Çinli Cenhan Madencilik Firması, Arguvan Vakfı’na öğrenci bursu vermişler.
Geçen yıl da Alevi Arguvan’a Ramazan ayında iftar yemeği ikram ettiler.
Bu ne sevgi, bu ne aşk, bu nasıl bir Arguvan sevdası? Sanki Arguvan toprağında bakır madeni perdesi arkasında başka şeyler aramayacaklar da sadece Arguvanlıların insanlığına, Arguvan’ın doğasına, yanık türkülerine vurulmuşlar gibi… Güzellemelerin haddi hesabı yok.
Arguvanlılarla samimi olmak istediklerini ifade ediyorlar. Arguvan için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını söylüyorlar.
Daha ne yapacaklar Arguvan için? Başlamışlar Arguvan’ın bağrını delmeye, ciğerini parçalamaya.
Yeraltı sularınızın canına okuyacaklar. Toprağınızı zehirleyecekler, havanızı zehirleyecekler. Maden işletmesinin birkaç kilometrelik çevresinde en küçük canlı bitkiyi ve hayvanı yaşatmayacaklar.
Tabi canım, ne önemi var toprağın, havanın, suyun? Öyle işte, bizimki de “havadan sudan” yakınmalar. Aldırmayın siz, sazınızı çalın, rakınızı için, türkünüzü çağırın. Hatta şimdilik halay da çekin hem de bolca. Gün gelecek, maden firmasının kirlettiği toprağınızda, suyunuzda, havanızda halay çekecek güç bulamayacaksınız.
Bütün dünya, maden işletmelerinin,doğal hayatın can düşmanı olduğunun farkındayken… Türkiye’nin en ücra köyündeki insanlar bile topraklarını kirletmeye, sularını kurutmaya, havalarını zehirlemeye gelen maden işletmelerine canlarını siper ederek engel olurken… Hangi kan uykulardasınız, neyin hesabını yapıyorsunuz, neyin beklentisindesiniz duyarlılığı kimselere vermeyen Arguvanlılar?
Köy dernekleri de bir zamanlar toplantı üstüne toplantı yapıyorlardı. Sonunda herhangi bir üretim olmayan toplantılardan birini de Arguvan’ın bağrına hançerini dayayan maden şirketi için yaparlar mı acaba?
Kürecik’e füze kalkanı istemiyoruz, etkinliğinde altmışlı- yetmişli yaşlarda olan Kürecikliler, ibretlik bir itirafta bulunmuşlardı. Yarım yüzyıl önce Kürecik Çarşak tepesine bu radarı yerleştirecekleri zaman Kürecikli birkaç muhtarı, bu Coniler, iki şişe rakıya satın almışlardı. Buraya bir kere yerleşti emperyalist savaşçılar. Şimdi yollara düştük, aylardır gösteri yapıyoruz; ama topraklarımızdan bu savaş üssünü söküp atamıyoruz, demişlerdi.
Küreciklilerin anlattığı gerçek yaşam öyküsü Arguvanlılara bir şeyler anlatır mı dersiniz?