Sadri Alışık Tiyatrosu bu sezon, Erol Toy’un kaleme aldığı, Prof. Dr. Nurhan Karadağ’ın yönettiği “Pir Sultan Abdal” oyununu sahneliyor.
16. yüzyıl halk isyanlarından yola çıkılarak yazılan oyun, Osmanlı’nın ağır vergileri altında halkın yoksul yaşadığı, rüşvetçi kadıların, yobaz müftülerin elinde yargının ve dinin sömürü aracına dönüştüğü dönemde geçiyor. Oyunda Pir Sultan Abdal’ın Osmanlı baskısına, halkın ezilmişliğine, ürettiğinin üçte ikisini vergi diye kadı ve mollalara vermesine başkaldırışı anlatılıyor. Karadağ, “Pir Sultan Abdal” oyununu, Nâzım Hikmet’in “Şeyh Bedrettin Destanı”nı ve Ömer Hayyam’ı on yıldır düşünüyormuş, ancak Kerem Alışık’tan teklif gelince Erol Toy’un “Pir Sultan Abdal” oyununa öncelik vermiş.
Karadağ, ilk kez 1967’de Ankara’da Halk Oyuncuları tarafından Tuncer Necmioğlu yönetiminde sahnelenen “Pir Sultan Abdal” oyunundan çok etkilenmiş. “Oyunu yeniden okuduğumda ufak tefek ayrıntılar dışında, oyunun sıcaklığı, yerel ve evrensel yanları, özellikle de Alevi-Bektaşi düşüncesinde coşku ile canlılığını sürdürmesi, Anadolu hümanizması, derinliği oyunu tercih etme nedenlerim oldu.” Karadağ, oyunu yorumlarken özellikle ‘insan’ olma ve ‘özgür’ olma kavgasını ön plana çıkarmış: “Oyunu sahnelerken de bu temayı, oyunun törensel, sanatsal yanlarını önde tutarak Pir Sultan’ı ve kavgasını yeniden yansılamanın trajik derinliği ve düşünme olgusunu arttıracağını varsaydım” diyor.
Oyunun dekoru sedir ve minderlerden oluşuyor. Karadağ, oyunu cem töreni atmosferinde bir ritüel gibi, Pir Sultan Abdal’ı da tregedya kahramanı gibi yorumlamış. Taziye törenlerinden yola çıktığını söyleyen Karadağ, Pir Sultan’ı tragedya kahramanı olarak yorumlamanın daha etkili olduğunu söylüyor, “Antik Yunan tragedyaları gibi törensel atmosfer yaratmak arınma etkisini daha güçlü kılacaktı; öyle de oldu” diyor.
Oyunda Pir Sultan’ı Cem Özer canlandırıyor. Özer’in sahnedeki doğallığı, karakterin yumuşak ama yeri geldiğinde de kavgacı kimliğini ortaya çıkarması, karakteri yorumlarken iyi araştırdığını da gösteriyor seyirciye. Özer, özellikle karakterin insan yönünün altını çizmiş. Pir Sultan’ı, dönemin ve oyunun ruhunu iyi kavramış ve karakteri de oldukça iyi yorumlamış diyebiliriz. Karadağ, “Özer, sevecen tavrıyla, hem sanatçı, âşık insan hem de inanan ve kavgacı kimliğiyle oynuyor ve Pir’e yakışıyor” diyor.
Oyunda, Cem Özer’in yanı sıra Melike Öcalan, Ozan Sadık Gürbüz, Mehmet Çepiç, Ayhan Anıl, Yusuf Atala, Fuat Onan, Ergün Demir, Tuncer Yenice, Barış Koçak, Merve Erdoğan, Derviş Tezcan ve H. Şener Vurkaya rol alıyor.
Semah gösterileri, türküler ve şiirlerin olduğu oyunda, oyuncu seçimine dikkat edilmiş. Dans ve şan yeteneği ön planda tutularak oyuncu seçmeleri yapılmış. Karadağ, “Ana rollerde çok hassas davrandık hatta bu hassasiyet provaların uzamasına neden oldu. Pir Sultan ve Balkız’ı oynayacak oyuncuların tiyatro yetkinlikleri yanında dans ve şan yeteneklerinin de üst düzeyde olmasına özen gösterildi” diyor.
Oyunun sonunda Pir Sultan’la eskiden dost olan Sıvas Valisi Hızır Paşa’nın, Pir Sultan’a “İçinde ‘şah’ kelimesi geçmeyen bir nefes söyle seni idam etmeyim” demesi üzerine Pir Sultan’ın okuduğu şiir oyunun sonunda akıllarda kalıyor.
“Hızır Paşa bizi berdar etmeden/Açılın kapılar şaha gidelim/Siyaset günleri gelip yetmeden/Açılın kapılar şaha gidelim/Gönül çıkmak ister, şahın köşküne/Can boyanmak ister, Ali müşküne/Pirim Ali on iki imam aşkına/Açılın kapılar şaha gidelim...”
(Oyun yarın Sefaköy Kültür Merkezi’nde, 19 Şubat’ta Profilo Kültür Merkezi’nde ve 20 Şubat’ta Kozyatağı Kültür Merkezi’nde saat 20.30’da sahnelenecek.)
Erol Toy’un yazdığı ‘Pir Sultan Abdal’ oyununu, yönetmeni Nurhan Karadağ anlattı.
Cumhuriyet