcuların, işçilerin ve emekçilerin toplumsal ve siyasal taleplerini bastırmak için askeri darbeye ihtiyacı vardı. Malatya, Elazığ olaylarından sonra Maraş ‘ta Alevi ve solcu kesimlerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde, Alevilerin yaşadığı evler tek tek çarpı işareti ile işaretlenerek insanlar Hitler faşizmini aratmayacak şekilde vahşice öldürüldü, Kadınlara tecavüz edildi, bebekler boğazlandı, çocukların gözleri şişlendi, baltalarla, şişlerle insan kıyımları yapıldı, evler ve işyerleri ateşe verilip yakıldı. Ve nihayetinde Maraş ile birlikte 13 ilde sıkıyönetim ilan edilerek 12 Eylül askeri cuntasının zemini hazırlanmış oldu.
Katliamda, resmi rakamlara göre 111 Canımız katledilmiş, 1000’nin üzerinde kişi yaralanmış, 552 ev, 289 işyeri yakılıp tahrip edilmiştir. Katliamdan sonra Alevilerin %80’i kenti terk etmiştir.

       Maraş Katliamı geride kaldı. Ne var ki sorumlular yıllarca iş başındaydı. Bu katliamda sorumluluğu bulunanlar ya hiç yargılanmadan 'kurtuldu' ya da göstermelik yargılanıp beraat etti. Çünkü Maraş Katliamı tasarlanırken senaryonun en önemli parçası, katliamcıların önce korunması, sonra zaman içerisinde 'suçsuz' ilan edilmeleridir. Katliamın bir numaralı failleri devlet tarafından ödüllendirildi, meclise milletvekili olarak girdi, itibar sahibi yapıldı. Gerçek sorumlular hiçbir zaman açığa çıkarılmadı, yargılanmadı. Bunlar yapılmadığı içindir ki, katliam saldırıları yaşanmaya devam etti.
Maraş’ta olan bir iç savaş değildir, bu Alevi Sünni çatışması da değildir, bir katliamdır. Bu planlı ve örgütlü bir faşist saldırıdır. Çevre illerden Maraş’a getirilen katil çetelerine belli hedefler gösterilerek, her şeyi hesaplanan bir planla yürürlüğe konan faşist bir eylemdir. Kin ekip, kan çiçeği büyütenlerin, “Milli direnme hakkı doğmuştur” diye bildiri dağıtanların eseridir.

Maraş Katliamı, “Müslüman Türkiye, Milliyetçi Türkiye, Allah İçin Cihad Başına” sloganlarıyla kadın demeden, çocuk demeden katliam yapanların, “Bana sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezseniz!” diyenlerin ve bundan destek görenlerin eseridir.

Maraş Katliamını yaratan zihniyet ve destekleyicileri, bugün de iş başındadır. O gün “Devlete yardımcı güçler” olarak desteklenenler, bugün de “Duyarlı Vatandaş” olarak sahnededirler. Yine katliamlarına ve linç girişimlerine devam etmektedirler.

Maraş Katliamı ve sonrasında yaşanan katliamları unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı belirtmek istiyoruz. Maraş Katliamının 32. yılında yaşamını yitiren Canlarımızı saygıyla anıyor; katilleri, koruyucularını ve onları yönlendiren insanlık dışı gerici faşist ideolojilerini nefretle kınıyoruz.

 Baba İshak ve Yarenleri'nden, Pir Sultan Abdal'a, Deniz Gezmiş'e; 12 yaşında semah dönmek için gittiği Sivas'ta yakılan Koray Kaya'dan, 12 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz' a kadar yaşanan tüm cinayet ve katliamların sorumlusu aynı organize güçlerdir. Tıpkı 19 Aralıkta 10. yılını tamamlayacak olan Türkiye hapishaneler tarihinin kanlısı olan 20 hapishaneye eş zamanlı düzenlenen ve adına ‘’hayata dönüş’’denilen operasyon sırasında 28 tutsağın kurşunlanarak, bombalanarak katledildiği cezaevi katliamlarında olduğu gibi..Katillere emir verenler, emir veren ve uygulayan katliamcıları aklayan savcılar ve hakimler, katledenleri değil katliam saldırısına maruz kalanları yargılayan bir adalet anlayışı var.28 tutsak, 2 de askerin öldürüldüğü 19-22 Aralık saldırısında , tutsakların jandarma ve özel timler tarafından atılan kurşunlar ve bombalarla öldürüldüğü, kimilerinin diri diri yakıldığı Adli Tıp Kurumu tarafından belgelendiği halde, katliamı yapanlar hep korundu, katliam meşrulaştırıldı. 

          Bu organize güçleri örten perde, gelip geçen çeşitli hükümetler ve şu anda iktidarda bulunan AKP hükümeti tarafından da özenle korundu, ilgili arşivler açılmadı.

     Katliamları yapanlar değil, katliamları gündeme getirenler suçlu görüldü. 'Yarayı kaşımayın; tarihi, tarihçilere bırakın!' gibi kurnazlıklarla katliam ve katliamcılar unutturulmaya çalışıldı. Türkiye, geçmişindeki bu utancı temizlemek, geleceğini de aydınlatmak zorundadır. Bizce bunun çözümü, katliamın gizli arşiv belgelerinin açıklanması ve  sorumluların bulunması ile olur.

    Katliam dosyalarının açılması ve darbecilerin yargılanması amacıyla 19 Aralık Pazar günü Maraş’ta kitlesel basın açıklaması yapılacaktır.

   Maraş’ta yapılacak olan basın açıklaması, farklı kültür ve inançların bir arada yaşayabileceği bir Türkiye özleminin gerçekleşmesine katkı sunacaktır. Maraş katliamını unutturmak isteyen çevrelere etkili bir cevap olacaktır.
 
·       Kardeşlik-Barış ve acıları paylaşmak için. Bu topraklarda bir kez daha bu tür katliamlar olmasın diye.
Dosyalar yeniden açılısın; suçlular bulunsun ve  yargılansın diye.
  
19 Aralık 2010 günü Kahramanmaraş’ta olacağız.
                                                                                 
18.12.2010                                                                              
Songül CANPOLAT                                                                        
PSAKD Malatya Şube Başkanı
Katılımcı Kurumlar:
PSAKD, EĞİTİM SEN, BES, SES, BTS, TARIM ORKAM SEN, EMEP, EDP, BDP, ÖDP, ESP, TKP, HALK CEPHESİ, İHD
 
Sultan KILIÇ                                                 





 

SULTAN KILIÇ

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56