Günümüz bilim ve teknoloji çağında,bilgi toplumunda ve özellikle Twitter,Facebook,YouTube...gibi sosyal medya mecralarında bireyler,gruplar, kendi duygu ve düşüncelerini anında milyonlarca insana,topluma iletebilme, paylaşabilme olanağına sahip bulunmaktalar.
Hatta, artık basın-yayın kuruluşları,gazeteler, işitsel-görsel medya yani radyolar, televizyonlar haber kaynağının büyük bir kısmını sosyal medyadan temin etmektedir. Siyasi iktidarlar ve devlet bürokrasisi de sosyal medyayı takip etmek suretiyle,belli toplum kesimlerinin sorunlarından haberdar olmaktadır(!)
Biz Arguvanlılar sıkça,demokratik ve çağdaş değerlerden;adalet, özgürlük ve eşitliğin egemen olacağı aydınlık yarınlardan dem vurmaktayız ama acaba bunun koşullarına uygun olarak gereken düşünce, davranış, tutum ve yaklaşımı pratik yaşamımızda ve artık olmaz sa olmaz olan sosyal medya mecrasında sergiliyor muyuz?
Sosyal medya da ortam sanal olabilir ama iletilen duygu ve düşünceler belli yerlere/noktalara kanalize edilmekte, o bilgiler bir toplum kesiminin yaşadığı sorunları, çözüm önerilerini somut bir hale dönüştürmektedir. Çünkü, bilgi ve sanal ortam soyuttur ama bilginin alıcısı/hedef kitlesi olan insanlar, etiyle, kemiğiyle, kalbiyle, beyniyle somuttur.
Bu, sosyolojik tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde, sosyal medya olgusunu Arguvan özgülünde ele alarak şunu ifade edebiliriz:
Maalesef, Arguvanlılar,sosyal medyayı gereği kadar, etkin ve verimli kullanmıyor yada kullanamıyor!!!
Halbuki, biz Arguvanlıların bütün Türkiye ye aktarabileceğimiz o kadar çok birikimlerimiz, değerlerimiz, kültürel unsurlarımız var ki!Türkülerimiz bile tek başına yeter de artar bile!
Ben, sosyal medya yı hem yoğun olarak kullandığım hem de takip ettiğim için bu konuda bir şeyler söyleme hakkım olsa gerek!
Arguvanlılar ın Facebook ta açmış oldukları GRUPLAR ın ve SAYFA ların hem sayısı hem de üye yada beğeni yapanların sayısı az. Ayrıca Arguvan özgülünde hizmet veren İNTERNET SİTESİ sayısı da az.Kanaatim odur ki, bu internet sitelerini takip eden okuyucu sayısı da az. Oysa diğer yörelere,ilçelere hatta köylere bakıyorsunuz ki,internet siteleri olsun,grup yada sayfaları olsun hem sayı açısından hem de üye sayısı olarak çok geniş kitlelere hitap ediyorlar.
Ben,facebook ta hem üyesi olduğum hem de beğenmiş bulunduğum Arguvanlıların grup ve sayfaları için gözlem ve tespitlerim açısından şunu ifade edebilirim:
Bırakın bireysel paylaşımı, toplumsal içerikli ve Arguvan kapsamlı paylaşımları bile hemşehrilerimizin çoğu beğenmekten imtina ediyor! Emek ürünü özgün üretimsel paylaşımlar ise hiç mi hiç değer bulmuyor. Hani bizim inancımıza ve felsefi-siyasi dünya görüşümüze göre emek en kutsal değer di(!) Şunu da belirtelim ki, tabi ki beğeni yapmamak illaki beğenmedi anlamına da gelmez...
Arguvan gruplarında, bir Arguvan Türküsü paylaşımı bile üye sayısı 2000-3000 olan grupta beğeni sayısı 20-25 in üzerine çıkmıyor. Hatta,beğeni yapmış olanların profiline bakıyorsun Arguvanlı bile değil.İşte ben bu esnada Arguvanlı olmayıp da Arguvan Türküsü nü beğenenleri takdir edip müteşekkir olurken,hemşehrilerim adına ise üzülüyorum. Çünkü şunu biliyorum ki,Türkü ye ilgisiz kalmak bir açıdan aslında Arguvan a olan gönül bağının ve yöreye olan duygunun kopuşu dur. Zaten bütün olumsuz başlangıçların temelinde duygusal kopuşlar vardır ve bu diyalektik tarzda duygusal kopuş, zihinsel kopuşu yaratır!
Sevgili Arguvanlılar ve değerli okuyucular!
Eleştiri ve öz eleştiri, insanları ve buna bağlı olarak toplumları, var olan konum ve durumdan daha ileri noktalara taşımada bir yöntem ve mekanizmadır. Eleştiriden en çok statükocu düşünce ve davranış sahipleri bir de aşırı dinci yobazlar korkar.Toplumsal diyalektik sürecinde eleştiri, değiştirici ve dönüştürücü işlev üstlendiğinden devrimci bir yaklaşım ve cesur bir duruştur...
Zaten, demokratik değerlerin, anlayışların, tutum ve davranışların özünde ELEŞTİRİ mayası vardır!
Yapıcı ve art niyetsiz nitelikteki, KRAL ÇIPLAK anlayış ve cesaretindeki eleştiri hem insani/ahlaki hatta vicdani hem de açık ve net duruşun bir ifadesidir... Ayrıca eleştiri, mesnetsiz/dayanaksız düşüncelerin, iftiraların da önünü kesen, adeta, çelik barikat işlevini üstlenir!!!
Bu açıklamalardan sonra,yaşamış olduğum olumsuz bir durumu aktarayım:
Ben,YÜREĞİNİN DERDİNİ,DİLİNE YÜKLEYENLERİN ÇIĞLIĞIDIR ARGUVAN TÜRKÜLERİ başlığı altında bir makale yazarak Malatya SON NOKTA GAZETESİ ndeki köşe yazımda yayınladım. Bu yazım, Malatya çevresinde büyük bir ilgi ile karşılandı ve göreceli olarak da okunma sayısı açısından rekora ulaştı diyebilirim!
Bunun üzerine ilgi ve alakasını esirgemeyen ARGUVAN HABER SİTESİ yöneticisi, sayın Ersoy Eren arkadaş, bana sitesinde yer vererek bu makalemi değerli Arguvanlı hemşehrilerime iletme olanağı sağladı. Bu açıdan Ersoy Eren arkadaşa teşekkür ediyorum. Ayrıca benim nezdimde yöremizi ve kültürümüzün yapı taşı olan türkülerimizi sahiplendiği için kutluyorum.
Bu makalemi, arkadaşım Süleyman Özerol da ARGUVAN YOLU DERGİSİ nin internet sitesinde yayınladı. Süleyman Özerol arkadaşa da teşekkür ediyorum.
Ayrıca, makalem yayınlandıktan sonra beni arayan ve yazılarımı kendi grup ve sayfalarında yayınlamak isteyen Şotik köy derneği, Gençlik komisyonu yöneticisi sayın Ercan Çıplak a göstermiş olduğu duyarlılıktan ve ilgi-alakasından dolayı teşekkür ederim.(Yeri gelmişken şunu da belirtmiş olayım...Şotik köyü Derneği nin piknik şöleni var.Tarih:5 haziran 2016 pazar. Yer:Ferhatpaşa yolu,büyükbakkalköy,Yeşil cennet piknik alanı Maltepe-İstanbul tel:0216 441 07 07)
İşte bu durum,imece usulü dayanışarak kültürümüzün bilgisel değerlerini kamuoyuna/topluma aktarmanın somut göstergesi ve toprağımıza vefa duygusunun yansıyan davranışlarıdır...İşte, Arguvan tamda budur ve bu olmalıdır...Bilene tabi ki!!!
Facebook da ARGUVAN BELEDİYESİ adı ve amblemi ile resmi bir sayfası var. Ben de dahil olmak üzere yaklaşık 5500 e yakın kişi beğenmiş. Yöremizle ilgili olarak güzel de paylaşım yapıyorlar, emeklerine sağlık.Ben, gün içinde muhakkak o sayfaya bakarım çünkü Arguvan benim için önemli...
Yukarıda bahsettiğim Arguvan Türküleri ile ilgili makalem geniş kitlelere ulaşsın,türkülerimiz bilinsin-tanınsın düşüncesiyle e posta adreslerine mail attım ama maalesef yayınlanmadığı gibi,geri dönüş yapılarak neden yayınlanmadığı bilgisi de bana iletilmedi. Dedim herhalde günde binlerce e posta-mail alıyorlar(!) Şöyle de düşündüm:Makalemin içinde bir kaç sol-siyasi cümlem vardı acaba ondan mı çekindiler yada olur ya korktular.Yada benim komünist kimliğim ve cesur kişiliğim mi onları ürküttü!!!
Ben, buram buram türkü kokan makalemi karadeniz in bir kasaba belediyesine göndermiş olsam büyük olasılıkla yayınlarlar dı ve bundan da eminim!
Sözünü ettiğim sayfaya girerseniz orada 14 nisan tarihli bir paylaşım var ve ben de bir Arguvanlı olarak o paylaşımdan sevinç duydum, Arguvan adına gururlandım.(Bu yazım üzerine o paylaşımı da kaldırabilirler!)
Paylaşım şu: Adana Haber Gazetesi yazarı Salim Büyükkaya imzası ile ADANA DAN ARGUVAN A SELAM OLSUN! adlı makale. Arguvanlı bir hemşehrimizin erdemli ve dürüst bir davranışını anlatıyor yazar.İnanın çok sevindim.
Yani şunu demek istiyorum ki,Arguvan Belediyesi yetkilileri(!)Adanalının selamını aldılar ama öz be öz,kalbinin kılcal damarlarına, beyin hücrelerine kadar essah Arguvanlı olan Hüseyin Yalçın ın selamını almadılar!!! Oysa selam,insani duyarlılık ve insani davranışın gereğidir. Bunu da bilin artık,her şeyi ben mi öğreteceğim... Yanılmışım, size de bu yakışıyor olsa gerek...Yeter ki yabancı olsun isterse taştan, ottan hatta b..k dan olsun, yeter ki Arguvanlı olmasın!!! Bunun başka izahı yoktur ve bu saatten sonra ki izahlarda gayri ciddidir. Bir şahsın hatası ile bir kurumun hatası farklıdır.
Sosyal demokrat belediyecilik anlayışınız bu mudur?
Arguvanlı gözüküp de, Arguvanlıyı tanımamak mıdır insani anlayışınız ve hemşehrici davranışınız? (Ben Arguvan ın hak ve hukukunu savunurum ama hiç bir zamanda feodal ilişki ve ağlar örmenin derdinde-peşinde değilim çünkü enternasyonalist bir düşünce ve anlayışın mensubuyum...)
Sizlerin bu davranış dolayısıyla bana özür borcunuz var ama bu saatten sonra borcumu istemiyorum hatta üstü bile sizde kalsın.
Beni, sizler gibi etkisiz ve yetkisiz yetkililer(!)değil, kalbi Arguvan için atan, beyni Arguvan için çalışan Arguvanlı hemşehrilerim ilgilendirir..
Ne oldu? siz beni kaale ve muhatap almadınız ama ben güçlü beynim ve kalemimle,sizlerin olumsuz davranışlarını deşifre ederek bundan sonra kendi insanlarınıza değer vermeyi belki öğrenirsiniz düşüncesini aleni olarak ortaya koydum. Arkanızdan konuşmadan- söylemeden, öz düşüncemi yüreğimle, kalemimle ortaya koydum,
Ben her zaman için Arguvan ın olumlu yanlarını ele aldığım gibi olumsuzlukları da ifade etmekten çekinmedim ve çekinmem de... Ama bütün bir toplumu hedef almadan, olumsuz olayın müsebbiblerini yani bu kişi yada kurum olabilir eleştirmekten geri kalmam. Bu yaklaşım benim erdem ve onur anlayışımın bir yansımasıdır...
Bu kış, Arguvan belediyesi nin hayvanlarla ilgili olarak, olumsuz bir haberi Malatya basınına yansıdığında,bana inandırıcı gelmediği için sosyal medyada Arguvan belediyesi yetkililerini savunan bir kaç yazı paylaşmıştım. Ben böyle bir tiynete ve bilim namusuna sahibim, bilin istedim.
Fikri takip de olduğumu da bilin isterim.
Bazı hemşehrilerim şöyle düşünebilir:''Yahu bu adam da ufacık şeyi ne kadar büyütmüş'' diye... Hani bir söylem vardır bilirsiniz! ''Ceketin bir düğmesini yanlış iliklerseniz, ceket,üzerinizde hoş durmaz''diye... Yani bir kurum açısından olumsuz bir davranış,o kurum yetkililerinin(!) anlayış-düşünce ve icraatlarının bir göstergesidir... Şayet hatalara göz yumulur ve eleştirilmezse o kurum, kendi hatalarını doğru algılama gibi çarpık bir düşünce sistemi içine hapsolur ve hatalar zinciri oluşur. Sosyoloji ve psikoloji bilimlerinin tespiti budur... Eeee biz de bilimi rehber ve ışık olarak gördüğümüze göre demek ki haklıymışız...
Gökkubbe altında hiç bir söz ve davranış açığa çıkmaz diye düşünmeyin...
Bütün ARGUVANLI hemşehrilerime, türkü tadında bir yaşam ve aydınlık yarınlar dilerim...
HER ŞEY ARGUVAN İÇİN şiarından ayrılmayalım.
Umut ta kalın,dirençli olun.
Hüseyin Yalçın (Sosyolog)