PAKET KAYISIYA KÜKÜRT CEZASI

MAKİD Başkanı Rahmi Semiz, perakende satılan kayısılara 10 bin lira ceza verildiğini açıkladı

PAKET KAYISIYA KÜKÜRT CEZASI
          
MAKİD Başkanı Rahmi Semiz, perakende satılan kayısılara 10 bin lira ceza verildiğini açıkladı
 
Kuru Kayısı da kükürt oranının 2000 pp.’nin üzerinde çıkması nedeniyle kayısıyı piyasaya süren işletmecilere 10 bin lira ceza verilmeye yeniden başlandığını açıklayan Malatya Kayısı İşletmeleri Derneği (MAKİD) Başkanı Rahmi Semiz, “Bu ceza işletmecileri mahvediyor, yetkilileri göreve çağırıyorum” dedi.
 
                                  VEFA, NEYMİŞ?
 
Kayısının getirdiği milyonlarca gelire rağmen kayısıya vefa gösterilmediğini söyleyen Malatya Kayısı işletmeleri Derneği (MAKİD) Başkanı Rahmi Semiz, kayısı işletmecilerinin bu çığlığının duyulması gerektiğini belirterek:“Kayısının dünyada hak ettiği yere gelmesi hepimizi isteğidir. Bu arzumuzu yerine getirirken, birilerini bitiren bir anlayışla etkili bir sonuç alamayacağımızı düşünüyorum. Kayısımıza uygulanan ceza 10 bin TL. Bunu hangi vicdan kabul ediyor, merak ediyorum. Eğer ortada bir yanlış varsa, bunu nasıl çözeceksek, bilim adamlarımız ne diyorsa ona kulak vererek çözme varken, cezalarla bu işi çözmeye çalışmak, bilimselliğin dışında, zor kullanmadır. Bu demokratik bir duruş değildir. Hepimizin kayısıya VEFA borcu vardır. VEFA sadece İstanbul'da bir semt değildir. Ulvi bir ifadenin sözcüğüdür. Varsa bir sorun, bunun çözümünün cezalarla olmayacağını bilim adamlarımız ısrarla söylüyor. Vekillerimiz, büyüklerimiz yanımızda duruyor; ama birileri buna
hâlâ direniyor. Gelin bu direnci, fikirlerimizle ve kayısıya olan VEFA borcumuzla kıralım. Kayısımızın önünü açalım” dedi.
 
                                          ÜRETİCİ EĞİTİLSİN
   
MAKİD Başkanı Semiz, kayısı ürününün yüzde 80'inin pazarlandığı ülkelerde 3000 ppm kükürt oranının, kayısıya sorun olmadığını, ancak AB ülkelerinin 2000 ppm kükürt oranlı üretin diye dayattığını belirterek, “Bunu nasıl üreteceğimizi veya AB'ye neden 2000 ppm istediğini soralım veya ürünün koruma şartlarının 2000 ppm’de mümkün olup olmadığını sorgulayalım. Eğer bunu düşünmeye gerek yok deniyorsa, iç pazara çalışan 50-60 küçük işletmeye ceza yazılmasına karşı duralım.” diyerek şöyle devam etti:
 
          “Biz diyoruz ki, Tarım Bakanlığımız neden bu konuda yanımızda olmuyor. Eğer bir eğitim ve bilinçlendirme ihtiyacı varsa bunu neden yapmıyor. Bu konuda yıllarca bilimsel çalışmalar yapmış, Prof.Dr. Mehmet ÖZKAN’a ve Doç.Dr. B.Murat ASMA’ya ve diğer bilim adamlarımıza neden kulak vermiyor? Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, kayısımızı izlemeye almadan önce, olası sorunlara neden çözüm aramıyor? Neden bizde fruktoz ve glikoz gibi ayrıcalıklı olamıyoruz? Kodekse yazılı olan 2000 ppm oranı neden sorgulanmıyor? Bu genel müdürlülüğün emrindeki, Kodeks Dairesi, kayısımızın kodekste belirtilen 2000 ppm oranını AB ile müzakere ederek 2500'e çekemez mi? Köylümüz eğitilip 2000 ppm sağlanıp ondandan sonra kontroller başlatılamaz mı?
 
                                  CEZA YAZ, SORUN DÜZELİR
 
            Bu ve buna benzer sorular sorulmadan ve cevaplanmadan, bu cezalar, temeli olmayan binaya 10 kat çıkmak gibi bir şey. Altyapı hazırlanmamış, yani yıkılır. Kayısı işletmesi bitirilirse bu kadar üretimimizi nasıl pazarlayacağız. Büyük kayısı ihracatçılarımıza yenileri eklenmezse her yıl artan kayısı bahçelerimizin yükünü birkaç büyük ihracatçımız nasıl kaldıracak? Bir futbol takımının bile alt kadroları, genç takımları var. Bu, olmaz ise o spor kulübünün ömrü uzun olamaz. Küçük işletmelerimiz arı gibi çalışmazsa, malımız elimizde kalır. Üretimde eğer hata varsa, bu düzenlenmemiş, yaz ceza düzelir, mantığı ile hareket ediliyor. 
 
                                                  BİZİ ÇOK KIRDILAR
   
Sayın Başbakanımızı neden dinlemiyorlar? Neden Sayın Başbakanımızın dediği gibi gelip sorunu yerinde tespit etmek varken, kayısıyı tanımadan, kayısımızın üretim ve koruma şartlarını bilmeden, Avrupa Birliği istiyor diye 2000 ppm şartını önümüze koyuyorlar? Her makama başvurmamıza rağmen, son çareniz Başbakanımıza mı gidin diyorlar? Biz inanıyoruz ki, ilgililere döktüğümüz dilin onda birini Başbakanımıza anlatsaydık kesinlikle HAKSIZLIĞA DUR diyecekti. Bu kadar da yorulmayacaktık. Kayısı için her şeye değer, yorulduk demiyoruz; ama bizi anlamayarak çok kırdılar.
 
                                   HIRSIMDAN AĞLAMIYORUM, GÜLÜYORUM
 
Bu yanlışları ısrarla anlatmamıza rağmen, bizi anlamayanlara hırsımdan ağlamıyorum, gülüyorum ve de anlatmaya devam ediyorum. Siz de benim gibi düşünüyorsanız, demek ki bu cezalar yanlış. Bu yanlışlar varken, devletimizin desteğini almadan, nasıl kayısıdan 1 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefleyebiliriz? Koltuklara yaslanarak kayısıdan 1 milyar dolar elde edeceğiz diyen insanları istemiyoruz. Gelsinler, islim damında kayısı nasıl kükürtleniyor, bizimle bir günlerini geçirsinler diyoruz. Sayın Başbakanımızın dediği gibi sorunlarımızı yerinde gören ve incelemelerini bizlerle paylaşan kişileri aramızda görmek istiyoruz.” dedi.
 
Sultan KILIÇ - Malatya
 
 
 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56