PSAKD PINAR SAĞ, FERHAT TUNÇ ve MEHMET ÖZCAN’A VERİLEN CEZALARI KINADI

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Malatya Şubesi Pınar SAĞ, Ferhat TUNÇ ve Mehmet ÖZCAN’a verilen hapis cezalarının, düşünce özgürlüğüne birer darbe olduğunu belirterek kınadı.

PSAKD PINAR SAĞ, FERHAT TUNÇ ve MEHMET ÖZCAN’A VERİLEN CEZALARI KINADI
              Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Malatya Şube Başkanı Songül CANPOLAT, dernek binasında düzenlenen basın açıklamasında Pınar SAĞ, Ferhat TUNÇ ve Mehmet ÖZCAN’a verilen hapis cezalarının, düşünce özgürlüğüne birer darbe olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
 ‘’Bir halkın türkülerini yapanlar yasalarını yapanlardan daha güçlüdür.’’ Çünkü sanatçılar, aydınlar, yazarlar toplumların vicdanı ve sesidirler. Çağdaş toplumlarda bu böyledir, böyle olmalıdır. Sanatçı ve aydınların susturulduğu yerde demokrasi ve özgürlüklerden bahsedilemez.

         Ülkemizde sanatçılarımız, toplumsal olaylardan uzak bir şekilde üç maymunları oynamaya zorlanmaktadır. Bu durumu kendine yakıştıramayan sanatçılarımıza ise gözaltılar, tutuklamalar, psikolojik baskılar ve dava açmalar yaygınlaşmıştır.

         Tunceli’de katıldığı konser sırasında yaptığı konuşmada 1973 yılında işkencede katledilen İbrahim Kaypakkaya’yı övdüğü gerekçesiyle hakkında Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca ‘örgüt propagandası’ yapmaktan dava açılan Pınar Sağ ve Mehmet Özcan’a 10’ar ay hapis cezası verildi.

         Pınar Sağ, mahkemenin daha önceki duruşmasında yaptığı savunmada, Kaypakkaya’nın suçlu olduğunu düşünmediğini, Türkiye’de bugün Erdal Eren ve birçok kişinin adı geçtiğinde alkışlandıklarını, sanatçı olarak sahnede söylediklerinin suç ve suçluyu övme suçuna sokulduğunu ve bu durumu hukuksuz bulduğunu belirtmişti.

         Tunceli’nin Nazimiye ilçesindeki Düzgün Baba şenliklerinde söylediği türküden dolayı hakkında dava açılan Ferhat Tunç’a da aynı gerekçeyle 25 gün hapis cezası verilmiştir.

          İfade özgürlüğü ya da konuşma özgürlüğü, Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde ilan edilen, birçok ülke tarafından kabul edilen bir haktır.

         İfade özgürlüğü demokrasinin temelini oluşturmaktadır. Düşünceyi açıklama özgürlüğü olarak da adlandırılan ifade özgürlüğü demokratik toplumların ilerlemesi ve bireylerin gelişimi için temel koşullardan biridir. Bu hakka yapılan sınırlamalar oldukça düşündürücüdür. Ülkemiz açısından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, birçok karar vermiş ve bu kararların çoğunda düşünce özgürlüğünü ihlal ettiği sonucuna varmıştır.

         Ülkemizde resmi ideolojiye aykırı her demeç, etkinlik ve girişimin dava konusu olabilmesi, ülkemizin gidişatı açısından bizleri kaygılandırmaktadır. Eli kanlı katiller önce göstermelik bir şekilde yakalanıp sonra serbest bırakılırken bu ülkenin aydınlık yüzlerine yönelik sindirme politikaları her geçen gün daha da artmaktadır. Aydın, yazar ve sanatçılarımıza yapılan baskı, sindirme ve hapis cezaları, aynı şekilde düşünen muhalif kesimlere de gözdağı ve sindirme politikasıdır, bu bizler açısından kabul edilemez bir durumdur.

         Ülkemizde bu tür uygulamalarla bir korku imparatorluğu yaratılmak istenmektedir. Bizler, yaratılmak istenen korku imparatorluğuna teslim olmayacağız. Pınar Sağ, Ferhat Tunç ve Mehmet Özcan’ın yalnız olmadığı bilinmelidir. Düşünce özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı, ülkemiz bu ayıptan bir an önce kurtulmalıdır.” dedi.
         Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şubesinin üyelerine destek vermek; Pınar Sağ, Ferhat Tunç ve Mehmet Özcan’a, düşüncelerini açıkladıkları için verilen hapis cezalarını kınamak amacıyla PSAKD’de bulunduğunu söyleyen CHP milletvekili aday adaylarından, eski baro başkanı Avukat Selahattin Sarıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “
 
                                       MAHKEMENİN KARARI YANLIŞTIR
 
         Pınar Sağ'a verilen ceza, kesinleşmiş bir karar değil. Umuyorum ki Yargıtay bozar. Basından alınan bilgiye göre Pınar Sağ’ın İbrahim Kaypakkaya'yı övücü konuşması ‘suçu ve suçluyu övmek’ olarak değerlendirilmiş ve on ay hapisle cezalandırılmıştır.
          Bence mahkeme kararı yanlıştır. Birincisi: İbrahim Kaypakkaya yargılanıp mahkûm edilmiş bir kişi değildir. Mahkemeye dahi çıkarılmamış; sanık sıfatını dahi almamıştır. Demek ki ona "suçlu", "mahkûm" sıfatı yüklenemez. O halde O'nu övmekle Türk Ceza Yasasının "suç ve suçluyu övme" suçunu düzenleyen 215. maddesi çiğnenmiş olmaz.
 
          ÖLDÜRENLER, ZAMANAŞIMINDAN YARARLANIRKEN ÖVENLER, CEZALANDIRILIYOR
          İkincisi: İbrahim Kaypakkaya, tarihin az kaydettiği ağır işkencelerden geçen, ağır işkenceler altında hiçbir arkadaşının adını vermeyen, bu nedenle, bu onurlu duruşuna tahammül edemeyen işkencecileri tarafından 24 yaşındayken kurşunlanarak öldürülmüş bir kişidir. O, bu özellikleriyle "Ser verip, sır vermeyen yiğit" sanını almış, hakkında övücü sayısız kitap yazılmış, türküler yakılmış ve halk kahramanı olarak kalplerde yerini almıştır. Öldürülmesinin üzerinden de 38 yıl geçmiştir. Onu öldürenlerin zamanaşımından cezadan kurtulabileceği bir durumda, onu övenlerin cezalandırılabileceği akla gelebilecek bir şey değildir. Bu yönüyle denebilir ki, sözgelimi Köroğlu'nu, sözgelimi Hekimoğlu'nu övenlere ceza verilebilirse eğer Pınar Sağa da ceza verilebilir.
 
                     SANATÇILARI SUSTURULAN ÜLKELER, ÖZGÜRLEŞEMEZ
 
          Üçüncü bir durum da şudur: Sanatçı kimliğini hak etmiş kişilerin dışa yansıttığı duygu ve düşünceler çarpıcı da olsa, şok edici de olsa saygıyla karşılanabilmelidir. Çünkü sanatçıları, ceza korkusu içinde olan ülkelerin özgürleşmeleri, gelişmeleri beklenemez.” dedi.

 
Sultan KILIÇ - Malatya
 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner40

banner45

banner57

banner39

banner44

banner56